Çerkezköy Atatürkçü Düşünce Şube Başkanı Dündar Orhan, Irak’ta yapılması düşünülen halk oylaması konusunda basın açıklaması yaptı. Irak’ta yapılacak halk oylamasının ülkemizin Bölünmez bütünlüğünü tehdit ettiğine dikkat çeken Orhan Dündar, ” 5 yılı aşkın süredir Suriye’de sürdürülen savaş, emperyalizme hizmet eden ve onlardan destek gören Kürt yönetiminin Akdeniz’e açılma projesinin en önemli adımıdır. Kendilerini emperyalizmin hizmetine bağlamış Kürt yönetimi, şimdi bölgeyi kan ve ateşe boğan ABD emperyalistlerinin kışkırtması ile 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsız Kürdistan için bir halk oylaması yapacaklarını ilan etmişlerdir” dedi.
Çerkezköy ADD Şubesinde düzenlenen basın toplantısında 25 Eylül tarihinde yapılması planlanan referandumun Emperyalistlerin kışkırtması sonucunda uluslararası platforma taşındığını belirten Başkan Dündar Orhan, “Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın en güzel coğrafyasında ve tarihin en stratejik noktasında kuruludur. Doğal güzellikleri, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri yanında, stratejik önemi, değerini birkaç kat daha artırmaktadır. Binlerce yıldır bu topraklarda devlet kuranlar bir ateş çemberi içinde kalmışlardır. 100 yıl önce gizlice imzalanan Sykes Picot Anlaşması bu durumun en kesin kanıtı olduğu gibi anlaşmayı yapanlar aradan geçen 100 yıla rağmen amaçlarından asla vazgeçmemişlerdir.” diye konuştu.
“KOMŞU ÜLKELERE KAN VE VAHŞET EGEMEN OLDU”
20 yıl önce açıklanan Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) 100 yıl önceki anlaşmanın halen geçerli olduğunu gösterdiğini kaydeden Orhan, “En yetkili ağızlar bölgemizde 22 ülkenin haritasının değişeceğini ilan etmiş, geçen zaman da pek çok ülkede iktidarlar devrilmiş, o ülkelere vahşet, kan ve ölüm Egemen olmuş, siyasal yapıları parçalanmış ve Yeni oluşumlar türemiştir. 1. Körfez Savaşı ile başlayan Irak’ın işgali ve bölünme süreci; ABD ve İsrail’in Kürt yönetimine verdiği destek ile zaman içinde ivme kazanmış ve bugünkü halk oylaması açıklaması noktasına gelinmiştir” ifadelerine yer verdi.
“BARZANİ’Yİ ONUR KONUĞU ETTİLER”
İktidar partisinin Barzani’ye verdiği kredi sonucunda halk oylamasının etkili olduğunu ifade eden Orhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreci iyi göremeyen ve partisinin kurultayında onur konuğu eden mevcut siyasi İradenin Barzani’ye verdiği kredi, Barzani ve yandaşlarının halk oylaması kararını almalarında etkili olmuştur. Irak’ ın kuzeyinde Barzani milislerinin ülkemiz topraklarını kullanarak Aynel Arap’a (kobani) ulaşması, Barzani yönetimini cesaretlendiren ayrı bir gelişme olmuştur. Havalimanlarımıza asılan Barzani yönetiminin sözde bayrakları, Barzani’ye açıkça destek verildiği şeklinde anlaşılmıştır.”
“YETERLİ TEPKİ VERİLMEDİ”
Referandumun, Akdeniz’e açılma projesinin ilk adımı olduğuna dikkat çeken Orhan, konuşmasının devamında, “5 yılı aşkın süredir Suriye’de sürdürülen savaş, emperyalizme hizmet eden ve onlardan destek gören Kürt yönetiminin Akdeniz’e açılma projesinin en önemli adımıdır. Kendilerini emperyalizmin hizmetine bağlamış Kürt yönetimi şimdi bölgeyi kana ve ateşe boğan ABD emperyalistlerinin kışkırtması ile 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsız Kürdistan için bir halk oylaması yapacaklarını ilan etmişlerdir. Bu girişime karşı ülkemizden yeterli tepki gelmediği gibi bazı ihanet odakları Diyarbakır ilimizde bu oylamaya destek toplantılarını sürdürmektedir. Bu büyük bir kışkırtma ve bölgeyi daha büyük çapta ateşe vermek için geri dönülmez bir yoldur. Bu ateş Irak ve Suriye’den sonra İran’ı daha sonrada ülkemizi saracaktır. Bu gidişe ulusça karşı çıkmalı ve tüm Yurtsever Güçler olarak birlikte hareket etmeliyiz” sözlerine yer verdi.
“EKONOMİK VE SİYASİ TEDBİRLER ALINMALI”
Mevcut siyasi iradenin halk oylamasına karşı olduğunu açıklamasının yetersiz olacağını hatırlatan Orhan, konuşmasını şöyle noktaladı: “Mevcut siyasi iradenin halk oylamasına karşı olduğunu açıklamasının yetmez. Irak’ın kuzeyine yönelik ekonomik, ticari ve siyasi tedbirleri alma imkanı vardır. Bu kararlılığı ortaya koymalı ve halkoylamasının yapılması halinde de en sert tedbirleri hayata geçirmelidir. Önümüzdeki günlerde Yurtsever olmanın ölçüsü bu olacaktır. Geçmişte yapılan kavgaların, kendi tarihimizde yaptığımız iyi ve güzel işlerin değeri kalmayabileceği gibi, yakın geçmişte ülkeye yapılan kötülüklerin de unutulabileceği tarihi dönemece geliyoruz. Bu tarihi dönemeçten savrulmadan çıkmamız halinde, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, halkımızın birlikte, özgürce yaşama iradesi ve koşulları sağlanabilecektir. Bu amaçla tüm siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek örgütlerini, kısaca kendine Yurtsever diyen herkesi Irak’ın kuzeyinde kukla bir Kürt devleti kurulmasına yol açacak halk oylamasına hayır diyen bu metin çerçevesinde ortak basın açıklamasına davet ediyoruz. Bu ülke, kurucularımız, şehitlerimiz bizi göreve çağırıyor”