DUR İKİTELLİ

Son günlerde İkitelli Sanayi Bölgesinin bir bölümünün bölgemizde konuşlandırılacağına dair lakırdılara sıkça rastlamaya başladık. Böyle bir düşüncenin gerçekleşmesi, güzelim Trakya tarım arazilerinin yok olup gitmesine neden olacaktır. Oysaki bu topraklar Ülkemizin en değerli tarım alanlarıdır. Fabrika ilk olarak İngiltere'nin Menchester kentinde ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkmasından itibaren yoğun bir hammadde arayışına girilmiştir. Bu arayış devletler arası bloklaşma, savaş ve sömürgecilik kavramlarını da beraberinde getirmiştir. Bölgemiz, memleketin ayçiçeği ihtiyacını karşılamakta olup  tahıl ürünleri bakımından ikinci sırada yer almaktadır. Fabrika bu hammaddeyi işleyerek yurtiçi ve yurt dışında ticari manada kendine bir statü sağlamaktadır. Hammadde bir sanayi tesisinin olmazsa olmazıdır. Hammadde genel olarak saf halde topraktan elde edilir. Bu yüzden toprağın verimli olmasına önem verilir. Ama sanayinin kurulacağı arazilere dikkat edilmeden sanayi kurulumu için izin veriliyor. Bölgemizde OSB'nin kurulacağı arazilere sahip olan vatandaşlarımız hallerinden son derece memnunlar. Tabi bu memnuniyete bölge idari amirliğini de dahil edebiliriz. Şüphesiz bu memnuniyet ileride büyük pişmanlıklara neden olacaktır. Ancak sanayileşme alabildiğine yaygınlaşırken, bölgemizde fabrikalar mantar gibi bitiverirken  aynı zamanda da insanımızın temiz hava soluması imkansızlaşmaktadır. Her kurulan fabrika hem yer altı su kaynaklarının zehirlenmesine hem de soluduğumuz oksijenin azalmasına neden olmaktadır. Bütün bunlara rağmen günümüzde  havamız kirletilmeye devam ediliyor..! Halkımızı filtre takıyoruz diye kandıran fabrika müdürleri özellikle hafta sonu pis dumanın atmosfere salınmasına göz yumuyorlar. Sanayi günümüzde gelişmişlik olarak tarif edilse de insan sağlığı, çevrenin doğallığı ve tarım alanlarının yok edilmesinin gelişmişlikle tanımlanması mantığın kabul edebileceği bir şey değildir. Kurulan her fabrika  gelişmişlik olarak algılansa da aslında sağlıksız doğumlar ve hastalıklara çıkarılan birer davetiyedirler. En kısa zamanda önce amirlerin daha sonra halkımızın doğaya ve sağlığa  karşı duyarlı olması en büyük dileğimdir.