Güncel
Giriş Tarihi : 06-05-2024 10:49   Güncelleme : 06-05-2024 11:01

Bir Çürük İpliğe Hülya Dizmek

İnsanın güven duygusu ve hayal kırıklıkları, annesinin memesine asıldığı ilk günden başlamaktadır. Mutlu ve ya mutsuz olması da. Güven duygusunu tamlığa eriştirememiş hiç bir insan asla mutlu olamaz. İnsan güvenmek ister, çünkü güven hayatta tutunmanın ilk şartıdır.

Bir Çürük İpliğe Hülya Dizmek

Rıza Tevfik'in bize emanet bıraktığı bu güzel mısra, hayatta en az bir kaç defa her kişinin kapısını çalmıştır. Biz bunu hayal kırıklığı ile karşılıyoruz daha çok. Hayal kırıklığı, yani güvendiğimiz dağlara kar yağması. Bizim toplumumuzda, bu tür söz ve vecizeler oldukça fazla yer bulmuştur, hiç biri de bugüne kadar işlerliğini kaybetmemiştir. Bu bizim çok aldanmış ve çok da fazla aldatılmış bir toplum olduğumuzu da göstermektedir.

İnsanın güven duygusu ve hayal kırıklıkları, annesinin memesine asıldığı ilk günden başlamaktadır. Mutlu ve ya mutsuz olması da. Güven duygusunu tamlığa eriştirememiş hiç bir insan asla mutlu olamaz. İnsan güvenmek ister, çünkü güven hayatta tutunmanın ilk şartıdır. İnsan bu güvenini tamamlama yolunda sürekli kapılar çalar, her kapıdan cevap alamasa da, bazen alıyormuş gibi kendini kandırır, burada bütün amacı güven boşluğunu tamamlamaktır. Aldanmak ve aldatılmakta tam da buradan içerimize nüfuz eder. İnsanın her şeye hazır olduğu demler, zamanlar ve dönemler vardır. Buralara dek düşen her şeyi de kabul etmeye hazırdır. Bu denklik sağlandığında artık iyiyi ve kötüyü seçemez, ne gelirse kabulümdür der gibidir. İşte bu dönemlerde maliyeti düşünülmeden yapılan kabuller, zaman ilerledikçe birer birer fiyasko vermeye başlar. Hayal kırıklıkları ile başlayan bu süreç, çoğu zaman tam bir güvensizlikle son bulur. Bu bazen öyle ağır sonuçlar doğurur ki, hiç bir şeye güven duymamaya başlar insan. Bütün hayata kendisini kapatması, hatta intiharı bile söz konusu olabilir.

Bu yüzden insan güven duygusunu çok sağlam kapılarda aramalıdır, her kapıyı çalmak yerine, kapı seçimlerini iyi, doğru, güzel ve isabetli yapmalıdır. Hayatta her şey deneme ve yanılmaya müsade etmeye bilir, bazen zaman da bulunamayabilir, buna rağmen insan aklını iyi kullanmalı, bu seçimlerinde aklını duygularının ve hayallerinin önüne ala bilmelidir. Dahası aklını duygularının ve hayallerinin üzerinden aşırarak, aklını vicdanı ile buluştura bilmelidir. Çünkü yolun sonunda elinde kalacak olan şey, ne hayalleri, ne hatıraları, ne de duygularıdır. Aklı ile vicdanının buluştuğu anlar tek sermaye olarak kalacaktır. Bunun dışında kalan her şey bir çürük ipliğe hülya dizmek olarak kalacaktır...Yahut büt

ün güvendiği dağlar kar altında...

AdminAdmin