Trakya'yı Elden Çıkarmayalım
Birilerine Üç Beş Kuruş Kazandırmak İçin Trakya'yı Elden Çıkarmayalım Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, kömürlü termik santrallerden etkilenecek kesimlerle bir araya gelerek kurulması halinde termik santrallerin bölgede yol açacağı olumsuzluklara dikkat çekiyor
Birilerine Üç Beş Kuruş Kazandırmak İçin Trakya'yı Elden Çıkarmayalım
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, kömürlü termik santrallerden etkilenecek kesimlerle bir araya gelerek kurulması halinde termik santrallerin bölgede yol açacağı olumsuzluklara dikkat çekiyor. Yapılan son toplantıda tarım temsilcileri bir araya geldi. Programın dikkat çeken konuşmacısı Prof. Dr. Doğan Kantarcı oldu. Termik santrallerin ormanları kuruttuğunu belirten Kantarcı, "Örneğin Yatağan’daki termik santral Bencil Dağı’ndaki koca kızılçam ormanını kuruttu. Orman yeniden ağaçlandırıldı, maalesef dikilen fidanlar da kurudu. Soma santrallerinden çıkan gazlar da ormanı kuruttu, meyve ağaçlarını, sebze bahçelerini etkiledi. Suyu nereden bulacaksınız? Soğutma için tonlarca su kullanacaksınız? Yeraltı suyu kritik derinlik seviyesine indiği için DSİ yeni kuyu açılmasını yasakladı. Bunlara nasıl izin verecek? Bu mudur kamu yararı? Öncelikli olan kamu yararı halkın suyudur, beslenmesi yani tarımıdır. Zaten çiftçimiz bu bölgede arazisini sulayacak suya muhtaç. Arkadaşlar, milli enerji programına dönelim. Sanayimizi temiz enerji ile destekleyelim. Birilerine üç beş kuruş kazandırmak uğruna Trakya’yı elden çıkarmayalım” dedi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, bölgede termik santral kurulmaması hususundaki çalışmalarına devam ediyor. Nisan ayının ilk yarısında çevreci sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantının ardından Tekirdağ’ın tarım temsilcileriyle bir toplantı yapıldı. Toplantıya Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Meclis Tarım Komisyonu Üyeleri, Tekirdağ ve çeşitli ilçelerinin Süt Üreticileri Birlikleri, Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Yağlı Tohumlar Kooperatifi, Arı Yetiştiricileri Birliği, Ziraat Odaları, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanları katıldı. Meclis Salonunda yapılan toplantıda ilk olarak sözü alan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın konuşmasını takiben Genel Sekreter Yrd. Prof. Dr. Tamer Dodurka ve Prof. Dr. Doğan Kantarcı tarafından birer sunum yapıldı.
TALEPLERİMİZ İKİ YILDAN FAZLA BAKANLIKLARDA BEKLİYOR"
Termik Santrallerle ilgili toplantıların devam edeceğine değinen Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Albayrak, “Tekirdağlıya hizmet verebilmek için çeşitli tahsis taleplerimiz iki yıldan daha fazla süreyle bakanlıklarda bekliyor. Ama bir bakıyorsunuz ki büyük bir hızla bölgemizde plan değişiklikleri yapılmış ve bölgeye zararları kaçınılmaz olan kömürlü termik santraller için çok hızlı bir şekilde kamulaştırmalara başlanmış. Tekirdağ’da hizmet bekleyen alanlar için de aynı hızı beklemek hakkımız değil mi?”şeklinde konuştu.
"NE DEĞİŞTİKİ YARARLARINDAN BAHSEDİLİYOR"
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Tamer Dodurka ise şunları söyledi: “Kömürlü termik santrallerin tarıma ya da çevreye olan zararları en iyi şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın web sitesinde yer alanTermik Santraller Raporundan öğrenebilirsiniz. Bu rapora göre bu santraller tarıma ve çevreye çok ciddi zararlar vermektedir. Tarımsal verimi düşürmekte, yaprakları ve ağaçları kurutmaktadır. Bunu ben değil, bakanlığın yayınladığı rapor söylüyor. Çevre Bakanlığı web sitesinde kömürlü termik santrallerin zararları anlatılıyordu; şimdi ne değişti ki yararlarından söz edilir oldu"
"YÜKSEK KİRLETİCİ SINIFINDAYDILAR"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızca onaylanmış olan 1/100.000’lik Ergene Havzası Çevre Plan notlarında bölgede kirleticiliği yüksek olan sanayi tesisleri yasaklanmış ve kömürlü santraller de yüksek kirletici sınıfında sayıldığını kaydeden Dodurka, "Şimdi ne oldu da bu plan değişti ve çeşitli ortamlarda bu santrallerin faydaları anlatılmaya başlandı? Anlamış değiliz. Ama bu durum bize bir zamanlar Çernobil felaketinin ardından çay içen bakan Cahit Aral’ı, hatta radyasyon kemiklere faydalıdır diyen Kenan Evren’i hatırlatmıştır. Ya da tümü ÇED olumlu raporlarına sahip olan, dolayısıyla bir zamanlar çevreyi olumsuz etkilemeyeceği söylenen fabrikaların Ergene Nehrini, nasıl ölüm nehri yaptığını bir kez daha düşündürtmüştür" şeklinde konuştu. "
"İNSANLARIN ZEHİR SOLUDUKLARINI GÖREBİLİRLER"
Kömürün zehir olduğunun herkes tarafından bilindiğini hatırlatan Dodurka, "Artık gelişmiş ülkeler kömürü zehir olarak gördükleri için yeni bir termik santral yapmamakta ve hatta kendi kömürlerini bize satabilmek için dört gözle bu santralleri beklemektedirler. Nitekim 1990’lı yıllardan bu yana, termik santraller nedeniyle ithal kömür kullanımı altı kat artmıştır. Kömürlü termik
santrallerin, istenilen baca filtresi takılsın fark etmez insan sağlığına zararlı etkileri ispatlanmıştır. İsteyen Afşin-Elbistan ya da Yatağan bölgesindeki hastaneleri ziyaret etsin ve insanların nasıl zehir soluduklarını öğrensin” değerlendirmelerinde bulundu.
"GÜLMEMEK ELDE DEĞİL"
Dodurka’nın konuşmasının ardından Orman Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı da kömürlü santrallerin tarım arazilerine geri dönüştürülemeyecek derece zarar verdiğini ve kömür yıkama suyunun yine arazi ve su kaynaklarına etkisini anlatan bir sunum yaparak şunları söyledi: "Termik santraller çok yararlıymış (!): Geçenlerde Namık Kemal Üniversitesi Konferans Salonunda bazı konuşmacılar tarafından, kurulacak tesislerin çok temiz olacağı, kirliliğe yol açmayacağı, 20.000 kişiye iş bulunacağı, 30 yıl sonra her yeri tertemiz bırakıp gidecekleri anlatılmış ve kamu yararından söz edilmiş. Buna gülmemek elde değil. Öncelikle o bölgede kamu kalacak mı ki yararından söz ediyorsunuz. Bunlara göre Trakya’nın ürettiği enerji yetmiyormuş. O halde Lüleburgaz’daki santral neden İstanbul’a ve yurt dışına enerji sağlıyor sormak lazım. Kömür ocakları açılınca her yer güllük gülistanlık olacakmış; Saray-Edirköy ile Bulgaristan Galobova buradan çok uzakta değil, buradaki ocakların tarım alanlarını nasıl yok ettiğini bütün dünya görüyor, bir biz görmüyoruz.
"TÜM CANLILARIN SAĞLIĞI ETKİLENİYOR"
Termik santrallerin insan sağlığı ve doğa üzerinde çok büyük zararları olduğunu sözlerine ekleyen Doğan Kantarcı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Diyorlar ki bir termik santralin havaya karbondioksit salımı 6 katlı bir apartmanınkinden daha düşükmüş(!). Vize, Saray, Çerkezköy ve tüm iç Trakya’da soğuyan hava içindeki kirletici gazlarla birlikte alçak araziye çökelir. Bu olayı bilmiyorsanız, Trakyalıyı tanımıyorsanız konuşmayacaksınız. Trakyalılar kibar insanlardır. Bir şey demezler; gülümserler. Biz de bu arkadaşlara gülüyoruz. Keşan’da kalitesiz kömürün yarattığı hava kirliliği bile termik santrallerle kıyaslanamaz. Yeni termik santrallerdeki teknik gelişmeler bacadan çıkan gazları azaltıyor gibi görünse de asla yeterli değildir. Bacadan çıkan ince tozlardaki ağır metaller tüm canlıların sağlığını etkilemekte, sızan asit maden sularının taşıdığı ağır metaller ise çevreyi kirletmektedir"
"KIZILÇAM ORMANINI KURUTTU"
Baca gazlarının ormanı kuruttuğunu kaydeden Kantarcı, sözlerini şöyle noktaladı: "Örneğin Yatağan’daki termik santral Bencil Dağı’ndaki koca kızılçam ormanını kuruttu. Orman yeniden ağaçlandırıldı, maalesef dikilen fidanlar da kurudu. Soma santrallerinden çıkanlar da ormanı kuruttu, meyve ağaçlarını, sebze bahçelerini etkiledi. Suyu nereden bulacaksınız? Soğutma için tonlarca su kullanacaksınız? Yeraltı suyu kritik derinlik seviyesine indiği için DSİ yeni kuyu açılmasını yasakladı. Bunlara nasıl izin verecek? Bu mudur kamu yararı? Öncelikli olan kamu yararı halkın suyudur, beslenmesi yani tarımıdır. Zaten çiftçimiz bu bölgede arazisini sulayacak suya muhtaç. Arkadaşlar, milli enerji programına dönelim. Sanayimizi temiz enerji ile destekleyelim. Birilerine üç beş kuruş kazandırmak uğruna Trakya’yı elden çıkarmayalım”
DOKUMA HEDİYE ETTİ
Prof. Dr. Dodurka, Prof. Dr. Kantarcı’nın konuşması ardından kendisine Büyükşehir Belediyesi adına Karacakılavuz işi dokuma hediye etti ve bu toplantıların devamının geleceğini belirtti.
Admin