"TAMAMEN KALDIRILMALI"
Varma, açıklamasına şöyle devam etti: "Liyakatsiz olarak iş başına gelenler ve torpillileri iş başına getirenler; yönetici atamalarında, yazılı sınavın esas alınacak olmasından rahatsızlık duyuyor. Mülakat ahlaksızlığıyla kul hakkı yiyip, makam sahibi yapılanların beceriksizliklerinin ortaya çıkacağı endişesi onları telaşlandırıyor. Ya adalet hâkim olacak ya ahlaksız düzen devam edecek. Biz diyoruz ki sözleşmeli öğretmenlik tamamen kaldırılmalı, bu yapılana kadar da sözleşmeli öğretmenlerin mağdur olmaması için onlara tayin hakkı verilmelidir.""ANAYASANIN 41. MADDESİ ÇİĞNENİYOR"
Sözleşmeli öğretmenlerin eşlerinden ayrı yaşadıklarına dikkat çeken Varma, ailelerin parçalandığı, çocukların annesiz, babasız büyüdüğü, Anayasa’nın 41. Maddesinin açıkça çiğnendiğine vurgu yaptı. Varma: "Zorunlu Hizmet Tazminatı uygulaması bir an önce getirilmelidir. Bu, mahrumiyet bölgelerinde öğretmenlerin, gönüllük esasıyla görev yapmasını sağlayacaktır." Değerlendirmesinde bulundu."GÜNCELLENMELİ"
Memur maaş zamlarının, artan enflasyon ve iğneden ipliğe yapılan zamlarla güdük kaldığını ifade eden Varma, " Toplu Sözleşmede yetkili konfederasyonun beceriksizlikleri neticesinde her yıl memurlar ücretler yönüyle ciddi kayıplar yaşıyor. Tarihimizde ilk kez aldığımız maaş zammının üç katına yakın enflasyon farkı aldık. 2019 yılında yüzde 4+5 zamma imza atılmışken Merkez Bankası enflasyon oranını yüzde 14.5 oranında güncelledi. Memur maaşları da enflasyon hedefi doğrultusunda güncellenmelidir.” Diye konuştu."SÖZÜNÜZÜ TUTUN"
3600 ek gösterge sözünün ikinci 100 günlük eylem planında yer aldığını hatırlatan Varma, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu süre 17 Mart tarihinde doluyor. Öğretmenlerin gözü, kulağı, ek gösterge sözünün yerine getirilmesinde. 17 Mart’a kadar sözünüzü tutun. Ek göstergenin yardımcı hizmetler sınıfına da verilmesi gerekmektedir. Tüm kamu çalışanlarının da ek göstergeleri 800’er puan artırılmalıdır.""HEDEFE SEKTE VURMAKTIR"
Bilim insanlarına tahsis edilecek kadroları sınırlandırmanın, Türkiye'nin bilim yarışında yer almasını engellemek manasına geldiğini hatırlatan Varma, açıklamasının devamında, şunları söyledi: "Üniversitelerde norm kadro Anayasa’ya aykırıdır. Bu yönetmeliği hazırlayanların Türk bilim hayatının geleceğine yönelik kaygı taşımadığını düşünüyorum. Bilim insanlarına tahsis edilecek kadroları sınırlandırmak, ülkemizin bilim yarışında yer almasını da engelleyecek bir husustur. Bu yönetmelik, genç akademisyenlerimizi demoralize ederek. hedeflerine sekte vurmak anlamına gelmektedir.""MÜLAKAT YAPILMAMALIDIR"
YÖK’ün, 13 Temmuz 2018’de iptal ettiği Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’nı yeniden açtığını bildiren Varma, açıklamasını şöyle noktaladı: "Merkezi sınavlar sonrasında atamalar mülakat yoluyla üniversite rektörlüklerine bırakılmamalıdır. Mülakat, her alanda olduğu gibi bu alanda da adaletsizliklere yol açmaktadır. İşi ehline vermek için mülakat yapılmamalıdır. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavları uzun zamandır açılmadı. Bu nedenle üniversite çalışanları mağdur edilerek hak kayıplarına sebebiyet verilmektedir. Bu haksızlıkları ortadan kaldırmak adına sınavın periyodik olarak yapılması gerekmektedir. "