Güncel
Giriş Tarihi : 10-11-2024 20:09   Güncelleme : 10-11-2024 20:36

Atatürk, bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 86. Yıldönümünde törenlerle anıldı. Kapaklı’da düzenlenen ilk tören Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin ve Garnizyon komutanlığı temsilcisi Topçu Binbaşı Cem Çiğdem anıta çelenk sundu. Saat 09. 05’te Kapaklı’da adeta hayat durdu. Sirenlerin çaldığı dakikada vatandaşlar duygulu anlar yaşadı.

Atatürk, bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir

Cumhuriyetin kurucusu Eşsiz Komutan, Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk ebedi hayata intikal edişinin 86. Yıldönümünde törenlerle anıldı. Çelenk sunumu sonrasında protokol üyeleri ve vatandaşlar Atatürk Kültür Merkezinde bir araya geldi. Türk büyükleri anısına saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine dair konuşmayı Kapaklı Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Zekiye Koru yaptı. Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de saat 09.05 geçe hasta yatağında deniz mavisi gözlerini hayata yumduğunu belirten Zekiye Koru, “O an sanki zaman durdu, bir an için sanki tüm dünya sustu. Bugün burada bu dar zamanda Atatürk’ü anlatmanın imkanı yoktur elbette. Şurası bir gerçektir ki hakkında binlerce kitap yazılan, Sayısız araştırmalara, makalelere konu olan Atatürk’ü ve onun muazzam kişiliğini bütün yönleriyle anlatamayız. Atatürk’ü anlatmak zor ve uzmanlık isteyen bir iştir; çünkü o yeryüzünde bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir” dedi.  

“TÜRK MİLLETİNİ HİÇBİR GÜÇ YENEMEZ”

Koru konuşmasına şöyle devam etti: “Atatürk’ün ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde bizlere düşen en büyük görev; ‘Atatürk’ü ve en büyük eseri Cumhuriyet’i anlamak, Cumhuriyet’in değerlerini her koşulda korumak, Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Mustafa Kemal Paşa’nın içinde yanan ateş, Anadolu’nun çoban ateşlerine benzer. Ona göre, her çoban ateşi bir kurtuluş ümididir. Bu sebeple o meşhur sözünü şöyle dile getirmiştir. ‘ Efendiler. Gidip Toros dağlarına bakınız. Eğer bir çadır görürseniz ve o çadırda duman tütüyorsa biliniz ki Türk milletini hiçbir güç yenemez’ Hiç kimse bu muzaffer general, bu yılmaz devrimci, bu kahraman insan, bu halkçı lider kadar kendi ulusunun kalbine yakın olamamıştır.”

“O DÜNYA LİDERİDİR”

Atatürk’e dünya lideri ünvanı verildiğini hatırlatan Koru, “Atatürk sahip olduğu ince ruh ve barış yanlısı tutumu nedeniyle, savaş meydanlarında karşı karşıya geldiği düşmanlarının bile saygısını kazanmış, bu yüzden kendisine ‘ Dünya Lideri’ unvanı verilmiştir. Atatürk bağımsızlığına çok düşkün bir liderdi. Ona göre Türk ulusu esir yaşayamazdı. Bu nedenle Milli Mücadeleyi Anadolu sathında başlattığında parolası ‘ Ya İstiklal Ya Ölümdü’ Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri şöyle diyordu: ‘ İki Mustafa Kemal var. Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal. İkincisi Mustafa Kemal, onu ‘ ben’ kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ideal için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur” ifadelerine yer verdi.

“ÖNÜMÜZÜ GÜNEŞ GİBİ AYDINLATMAKTADIR”

Koru, konuşmasına şöyle devam etti: “Atatürk’ün dünyada ‘ başöğretmen’ sıfatlı tek liderdir.Bu yüzden çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmanın eğitim ile olacağına işaret eden Atatürk, eğitimin milli olması gereğine inanmıştır. Zira o eğitimin gücünden bahsederken bir söylevinde: ‘ Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır. Ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder’ demektedir. Atatürk demek ölümsüz fikirler demektir. Onu anladığımız zaman bağımsızlığın, ulusal egemenliğin, yurtta ve dünyada barışın, kadın erkek eşitliğinin bir ülkenin kendi kaynakları ile ayakta durmasının ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu anlarız.  Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu, emperyalizme karşı tam bağımsızlık, bağnazlığa karşı da akıl ve bilimin yoludur. Bugün bile yaşamakta olan ilkeleri ile önümüzü bir güneş gibi aydınlatmaktadır.”

“SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ”

Atatürk ilkelerinin en büyük miras olduğuna dikkat çeken Koru, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı:  Bu ilkeler bizlere bıraktığı en büyük mirasıdır. Bu mirasa sahip çıkmak ve onu korumak Türk gençleri olarak öncelikli vazifemizdir. Bu büyük liderin düşüncelerini idrak etmek ve onun yolundan ayrılmamak, ülkemizin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkmasının yegane yoludur. Bu nedenle; ülkemizin kurucusu Atatürk’ün yüzünü göremesek de, sesini duyamasak da bizlere açmış olduğu yolda gösterdiği hedefe onun ilke ve inkılapları doğrultusunda durmadan yürümek bu hayattaki en önemli gayemizdir.10 Kasım 1938 tarihinde fani dünyadan ayrılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün itibariyle ebediyete intikalinin 86.yıl dönümünü idrak etmekteyiz. Aramızdan ayrılmasının derin üzüntüsünü hissettiğimiz bu günde kendisini saygı ve minnetle anıyoruz. Sen rahat uyu Atam. Emanetin Türk gençliğinin elinde, ilelebet muhafaza ve müdafaa edilecektir.”

ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Konuşma sonrasında 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla okullar arasında düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Öğrencilere ödüllerini  Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, Garnizyon Komutanlığı temsilcisi Topçu Binbaşı Cem Çiğdem verdi. Program, sinevizyon ve Kapaklı Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı oratoryo ile son buldu.

AdminAdmin