Dünya'da en büyük nimet nedir diye sorulsa, tereddüt etmeden umut olduğunu söylerim. Çünkü umut her şeyin tükendiği zamanlarda mutlak bir çıkış yolunun olduğuna inanmaktır. Umut, inancın hayat bulduğu ilk adımdır. Karamsarlığı temelinden yıkmak, yerine özlenilen güzellikleri inşa etmektir. Diğer bir tanımla umut, kişinin varlığını tescil ve teyit etmesidir. Dünyayı şekillendirmek, insanca yaşama hakkını elde etmektir. Yalana, riyaya, yolsuzluk ve haksızlıklara karşı direnmektir. Umut mücadeledir. Umut, insanın onuru, zamanın sorgucudur. Umut, ışığa muhtaç dünyayı aydınlatabilmek, sefaleti sonlandırmak ve gelecek kuşaklara hayal ettikleri dünyayı armağan edebilmektir. Yaşadığımız pek çok olumsuzluğa rağmen bunu başarabilir miyiz diye sorabilirsiniz. Böyle bir sorunun akla takılması bile umudu yitirmektir. Fakirliği, haksızlığı, hukuksuzluğu ve ayrıştırmayı kabullenmektir. Sefalet nedeniyle canına kıyanları umursamamaktır. Düşünceleri nedeniyle demir parmaklıklar arkasına itilen insanlara aldırmamaktır. Haramilere, talan ettikleri millet malını helal etmektir. Doğanları sefil, doğacak olanları zelil düşürmektir. Dahası, hak ve hürriyetlerden vazgeçip zulme rıza göstermektir. Zalim ile zulme rıza gösteren arasında fark olmadığı gibi hak ve özgürlüklerinden vazgeçenle parya arasında fark olmadığı gibi.
Düşüncelerin özgür, yasakların olmadığı, insanların birbirine sevgiyle baktığı bir güne uyanacağız elbette. Kucaklaşacağız bütün farklılıklarımıza aldırmadan. Güneşin doğuşuyla birlikte nefes aldığını göreceğiz insanlığın. Ne bir adım ileri, ne bir adım geri kalmadan birileri. Eşit, uygar, kardeşçe ve el ele. Onlar kelimesinin silindiğini görebileceğiz hafızalardan. Bir ve bütün olduğunu insanımızın yurdun dört bucağında. Tanık olabileceğiz haksız kazançlar nedeniyle yükselen sefalet feryatlarının son bulduğuna.
Gülebilmeli elbette her yürek en içten duygularla. Güneşle doğan kardeşliğe… Adaletle sepilen zenginliğe, sanatla bütünleşen evrenselliğe. Bilimle örülen teknolojiye.
Bireyin yüreğinde yeşeren umut, topyekun bir milleti kurtuluşa erdiren mücadelenin adı olmalıdır. Zenginliğimizi, rahatımızı ve sevdiklerimizi kaybetsek de umudumuzu kaybetmemeliyiz. İnanmalıyız yarınların çok daha güzel, çok daha yaşanır olacağına. İnanmalıyız umudun karanlıkları aydınlatacağına.
Geçmişte yaşanan sefaletler, işgaller ve istibdatlar umutla yıkılıp, aydınlığa ulaşılmadı mı? Bir kıvılcımla başlayan umut ışığı bütün Anadolu'yu aydınlatmadı mı? Talan edilen yurt toprakları umutla kurtarılmadı mı? Yabancısı olduğumuz bilim, teknik ve sanayileşmeye umutla ulaşmadık mı?
Buna benzer pek çok nimet, diri tutulan ve her geçen gün yeşertilen umutlarla sağlandı. Çünkü umut varlığın ispatı, insan olabilmenin icabıdır. Esareti, sefaleti, zulmü, baskı ve despotluğu kabul etmemektir. Çünkü umut özgürlüktür. Umut onurlu kalmak, insana saygı duymak, kardeşçe yaşamaktır. Umut Yaratıcının insana sunduğu özelliklerle onu kabullenebilmektir. Umut saygıdır, umut hoşgörüdür. Dahası umut Allah'a giden yoldur.
