Önemli Olan Koltuk
Bir ülkenin siyasi tarihini sadece iktidarlar değil aynı oranda muhalefet oluşturur
Bir ülkenin siyasi tarihini sadece iktidarlar değil aynı oranda muhalefet oluşturur. Bütün devletlerde esas kabul edilen iktidar ve muhalefetin birlikteliği dış politika konusunda yanlışa düşülmemesi bakımından oldukça önemlidir. Ancak bunun uygulanmadığı müstesna ülkelerden bir de Türkiye'dir. AK Parti iktidarı ile başlayan ve her geçen gün daha fazla yalnızlığa itilen ülke konumuna gelmemiz, etkili bir muhalefet gücünden yoksun kalmanın bir sonucudur.
Ortadoğu eşbaşkanlığı adı altında geliştirilen politika AK Parti sempatizanları tarafından tarafından yere göğe sığdırılamazken susmayı tercih eden muhalefet bu günkü tabloyu o günlerde tahmin edebilmeliydi. Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği bir hususun yanlış olduğunu halka kabul ettirmenin imkansızlığını anlayabiliyorum. Ancak buna rağmen muhalefet susmamalıydı. Bu sonucu az da olsa değiştirmeye yeterdi.
Önceki iktidarlar zamanında aşına olduğumuz komşularla sıfır problem sözü artık unutulmuş. Bırakın komşularla problemi, ortada komşu diyebileceğimiz tek bir ülke bırakılmadı. Her biri kendi içerisinde yüzlerce parçaya bölünmüş. Her etnik köken, her farklı mezhep ve her siyasi düşünce bir devlet kurabilmenin savaşını veriyor. Doksanlı yılların başına kadar Türkiye'nin küçümsenmeyecek miktarda ithalat ve ihracatını sağladığı bu ülkeler bu gün Türkiye'nin büyümesi önündeki en büyük engel haline gelmiştir.
Irak'ın, Libya'nın ve Suriye'nin içler acısı duruma düşürülmesinin nedeni, olmadık hayallere yelken açmaktır. Cuma namazını Şam'da kılacağını söyleyenlerin Süleymanşah Türbesini sınırlarımıza yakın bir yere taşırlarken ne derece dış politikadan mahrum olduklarını 80 milyon insan anlamış olmalıydı. Ama yanlışı doğru kabul etme anlayışı nedeni ile bunu anlamadığımız gibi bilakis her hatayı taktirlerle karşıladık.
On dördüncü iktidar yılını da geride bırakmaya hazırlanan AK Parti bütün bu yanlışlara rağmen gücünden pek bir şey kaybetmediği gibi gelecek yedi yılın hesabını yapmaktadır. Bütün bu tamiri imkansız hataların mimarı Tayyip Erdoğan kadar Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'dir.
Tayyip Erdoğan'ın hukuk dışı ve genel başkan serbestisi içerisinde ki eylemlerine imkan tanıyan muhalefet, gücünün bilincinde olmalı ve sorunları yine hukuk çerçevesinde çözmelidir. Bu çok kolay bir şey değil. Çünkü bir ülkenin cumhurbaşkanı hukuku hiçe sayıyorsa muhalefet de onu taklit edecektir. Delegenin varlığını hiçe sayıp, 19 Haziranları yok hükmünde kabul edecektir. Delegelerin salt çoğunluğuna rağmen Bahçeli elbette ki koltuğuna sıkı sıkıya sarılacaktır.
Ya ülke meseleleri?
Boş ver canım, önemli olan koltuğa oturabilmektir. Ülke topraklarında savaş, dışarıda ateşten çember, açlık sınırının üç bin lirayı aşmasının ne önemi olabilir ki?
Admin