
Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Yüksek İstişare Kurulu bölgede kurulacak olan Çerkezköy Özel Endüstri Bölgesi, oda faaliyetleri ve Çerkezköy Endüstriyel Fuarı 2023 konularını görüşmek üzere toplandı. Toplantıda konuşan ÇOSB Başkanı Eyüp Sözdinler, “Biz bugün düz işçi, bulamazken 190+180, toplamda 370 hektarlık bir başka endüstri bölgesine nasıl cevap verebiliriz ki? Ne altyapı, ne işgücü ne de konut açısından Özel Endüstri Bölgesini kaldırmamız mümkün değildir. Kısacası İkitelli bölgemize avantaj değil yük getirecektir” dedi.
Toplantıya başkanlık eden ÇTO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, toplantı öncesinde gündem maddeleri konusunda kurul üyelerine bilgi verdi. Endüstriyel Fuarına yoğun talep olduğunu belirten Başkan Çetin, “Bu yıl gerçekleştireceğimiz fuarımıza bölge dışından bir hayli talep var. İnanıyorum ki 5 yıl içerisinde burayı elbirliği ile uluslararası boyuta taşıyabiliriz. Sizlerin talepleri bizler için çok önemli olup bu talepleri zaman içerisinde değerlendirerek hedeflediğimiz noktaya varacağız” dedi.
“GEÇEN SENE İLE KIYASLIYORUZ”
Gündem maddelerinden bir diğeri olan ekonomi konusunda ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler değerlendirmelerde bulundu. Sözdinler, “Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi olarak 195 tane sanayicimizin ne durumda olduğunu kısaca özetlemek istiyorum. Bu seneye kadar bir hayli krizler geçirdik ama ben hiçbir kriz döneminde böyle bir düşüşe rastlamadım. SCADA Sistemi üzerinden tüm fabrikaların tüketim miktarlarını kontrol edebiliyoruz. Buradan aylık verileri takip ederek geçen seneyi bu sene ile kıyaslayabiliyoruz. Biz her sene belirli bir artış trendinde giderdik. Ama bu sene maalesef bir düşüş trendi içerisindeyiz. Bu kadar yeni sanayiciyi bünyemize katmamıza rağmen yükselmeyi beklerken maalesef düşmekteyiz. Tabi burada ki en büyük etkenlerden biri Avrupa’da olan resesyon. Bu özellikle tekstil sektörünü çok etkiliyor. Maalesef % 50-60’lara düşmüş vaziyette” ifadelerine yer verdi.
“REKABET EDEMİYORUZ”
Sözdinler konuşmasına şöyle devam etti: “Beyaz eşyada bile hiç beklenmedik derecede iç piyasada artış, ihracatta tam tersi bir düşüş var. Bunun yanında ihracatta bir sürü olumsuzluklar var. Bunların başında da enflasyon ve rekabet gücünün azalması geliyor. Dış pazarlarda, Cezayir, Fas, Tunus, Mısır gibi ülkelerle bile maalesef rekabet edemiyoruz. Siparişlerin büyük bir kısmı da bu bölgelere yapılıyor. Tekstil sektörü özellikle Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’a kaymış durumda.”
EYT BİZE YÜK OLDU
EYT’nin (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) sanayiciyi zor durumda bıraktığını kaydeden Sözdinler, konuşmasına şöyle devam etti: “Bize en büyük yük de EYT oldu. Kendi firmamdan 300 kişiden 103 tane EYT’li çıktı. 20 Yaşında yetiştirerek kalifiye eleman ettiğim bu insanlardan 43 tanesi ayrıldı. En önemli hususlardan biri de tazminat konusu. Tazminatların da çok bir anlamı kalmamasına rağmen bu para ile memleketlerinde iş kurma umuduyla ayrılan insanların sanayiciye bir hayli yük yüklediğini belirtmek istiyorum. Şu anda organize bölge sanayinin en büyük sıkıntısı işçi bulamamak. Bırakın kalifiye elemanı düz işçi bile bulmakta zorlanıyoruz. Diğer bölgelerdeki işsizlik oranı konusuna vakıf olmasam da Çerkezköy’de bu oranın eksi olduğunu söyleyebilirim.”
“BARINMA KRİZİ YAŞANIYOR”
Diğer bir faktörün kira artışları olduğuna dikkat çeken Sözdinler, “Ekonominin daralmasının bir başka nedeni de kiralarda ki afaki artışlardır. Sadece Çerkezköy’de değil ülke genelinde barınma krizi yaşanıyor” diye konuştu.
“YARININ NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ”
Sözdinler, ekonomik krizin devam etmesinin bir başka nedeninin ekonomik bir programın yapılmamış olduğundan kaynaklandığını belirterek, “Henüz bir hükümet programı önümüze konmuş değil. Program hazırlandığını söylüyorlar. Bu programı görmek lazım. Enflasyonla nasıl mücadele edilecek şu anda bunu bilmiyoruz. Buna benzer çok krizler atlattık ama önümüze hep bir program konulurdu. Kemal Derviş döneminde de öyle olmuştu. Bu programa uyulup, kemer sıkmaysa kemer sıkma, vergi ise vergi. Ama şimdi bir belirsizlik var. Yarının ne olacağını bilmiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“ZATEN BİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ VAR”
Sözdinler, gündemin diğer maddesi olan Bölgede kurulması planlanan Çerkezköy Özel Endüstri Bölgesi konusunda değerlendirmelerde bulundu. Sözdinler, “İkitelli gündemini koruyor. Bunların taşınacakları en kolay yer Çerkezköy, Kapaklı Bölgesi olabilir dediler. Binali Yıldırım’ın başbakanlığı döneminde arsa arayışlarına girildi. Başbakanlık kararıyla burada kendilerine bir bölge ayrılmasını istediler. İkitelli Organize Sanayi adı altında bir girişimde bulunulup sonrada dendi ki dernek adına TOKİ buraları kamulaştırsın ve sonra devretsin. Biz o zaman dedik ki endüstri bölgesinden ne kasdediyorsunuz? Burada zaten bir organize sanayi bölgesi var. Bizden farklı olarak ne yapılması planlanıyor? Çünkü bizim OS Bölgemiz zaten % 90 doluluğa ulaştı” ifadelerini kullandı.
“GELECEK SANAYİCİ DE YOK”
Sözdinler, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz sanayi bölgemize arsa arayışındayken bu konu gündeme getirildi. Bize bütün çalışmalarımızı durdurmamızı söylediler. Buna şiddetle itiraz ettik. Kurulmasını istemedik. Ama Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kuruldu. Bana sorarsanız İkitelli Bölgesinden buraya gelecek sanayici de yok. Eski kurucu başkanlarıyla görüştüm. İkitelli’den Çerkezköy’e taşınmanın zor olduğunu ve burada bir rant sözkonusu olduğunu söyledi. Bunun başka kanallara pas edileceği ifade edildi.”
“KALDIRMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”
“İkitelli küçük atölyelerden oluşan bir sanayi. 10 Kişi çalıştıran bir kişi İkitelli’deki işletmesini kapatıp Çerkezköy’e neden gelsin ki? Bu mümkün görünmüyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olduğu için yapacak bir şey kalmıyor. O günün meclis başkanıyla görüştüm. O da bana hak verdi. Ne Kapaklı’nın ne de Çerkezköy’ün bunu kaldıracak bir altyapısı yok. Biz bugün düz işçi, bulamazken 190+180, toplamda 370 hektarlık bir başka endüstri bölgesine nasıl cevap verebiliriz ki? Ne altyapı, ne işgücü ne de konut açısından Özel Endüstri Bölgesini kaldırmamız mümkün değildir.”
“OKUL SORUNUMUZ VAR”
“Her sene % 8 göç alan bir bölgeden bahsediyoruz. Kaymakamla birlikte fellik fellik sanayicileri gezip okul yaptırmak için çaba harcıyoruz. Önceden tekli sistemle eğitim verilirken bugün yine çiftli eğitime geçildi. Yıkılacak bir sürü okul var. Bu kadar sıkıntımız varken ve % 16 göç alırken böyle bir sorumluluğun altından kalkmamız mümkün olmayacaktır.”
“Bu bölgede bazı sanayicilere tahsisler yapılmış. Ama plan onayı olmadığı için tahsis belgelerini veremiyorlar. Plana hem belediyenin itirazı hem de bölge sanayicisinin itirazı var. Bizim özellikle yol planlarına itirazımız oldu. 20 Metrelik yollar 10 metreye düşürüldü. Dün Sanayi Bakanlığı’nda bu konular üzerinde fikirlerimizi dile getirdik ama itiraz ettiğim her husus bir şekilde reddedildi. Bu konuda yapılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.”
“SUYU NERDEN BULACAKSINIZ?”
Bir diğer sorunun su tedariki olduğunu hatırlatan Sözdinler, “Bakanlıkta suyu nerden temin edeceksiniz diye sordum. Biz burada susuzluktan kırılıyoruz. 10 Sene önce 24 Milyon metreküp su kullanıyorduk. Devlet 30 Milyon metreküpün üzerinde su kullanamazsın demişti. Suya dayalı üretim yapan hiçbir sanayici almayacaksınız demişti. Almadık da. 295 Tane sanayici sayısına ulaştık ama su ile üretime müsaade etmedik. DSİ ye suyu nerden temin edeceksin diye soruyorum. Ben baraj yaparak su temin etmeye çalışırken siz o sanayiciye nasıl, nerden ve ne şekilde su tahsis edeceksiniz? Özel Endüstri Bölgesi bize avantaj değil yük getirecek” diye konuştu.
“YANSIMALARI ELBETTEKİ OLACAK”
Sözdinler’den sonra gündem maddeleri konusunda genel bir değerlendirmede bulunan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin, “EYT’nin ticarete olumsuz yönde yansımaları olacak. Çünkü burada ne kadar az elektrik üretimi olduysa o kadar da az üretim olmaktadır. Sonuç itibarıyla o kadar az kazanç elde edildi. Hem ülke hem de sanayici bunun yansımalarına şahit olmaktadır. İnşallah kısa zaman içerisinde bu sıkıntılar son bulur” diye konuştu.
"ACİL ÖNLEM ALMAMIZ GEREKİYOR"
Çetin: “Çerkezköy Özel Endüstri Bölgesi’nde yüksek teknoloji üretimi yapılsın başımızın üzerinde yeri var. Yeraltı suları her geçen gün aşağıya gidiyor. Doğal kaynakları korumak için Ayvalık Barajı ile ilgili yapılan kazı sonucunda arkeolojik sebeplerden dolayı ilerleme sağlanamamıştır. 10 Yıl içerisinde gelmezse ya da stabil bir şekilde olursa her geçen gün hızla aşağıya gittiğimiz için tuzlu suyla karşılaşacağız. Bundan herkes zarar görecek. Bununla ilgili olarak dışarıdan 2 proje hususunda görüştüm. Meriç ve Tunca Nehirlerinin suyu çok temiz olmadığı için arıtma tesisleri kurulması lazım. İkinci olarak Karadeniz suyunun Kıyıköy’den bu tarafa deniz suyunun tatlı suya çevrilerek kullanılması düşünülebilir. Bu suyun da ancak 3’te biri kullanılmaktadır. Diğer 2 birim su Marmara Denizi’ne gönderilebilir. Ancak böyle bir proje hayata geçirilebilir. Sonuç itibariyle gelecekte bölgemizin sorunları bunlar olup, bu sorunların çözümü konusunda acil önlemler almamız gerekmektedir.
KURUL ÜYELERİNE BİLGİ VERDİ
Konuşmalar sonrasında Genel Sekreter Vekili Seçkin Bayraktar sunum eşliğinde ÇTSO’nun yıl içerisinde ki faaliyetleri konusunda kurul üyelerine bilgiler verdi.