Daha Beter Ne Olabilirdi.
Önceki gün yaşadığımız darbe teşebbüsü kafalarda bir çok soru işareti ile Türk siyasi tarihinde yerini almıştır
Önceki gün yaşadığımız darbe teşebbüsü kafalarda bir çok soru işareti ile Türk siyasi tarihinde yerini almıştır. İnsanlar üzerine helikopterlerden ateş açılması, TBMM'nin bombalanması ihtilaldan ziyade bir isyan harekatını andırıyordu.
Geçmişte 1980 darbesine şahit olmuştum. Sabahın erken saatlerinde belediye hoparlöründen "Anayasal düzenin yeniden tesisi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur. İkinci bir emre kadar vatandaşlarımızın sokağa çıkmaması önemle rica olunur" şeklinde bir anonsla uyanmıştık. İlk kez bir ihtilala şahit olmanın şaşkınlığı içerisinde bir hafta sokağa çıkamamıştık. Sonra belli başlı kişiler askerler tarafından götürülerek sorgulanmıştı. Radyodan yapılan anonslarda ihtilalın kansız olacağı söyleniyordu. Ancak aradan zaman geçipte giden bir çok insanın bir daha geri dönmemesinden anlaşılmıştır ki 1980 ihtilalı da 1960 ihtilalı gibi kanlı olmuştu.
İhtilalların kansız olması zaten mümkün değildir. Çünkü mevcut bir yönetim ve demokrasiye rağmen yeni bir düzenin dayatılması insanlar tarafından kolay kabullenilemez. 1980 ihtilalının vatandaşımız tarafından beklenir olmasına rağmen sonuçları oldukça acı olmuştu. Birçok insan idam edilmiş, ekonomi dibe vurmuş, sosyal ve siyasal yapı ayaklar altına alınmıştı.
Halkın ve siyasilerin demokrasiyi benimsediği 15 Temmuz 2016 tarihinde ise böylesine bir saçmalığın yaşanmış olması, Türk İnsanının kaderini tanımlamaktan başka bir cümle ile ifade edilemez. Bir yanda asker, diğer tarafta polis, halk ise kıvılcım bekleyen barut gibi. Askerin de, polisin içerisinde değişik fıkır akımları, siyasi idealler, dini yönelişler. Kimin kimi hedef tahtasına oturttuğu, hangi iç hesaplaşmalara darbenin bahane kılınacağı kestirilmez bir durumdaydı. Çünkü işin içerisine halk, asker, polis, cemaat, dış güçler ve içimizdeki şer odakları karıştırılmıştı.
Umumiyet, "çok şükür, beklenen olmadı" sözünü tekrarlayıp duruyor. Bundan daha beter ne olabilirdi ki. Bir gecede iki yüzün üzerinde insan öldürülmüş, TBMM bombalanmış, Türk Askeri çırılçıplak yüzükoyun yere yatırılıp fotoğrafları aleme servis yapılmış, kışlaların kapısına iş makinelerinden duvarlar örülmüş.
Bütün bunlar 21. yüzyıl Türkiye'sinin hak etmediği manzaralardır. Yaşanması çile, görüntüsü azap, her karesi nefret kokan kareler...!
Admin