30 Ağustos Zafer Bayramı Kapaklı İlçesi’nde düzenlenen törenlerle kutlandı. Saat 10.00’da Belediye Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal ve Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin çelenk sundu. Türk Büyükleri anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan protokol üyeleri daha sonra İstiklal Marşı’nı okudu. Günün anlam ve önemine dair konuşmayı Tank Teğmen Sefa Burak Oğraş yaptı. Teğmen Burak Oğraş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Türk Milleti, Kahraman Türk Ordusuyla birlikte, varlığına ve vatanına kastedenlere karşı, 102 yıl önce bugün, kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle, yeniden dirilerek, topyekun bir varoluş mücadelesi sonucunda eşine tarihte az rastlanır bir zafer kazanmıştır.”
“ULUSUMUZA DAYATILMIŞTIR”
Türk Ordusu’nun eşsiz bir zafere imza attığını belirten Sefa Burak Uğraş, “Aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında Türk Ordusunun ortaya koyduğu eşsiz bir eser olan bu zaferin her safhası, tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir. 1900'lü Yılların başlarında meydana gelen büyük devletler arasında ki çıkar çatışmaları, dünyada gelişen fikir akımları, sanayileşme gibi gelişmeler sonucunda birinci dünya savaşı sonunda müttefiklerin aldığı ağır yenilgiler sonucu mondros mütarekesi imzalanmış, imzalanan anlaşma ile bin yıldır üzerinde kan dökerek, can vererek yurt edindiğimiz Anadolu toprakları o dönemin büyük devlet ve onların maşaları tarafından işgal edilmiş, ayrıca tarihimize kara bir leke olarak geçen Sevr Antlaşması da ulusumuza dayatılmıştır” diye konuştu.
“YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM”
Bağımsızlık meşalesinin ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla yakıldığını belirten Oğraş, “İşgal güçleri girdikleri her yerde adeta tarihi kinlerini kusarcasına kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza dünyada eşine az rastlanır işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunmuşlardır. İşte böylesine umutsuz görünen, üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir ortamda Mustafa Kemal Paşa ve onun dava arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak "ya istiklal, ya ölüm" parolasıyla aydınlığa giden yolu aralamışlardır” ifadelerine yer verdi.
“BİR KERE DAHA İSPATLANMIŞTIR”
Oğraş, konuşmasına şöyle devam etti: “Neferine kadar düşmanı güzel ve kutsal vatanımızdan atmak bu bağımsızlık ve aydınlık mücadelesinin ilk hedefi son şeklinde belirlenmiştir. Özellikle Sakarya Meydan Muharebesi de hedefimize ulaşmaya muktedir olduğumuzu, milletimizin istiklali uğruna kanının son damlasına kadar mücadeleye devam edeceğini ispatlamıştır. Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev düşmana son darbeyi vurmak olmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın başkomutanlığı altında, Türk Kuvvetleri düşmana beklemediği bir yerden taarruza geçerek stratejik sahada düşmanı aldatmayı başardı. Avrupalıların 5-6 ayda geçilmez dediği Afyon Mevzilerini 3 günde geçerek, 30 Ağustos'a gelindiğinde düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümünü imha etti. Bu büyük zafer ile düşmana son darbe de vuruldu. Ardından icra edilen takip harekatıyla da 9 Eylül'de düşman İzmir'de denize döküldü.”
“İMTİHAN MEYDANIDIR”
“30 Ağustos'un gerçek anlamını ve önemini büyük zafer'in ikinci yıldönümünde Dumlupınar'ın çal tepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği söylevde görürüz; "...hiç şüphe etmemelidir ki, Yeni Türk Devleti’nin, Genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır." "Harpler, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan muharebesi, milletlerin bütün varlığı ile ilim ve alanlarındaki yükselmeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan meydanıdır."
“ALTIN HARFLERLE YAZILAN ZAFER”
“İşte kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin; kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekun bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır. Türk Ulusu bu meydandan da Ulu Önder'inin liderliğinde alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Türk tarihine altın harflerle yazılan bu zaferin günümüze kadar yansıyan çok önemli siyasi ve askeri sonuçları olmuştur ve bu sonuçların günümüze de yansımakta olduğu gözlenmektedir.”
“ARMAĞAN EDİLMİŞTİR”
“Bu zaferle, Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, türkün istiklalinin elinden türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır. 30 Ağustos Zaferi, Türk Ordusu'na "silahlı kuvvetler günü" olarak armağan edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin huzur ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkıda bulunmak için tarihinden ve milletinden aldığı güçle, modern harp silah ve teçhizatıyla, güçlü ve dinamik personeliyle, ulaştığı yüksek eğitim seviyesiyle, azimli ve kararlı komuta kademesiyle, dostlarının ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri güçlerinden olan silahlı kuvvetlerimiz her zaman, her yerde ve görevleri ifaya hazırdır.”
“RUHLARI ŞAD OLSUN”
Millî egemenlik, millî şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk İlkeleri, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetlerimize rehber olmaya devam edecektir. Bu kutsal ve tarihi gün vesilesiyle ulusça başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, dava arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun.”
30 ağustos Zafer Bayramı kutlama programı Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal’ın kaymakamlık makamında tebrikleri kabulü ile devam etti. Kutlama programına Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, Kapaklı İlçe Emniyet Müdürü Kubilay Sinan Keski, İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil Vardı, Muharip Gaziler Derneği Kapaklı Temsilcisi İbrahim Çetintaş, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve vatandaş katıldı.