AS ER DEDE Dergisi’ni Hayrettin Yazıcı Bey’i ziyaretim sırasında tanıdım. Kısacık zamana çok şeyler sığdırmaya çalıştık. Veda öncesinde AS ER DEDE’nin 1 ve 2. sayılarını verdi bana. Mükemmelliğinden taviz verilmeyen kapak tasarımı, içinin de dışı kadar dolu ve doyurucu olduğu izlenimini veriyordu. Ancak yolculuğum bitince AS ER DEDE’yi okuma imkânı bulabildim. İlk kanaatimde yanılmadığıma sevindim. Dergi içeriği bakımından oldukça dolu ve doyurucu.
Büyük emeklerin ürünü. Okumanın unutulduğu, umursanmadığı bir zamanda böylesi külfeti göze almak hiçte kolay değildir. Bu zorluk neşretmenin ruhunda vardır. Sancılı bir doğum ve yeni bir hayat. Her sayı yeni bir dünya, yeni ufuklar demek. Belki de bu her yeni doğumdur bütün zorlukları, sıkıntıları ve imkânsızlıkları unutturan. Kim bilir belki de edebiyata gönül veren yazar ve şairlerin tükenmeyen özlemleri, umutları ve hayalleri… Hepsi bir bütünün parçaları. AS ER DEDE’yi mükemmelliğe ulaştıran aktörler.
Derginin Azerbaycan Türkçesi, Tatar Türkçesi, Özbek Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Rusça ve Türkçe yayınlanıyor olması bir başka harikuladelik örneği. Sanırım bugüne kadar düşünülen, planlanan ama bir türlü inşa edilemeyen Türk Dünyası kültür ve edebiyat köprüsünün temelleri AS ER DEDE ile atılmış oldu. Artık yolların kısaldığına, duygu, düşünce, hayal ve ideallerin çok daha kolay bir şekilde harmanlanabileceğine inanabiliriz. Türk Edebiyat Dünyasına sunduğu bu imkân nedeni ile AS ER DEDE Yönetim Kurulunu tebrik ediyor yayın hayatında başarılar diliyorum.