Bayram yapmayı beceremeyen bir millet olmak. Devlet resmi bayram ilan edip tatil de yapıp yaptırdığına göre, devletin ve hükumetin de içinde olması gereken bir bayram.
Bu bayram nasıl olup da, her yıl bir savaş haline, bir olağan üstü hale, bir krize dönüşüyor?
Bu beceriksizliğin üç ana kaynağı var benim gördüğüm. Birinci müsebbip medya. 1 Mayısların, bir krize dönüşmesini en fazla ve günler önce köpürtmeye başlayan ve toplumu saflara ayıranlar gurubun başını medya çekmektedir.
İkincisi; medyanın açtığı bu yolda saflara ayrılan ve safları bir tür kemikleştiren; hükumet ve sendikalar. Hükumetin görevi yasal olan bu şartları oluşturmak ve gerekli güvenliği sağlamaktır, yasaklamak değil, hele hele bir şehrin hayatını durdurmak hiç değil. Sendikaların da ücretler sıfırlanıp bütün çalışma hayatı yoksulluğa terk edilirken orta yerde gözükmeyip, özellikle 1 Mayıs da, şahin kesilmesi benim anlayacağım bir şey değil.
Neden değil?
Bizim 1 Mayıslarda gerçek işçi hiçbir zaman sokakta bütün varlığı ile olamamıştır. Genelde temsilcileri eliyle kotarılan bir kutlama olmuştur hep. Sözüm sendikalara; mesela 4 bin işçi çalıştırıp iş yerinde halen sendika olmayan bir fabrikanın patronu TÜSİAD Başkanı olurken ne yaptılar? Çalışanların yüzde sekseni asgari ücrete mahkum edilirken ne yaptılar?
Tabi bu arada terör örgütlerinin de bunu bir fırsat olarak değerlendirdiği de bir ayrı gerçektir.
Sonuç hüsran ve gerçekleştirilemeyen bir amaç ve kutlanmayan bir bayram...




















