Çocuklarda ihmal ve istismar nedir? "Bedensel ruhsal ve cinsel gelişimin tamamlanmadığı 0-18 yaş arasında ki dönem çocukluk dönemi olarak tanımlanır" bu böyle bilinmelidir. Bilmek istemeyenlere de sözümüz yok. Herkes kendinden sorumludur. Emekli Müftü, Gani Aşık, geçtiğimiz günlerde "Kuran Nisa suresinde, öksüz veya yetim kalan çocuğun vasisinin, çocuğa ait malları, çocuğun rüşte ermesine kadar korunmasını ve çocuk rüşt'e ulaşınca kendisine teslim edilmesini emrediyor. Yine Kuran, rüşt yaşını da 18 olarak belirtiyor. Dolayısıyla 18 yaşına gelmeyen bir kız çocuğu rüşte ermemiş olduğundan evlenemez." şeklinde bir açıklama yapmıştır. İlahiyatçı Nurettin Yıldız'ın geçmişteki ifadelerini böylece çürütmüş oldu.
Çocuk istismarı cinsel, fiziksel ve duygusal olarak üçe ayrılır. Çocuklara yapılan fiziksel istismar tokat, yumruk, sarsma, tekmeleme, ısırma, itip kakma, vücudunu çimdikleme, üzerine madde dökme ve boğmaya çalışma. Cinsel İstismar, çocuğa yönelik ve çocuğun tam anlayamadığı gelişimsel olarak hazır olmadığı durumdur.
Çocukların korunması biz yetişkinlerin ortak sorumluluğudur. Çocuk haklarına dair sözleşmenin 19. maddesi çocuğu her türlü istismardan korumaktır. Türk Ceza kanununda çocuk istismarı en ağır cezai müeyyidelerle düzenlenmiştir. Hatta bir suçun işlendiğini gören kişinin suçu yetkili makamlara bildirmemesi de suçtur. UNICEF'in açıklamasına göre dünya genelinde 18 yaşından önce tecavüze uğrayan veya cinsel tacize maruz kalan 370 milyondan fazla kız çocuğu bulunuyor. Çocuğa yönelik cinsel istismarlar çocukların başta depresyon ve buna bağlı ruhsal sağlık sorunları yaşamalarına neden oluyor.
Türkiye'de ciddi anlamda çocuk istismarı sorunu vardır. Çocuk istismarı yüz kızartıcı bir suçtur. Kesinlikle hafife alınmamalıdır. Bu sucu işleyenlerin de çocukları olduğu unutulmamalıdır. Bu kişiye kendisinin yapmış olduğu iğrençliğin üzerinden onun çocukları içinde bir başkaları aynı suç işlendiğinde nasıl bir tepki göstereceği sorulmalıdır. Bu nedenle çocuklar susabilir biz ebeveynler susmamalıyız. Çocuk istismarını sosyal medyadan yayınlayarak gündem yaratmalıyız. İstismarın gerçek anlamda önlenebilmesi için koruyucu tedbirlerin arttırılması, çocukların olduğu bütün alanlarda, düzenli denetimlerin yapılması, istismarı gerçekleştiren kişiye asla ceza indirimi yapılmamalı, verilen ceza katlanarak arttırılmalı. Mutlaka bu önlemlerin alınması gerekir. Çünkü her şeyden önce bizler çocuklarımızı korumakla yükümlüyüz.
2020 yılında "Ecrin Bebek Cinayeti" Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Aylarca konuşulan bu cinayet hala gizemini korumaktadır. Bir bebek öldürülüyor ve kemikleri orman içerisine atılıyor. İnsan denilen varlık bir melek olduğu kadar acımasız bir caniye de dönüşebiliyor. Bir insan evladının katili olabilir mi? Ama oluyor işte. Yeni doğan bebek çetesine ne demeli. 112 Acil Çağrı merkezinde ki işbirlikçilerle ortak hareket ederek, yeni doğan bebek ünitelerinde bilinçli olarak bebekleri ölüme terk etmişler. Yapılan soruşturmaların ardından 19 Özel hastanenin bu suça karıştıkları tespit edilirken 10 özel hastanede kapatıldı.
