Bir yazar, bir şair ve gazeteci yazılarını gündeme dair yazar çoğu zamanda sokağa iner ne gördüyse yazmaz, önce gördüklerini alır sonra o gördüklerini süzgecinden geçirir ve günlük köşe yazısını yazar. Bu bazen bir şiir olur bazende bir öykü ve hikaye olur. Okuyucu bu yazıyı okuduğunda "iyi madem" güzel olmuş veya güzel olmamış der.
Saray'da Bülent Ecevit Parkı ve Atatürk Meydanı, banklarda oturan ve ayaküstü insanlarla dolu. Bir kenarda durup insanların hareketlerini izlemeye başladım. Burada bulunan insanların çoğu emekli kişiler olup asosyal kişiler. Üç kişilik Bank'a beş kişi sığmayı başarmışlar. Bunu nasıl becerdikleri ile ilgilenmiyorum. Sigara içenler izmartleri yerlere atıyor, sıvı içecek tüketenler ve kabuklu çerez yiyen kişiler çöplerini masaların üzerinde bırakıp gidiyorlar. Halbuki etraflarında çöp kutuları dolu. Hiç bir şekilde uyarıları dikkate almıyorlar. Bu durumda yapılacak çok şey olmasına rağmen " iyi madem" diyorum.
İnsanları, neden böyle yapıyorsunuz diye sorgulamak istiyorum ama çoğu zamanda istemiyorum. Çünkü böyle bir yetkimin olmadığını biliyorum. Bunun özel bir sebebi yok. İnsanlara uyarıcı sözler söylemek cesaret işi. Aslında sadece insanların çevresine saygılı olmalarını istiyorum hepsi bu kadar. İnsanların yoğun olduğu alanlarda seyyar satıcıların olması normal bir durumdur. Kimsenin buna karşı çıkacağını sanmıyorum ama bir düzen içerisinde olmaları gerekir diye düşünüyorum. Sizlerinde düşüncelerime "iyi madem" olsun diyeceğinize inanıyorum.
Bülent Ecevit Parkı Saray'ın ilk Parkı olmakla beraber kentin tam ortasındadır. Geçmiş dönem belediye başkanı Özgen Erkiş tarafından parkın uzun yıllar sonra düzenlemesi yapıldı. Bu düzenleme Saray'lı vatandaşlar tarafından hem takdir edildi hemde eleştirildi. Bence bu modern haliyle çokta güzel oldu. Saray'ın çehresinin değişimi böylece başlamış oldu dediğim anda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Trakya manevralarında oturup dinlendiği ve ayran içtiği yerin hemen yanı başına gece kondu tarzında bir tuvalet yapıldı. Her dönem bir 'cesur yürek ' çıkıyor. Sizlerinde benim gibi düşündüğünüzü ve "iyi madem" dediğinizi duyar gibiyim.
Park'ın planlanan bölgelerine insanların oturup sohbet ederken güneş altında dinlenmeleri için masalar koyuldu. Aklımın bir kenarında not olarak kalmış yerden fiskiyeli su fışkırtan havuzlar yapılacaktı. Tamda yeriydi, yinede geç kalınmış değil. Önümüzde yaz var kış var. Mutlaka bir gün verilen vaatler yerine getirilir. Sabretmek en iyi çözümdür. Sabırlı olmaktan başka çaremiz yok. "İyi madem" deyip bekleyeceğiz.
