Yirmi bin çocuğun eğitim ve öğretimini emanet ettiğimiz Milli Eğitim Camiasının haline bakar mısınız? Bu güne kadar camiada dönen entrikalar yetmemiş gibi şimdide darp, arbede, azar ve hakaretler birbirini izlemeye başladı.
Yaşanan olay sonrasında taraflar önce karakol, sonra hastane daha sonrada Kaymakamlığa gitti. Bütün bunlar gözlemlediğimiz olaylar. Yani olay yaşanmış ve sonrada adli makamlara yansımış. Resmi bütün gelişmelere rağmen bunun yalan olduğunu söyleyerek kamuoyu oluşturmaya çalışmak düpedüz cinnet geçirmenin alametleridir.
Evet gerçekten de Terkos gölüne bir domuz düşürülmüştür. Ancak domuzu terkos gölüne, şiddeti çözüm aracı olarak kullananlar düşürmüştür. İmanı ve ahlakı istismar eden bir insanın lisanı ile zır yalan haykırışlarına cevap vermeye dahi tenezzül etmiyorum. Sadece; bütün bunlar yalansa demek ki bu gibi insanların hayatında Allah inancı dahil hiç bir hakikat bulunmamaktadır, demekle yetiniyorum.
Herkesin gayet iyi bildiği gibi üç yıldır Milli Eğitim camiasında dönen entrika, kavga, iftira ve usulsüzlüklerle Kapaklı’da zaman heba edilmiştir. Endişe, korku, ve makamından olma kaygısı taşıyan bir insanın eğitime katkı sunmasını beklemek yirmi bin öğrenci ve de yüzlerce öğretmene zuldür, zulümdür.
Şimdi soruyorum: Koca bir eğitim ve öğretim yılını yarılarken Kapaklı’da kaç tane eğitim programı düzenlenmiş?
Okulda görünüp sokaklarda uyuşturucu batağına sürüklenmiş kaç öğrencinin ailesi ile görüşülerek çocukların kurtarılmasına yönelik bir teşebbüste bulunulmuş?
Eğitimde başarı sağlamak adına kaç kez toplantı düzenlenerek uygun bir strateji belirlenmiş?
Tekli eğitimin altyapısını oluşturmak adına kaç tane derslik projesi hazırlanmış?
Bütün bu sorular cevap beklerken özel okullar her sınavda birinci ve ikincileri çıkmaya devam edecek.
Kavgaların biri bitmeden diğeri başlayacak.
Her mesele sonrasında İlçe Başkanı ve Eğitim Bir Sen Başkanından medet umulacak.
İki dere bir araya sıkışmış Kaymakam isyanları oynayacak.
Artık kendinize gelin beyler. Bir insanın kaprislerine yirmi bin öğrenci ve yüzlerce öğretmeni kurban etmeyin. Unutmamanız gerekir ki sokaklardan toplanan çocuklar; sizlerin müsamahakar davranışınızın sonucudur.
Ve bilmeniz gerekir ki kendi çocuğuna en güzel imkanları sunmak adına makama ilah diye sarılanlar; sorumlu oldukları öğrencilere harcamaları gereken zamanı kavga ve arbedeye ayırıyorlar. Ve sonrada hiç bir şey olmamış gibi ortalıkta suçlu arıyorlar.
Asim YAVUZ