Son zamanlarda geçmişe küfretmek moda oldu. Densizliğin zirvesinde olanlar bir taraftan Atatürk’e saldırırken diğer taraftan şeriatı getireceklerini söylüyorlar. Bunlar öyle sıradan insanlar da değiller. Az buçuk mürekkep yalamış, din iman muhabbeti ile bir yerlere gelmiş kişiler. Hoş dini mübini şahsi çıkarlarına alet etmeseler yanlarından bir kolordu geçse bir er çıkıp bu da adamdır diye taraflarına bakmazdı ya. İşte o gibiler her fırsatta konuşuyor. Hem de salya sümük.
Tabi bunu söylerken şeriata karşı olmadığımı da belirtmek isterim. Hakikaten Allah’ın buyruğu doğrultusunda bir yönetim sistemi kurulmuş olsaydı buna en fazla ben sevinirdim. Zira bu gibi densizler adam diye sokaklara salınmazlardı. Ve topluma kin ve nefret aşıladıkları için büyük ihtimalle iblis ilan edilirlerdi.
Akıllarına eseni pervasızca söyleyebilmenin, düzenin bir imtiyazı olduğunu anlayamayacak derecede zelil düşen bu insanların şeriatla zerre kadar alakaları olduğunu da düşünmüyorum. Onlar sadece kafalarında oluşturdukları dini dayatmanın gayreti içerisinde olup, Şeytanın telkinleriyle birilerine yaranmaya çalışıyorlar.
Oysa ki bir kıvılcımla asla sönmeyecek yangınların başlamasına neden olacak bu gibi sözler, ancak vatan, millet ve bayrak düşmanlarına özgü şakşakçılıktır. Vatanını ve milletini seven hiçbir insan daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda böylesine deli saçmalarıyla maymuna dönmeyi aklının ucundan dahi geçirmezdi.
Bir de o çeşit softalara şeriatın hangi tarihlerde uygulandığını sormak gerekir. Şayet dini bilgileri varsa sadece asrı saadet döneminde uygulandığını söyleyeceklerdir. Sonrada şeriatla Atatürk arasında ki ilişki sorulmalı. Onlara göre Osmanlı döneminde yönetim sistemi şeriat olup, Cumhuriyetle birlikte güya Atatürk tarafından kaldırılmış.
Bir çırpıda gerçekler ters yüz edilebiliyor. Saray entrikaları, enfiye sefaları, kardeş ve evlat kıtalleri yok sayılabiliyor.
Diyorum ki; üç beş meczup, semaya yükselen Ezanı Muhammediye’nin öncelikle Allah’ın bir lütfü sonrada Atatürk ve silah arkadaşlarının bir armağanı kabul etmese de Mustafa Kemal Paşa sonsuza kadar Müslüman Türk Milletinin medarı iftiharı olmaya devam edecektir.
Asim YAVUZ