Güncel
Giriş Tarihi : 14-05-2019 00:49   Güncelleme : 14-05-2019 00:49

Tarımdaki Tükeniş Devam Ediyor

Tarımdaki Tükeniş Devam Ediyor
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, Sudan’daki arazi konusunda TBMM'ye soru önergesi verdi. Önergesinde, Sudan’da gerçekleşen darbe ile bu anlaşmanın belirsiz bir nitelik kazandığını ifade eden Vekil Aygun, "Yabancı topraklara bel bağlayarak milli tarımın geliştirilemeyeceği, Sudan örneği ile netlik kazanmıştır. Milli tarım; milli topraklarda, milli çiftçiye tam destek vererek gerçekleşebilir” dedi. CHP Tekirdağ Milletvekili Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. İlhami Özcan Aygun, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Sudan’dan 99 yıllığına kiralanan 780 bin 500 hektarlık arazi ile “gıdada arz güvenliğinin” sağlanacağı yönündeki açıklamasını anımsatarak,  “Sudan’da gerçekleşen darbe ile bu anlaşma belirsiz bir nitelik kazanmıştır. Yabancı topraklara bel bağlayarak milli tarımın geliştirilemeyeceği, Sudan örneği ile netlik kazanmıştır. Zira toprak kiraladığınız ülkede gerçekleşebilecek bir darbe ile tüm anlaşmalarınız geçersiz hale gelebilecektir. Milli tarım; milli topraklarda, milli çiftçiye tam destek vererek gerçekleşebilir” ifadelerine yer verdi. Aygun, kurulmak istenen Semerat Holding ve Sera A.Ş. ile ilgili de projeleri de kapsayan bir soru önergesi verdi. Aygun, TBMM Başkanlığı’na sunduğu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlamasını  istediği önergesinde şu sorulara yer verdi:

"BU ARAZİNİN AKIBETİ NEDİR"

"Türkiye ve Sudan arasında 780 bin 500 hektarlık arazinin 99 yıllığına kiralanmasına ilişkin bir anlaşma imzalanmıştır. Nisan 2018’de yapılan bu anlaşmanın ardından önce 12 bin 500 dönüm üzerinde pilot çiftlik kurulması için çalışmalar yapılmıştır. Yatırımcılara açılan bu arazinin akıbeti nedir? Darbeyi yapan yönetim ile anlaşmanın geleceği konusunda görüştünüz mü? Bu konudaki Türk yatırımlarının güvenliği için ne gibi temaslarınız olmuştur?

"ÇİFTÇİYİ ZAYIF DÜŞÜRECEKTİR"

Tarım sektörünü holdingleştirmeye götürecek Tarımda Milli Birlik Projesi, çiftçiyi uluslararası şirketlerin de yer aldığı küresel sermayenin karşısında çok daha zayıf düşürecektir. Üretemez hale gelen çiftçi, yüzde 50’si özel sektöre ait Semerat Holding adlı kurmak istediğiniz yapının içinde ezilecektir. Bu projeyi rafa kaldıracak mısınız?

ÖNERGEDE YERALAN DİĞER SORULAR

3)    Tarımda kooperatifleşmeyi esas alan yepyeni bir proje hazırlamayı düşünür müsünüz? 4)    Çiftçimizin ucuz tohum, gübre, ilaç, yem ihtiyacını karşılayacak üretim tesisleri kurmayı düşünür müsünüz? İthalata değil, üretime dönük yepyeni bir strateji geliştirecek misiniz? 5)    Çiftçinin mazot masrafını yarı oranda sübvanse edecek yasal düzenlemeler yapar mısınız? 6)    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı pakette yer alan seracılıkla ilgili hedeflere nasıl ulaşmayı düşünüyorsunuz? Türkiye’de şu anda 752 bin dekar sera alanı bulunmaktadır. Bunun sadece yüzde 2’lik alanında modern seracılık yapılmaktadır. 2019 yılında 20 bin dekar teknolojik sera kurulacağını açıklayan Bakan Albayrak, 8 aylık bir takvim vermiştir. Ülkemizde şu anda sadece 13 bin dekar modern sera üretim sahası vardır. 8 ayda 20 bin dekar sera kurmayı gerçekçi buluyor musunuz?

"KÜÇÜK ÇİFTÇİLER İÇİN NE YAPACAKSINIZ"

7)    Sera A.Ş.’nin yeni bir tarımsal KİT olarak kurulması planlanmaktadır. Bugüne kadarki tüm tarımsal KİT’leri ehil ve liyakatli kadrolar yerine torpilli kadrolarla dolduran AK Parti iktidarı, tarımı içinden çıkılamaz hale getirmiştir. TİGEM’e atanan üst düzey yöneticiler sosyolog, açık öğretim mezunu, ilahiyatçı, mimar isimlerden oluşunca, bugün üretim yapamaz hale düşmüştür Sera. A.Ş.’nin de zarara giren yeni bir KİT olmasını nasıl önleyeceksiniz? 8) Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığının 4 yıl içinde 100 milyona yükseltileceğini açıklamıştır. Bu da ülke gerçeklerinden kopuk bir iddiadır. 2017 yılında 100 bin 58 ton olan koyun eti üretimi 2018 yılında 100 bin 831 tona çıkmış, sadece binde 7 oranında artış sağlanabilmiştir. Bu bakımdan 4 yıl içerisinde küçükbaş hayvan sayısında yüzde 212 artış öngörüsü gerçekçi değildir.

PROJEKSİYONUNUZ VAR MI?

Üstelik Türkiye’de kişi başı et tüketiminin yüzde 34’ü büyükbaş hayvan etidir. Sadece et tüketiminin yüzde 4’ü küçükbaş hayvan etidir. Yani büyükbaş et tüketimi küçükbaş et tüketiminden 8.5 kat fazladır.  Halkı nasıl küçükbaş et tüketimine yönlendireceksiniz? Bu konuda projeksiyonunuz var mı? 9)    Küçükbaş hayvancılığı meraya dayanır. Meracılığı bitiren Büyükşehir Yasası ile köy anlayışını ortadan kaldıran iktidar, küçükbaş hayvancılığını nasıl ayağa kaldıracak?
AdminAdmin