Güncel
Giriş Tarihi : 21-10-2016 06:39   Güncelleme : 21-10-2016 06:39

TARİH TURNUSOL KAĞIDI GİBİDİR

Bahçeli besbelli ki AK Partili olmuş

TARİH TURNUSOL KAĞIDI GİBİDİR
Bahçeli besbelli ki AK Partili olmuş. Bu olmayacak bir şey değil. Keşke bu hayranlığını, bağlılığını ve sadakatini  genel başkanlıktan istifa edip alenen yapmış olsaydı. Bu daha muteber, daha da çentilmece olurdu. En azından MHP Genel başkanı  sıfatıyla  AK Partiyi destekleyip,  her icraatına onay vererek MHP camiasına ihanet etmemiş olurdu. Halkın yarısından çoğunun garipsediği başkanlık sistemine yeşil ışık yakılmamış olurdu. Tuğrul Türkeş'in AK Partiye geçişini hatırlayalım. Bahçeli Türkeş için neler dememişti neler. Hele hele   "Tarih turnusol kağıdı gibidir; ihanetle sadakati tasnif etmekle kalmaz, geleceği  hafızasına nakleder. Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez” cümleleri unutulur gibi değil. O günlerde AK Partililer dışında hiç kimse Türkeş'i anlayamamıştı. Oysaki Türkeş  dolambaçlı yollardan değil de kestirme yolu tercih ederek ülkeye hizmet etmeyi amaçlamıştı. Şayet AK Partinin her icraatı doğruysa  MHP'ye ne gerek var? Eğer sorunlar karşısında orta yol bulunamıyor, alternatifler üretilemiyorsa  MHP'de kalmanın  makul bir cevabı  da olamazdı. Hele hele parti içerisinde demokratik kanallar tıkatılmışsa, doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovuyorlarsa, her seçimde oy oranı birkaç puan düşüyorsa  MHP'nin varlığından bahsedilebilir mi? Mesele sadece Tuğrul Türkeş  meselesi  değildi. Tuğrul Türkeş gibi aynı sancıları içerisinde hisseden Meral Akşener,  Koray Aydın, Sinan Oğan,Ümit Özdağ, Süleyman Servet Sazak  ve Sait Gönen'i de unutmamak gerekir.  Birbirinden değerli bu isimler Devlet Bahçeli tarafından hep yıpratıldı. Bir çoğu babadan gelen MHP doktrini  sevdasına rağmen  adları unutturulmaya çalışıldı. 1980'li yılları bilenler Gün Sazak'ın  MHP ideolojisi uğruna şehit edildiğini oğlunun da Süleyman Servet Sazak olduğunu pek ala bilirler. Sadece genel başkanlığa oynayanları  cezalandırmakla kalmayan  Bahçeli, il ve ilçe teşkilatlarını tasfiye etmekle tereyağından kıl çeker gibi  MHP seçmenini AK Partiye yönlendirmiştir.  MHP camiasında bu ve buna benzer her  karmaşa AK Partinin işine yaramıştır. Büyük ihtimalle Mart'ta yapılması düşünülen  seçimde MHP Genel Başkanının  şartsız desteklediği AK Partiyi MHP'li seçmende gözü kapalı destekleyecektir. Siz abartılı bulsanız da ben başkanlık sistemi için yapılması düşünülen referandumu, genel  ve mahalli idareler  seçimlerinin  gereksiz olduğunu düşünüyorum. MHP  tabanının genel başkana  verdiği  yetkiyi Bahçeli AK Partiye tabi olmak yönünde kullanıyorsa  milyar liralık masraflarla Türkiye'nin  zaman kaybetmesine gerek yok.  Zaten başkanlık sistemi de yarı parlamenter bir sistem değil mi? Resmi  şekilde uygulamaya konulmamışsa da  hem iktidar hem de muhalefet partileri  icraatlarıyla başkanlık sistemini çoktan hayata geçirmiş bulunuyorlar. Hiç değilse boş vaatlere zaman ayırmamış, ilkeleri belli olmayan liderlerin saçmalamalarını dinlememiş oluruz..!    
AdminAdmin