Güncel
Giriş Tarihi : 06-07-2017 07:48   Güncelleme : 06-07-2017 07:48

TABELASIZ KÜTÜPHANE

TABELASIZ KÜTÜPHANE
Kapaklı'da bir kütüphane olduğunu kaç kişi biliyor sorsam,  en fazla on kişi çıkar. Bunlardan biri,  kirasını  ödediği için Belediye Başkanı İrfan Mandalı, diğeri 7 aydır okuyucu bekleyen kütüphane görevlisi kardeşim ve kütüphanenin bulunduğu cadde üzerinde ki birkaç esnaf. Oysaki  ilçe kütüphanesi olarak kurulmuş 250 metre kare alana sahip bu yerin kütüphane olduğu insanımıza duyurulmalıydı. Ve bu mekan  gençlerle dolup taşmalıydı. Hiç değilse Kaymakam Mehmet Yüzer buranın kütüphane olduğuna işaret eden bir tabela  yaptırabilirdi. 7 ay evvel  alınan bin 200 kitap üzerine üç yüz, beş yüz tane daha kitap  ilave edebilirdi.  Okumaya, kitaba ve kütüphaneye  ne kadar değer verdiğimizi  sanırım sahip olduğumuz tabelasız kütüphaneden pek ala anlayabiliyoruz..! FAKİR FUKARANIN PARASINA  YAZIK Kapaklı Belediyesinin   diktiği gül fidanları bu yıl da açmadan solmaya mahkum edildi.  İnsanımız, hem Merkez Camii hem de Eski belediye Meydanında  gül yerine bolca diken seyredebiliyor. Bakımı yapılamayacaktıysa bu gül fidanlarına neden para ödendi? Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü bu konuda  bir hayli başarılıymış  gibi birde Yıldızkent Kavşağı orta refüjüne yeni gül fidanları diktirmiş. Bu hangi aklı evvelin işi bilmiyorum. 25 metre karelik iki alanının bakımını yapamayanlar  sizce böyle çalışmayı neden göze almışlar? İstanbul'u bir baştan diğer başa lale ve nergizlere bezeyenlerden azda olsa  insan haya eder.  Yol kenarları değişik desenler, değişik renklerle döşenirken  zevali dolan alanlar sadece iki gün boş kalıyor.  Ertesi gün aynı yerde bir başka renk tayfını görmeniz mümkün. Bu şekilde kilometrelerce uzayan yeşillikler  insanının içini açarken bizim güllerin hali ise maalesef ki içimizi kanatıyor. Bir bahçenin bakımı sevgiyle olur. Gül aşkla büyütülür, sabırla geliştirilir. Başaramayacaksanız hiç bulaşmayın bu gibi gönül işlerine. Kavurmayın  fakir fukaranın parasını desinler için güneşin altında. Onları budayıp, yabancı otlarını ayıklamayacaksanız, heba etmeyin insanların alın terini. Bu millet sizin samimi olmadığınızı  Haziran ayı sonunda  gül dikimi yapmanızdan pek ala anlamış bulunuyor. Bu insanlar sizin işinize önem vermediğinizi  bir kez olsun seminerlere, mesleki  eğitim ve uygulama programlarına katılmamanızdan  kestirebiliyor. Lütfen yurt dışı gezileri yerine  eğitim programlarına da zaman ayırın. Bunu kendiniz için yapın. Bunu kazancınızı hak etmek adına yapın. Bunu, çocuklarınıza  helal lokma yedirmek için yapın.  
AdminAdmin