Kapaklı’da bir kütüphane olduğunu kaç kişi biliyor sorsam, en fazla on kişi çıkar. Bunlardan biri, kirasını ödediği için Belediye Başkanı İrfan Mandalı, diğeri 7 aydır okuyucu bekleyen kütüphane görevlisi kardeşim ve kütüphanenin bulunduğu cadde üzerinde ki birkaç esnaf. Oysaki ilçe kütüphanesi olarak kurulmuş 250 metre kare alana sahip bu yerin kütüphane olduğu insanımıza duyurulmalıydı. Ve bu mekan gençlerle dolup taşmalıydı.
Hiç değilse Kaymakam Mehmet Yüzer buranın kütüphane olduğuna işaret eden bir tabela yaptırabilirdi. 7 ay evvel alınan bin 200 kitap üzerine üç yüz, beş yüz tane daha kitap ilave edebilirdi. Okumaya, kitaba ve kütüphaneye ne kadar değer verdiğimizi sanırım sahip olduğumuz tabelasız kütüphaneden pek ala anlayabiliyoruz..!
FAKİR FUKARANIN PARASINA YAZIK
Kapaklı Belediyesinin diktiği gül fidanları bu yıl da açmadan solmaya mahkum edildi. İnsanımız, hem Merkez Camii hem de Eski belediye Meydanında gül yerine bolca diken seyredebiliyor. Bakımı yapılamayacaktıysa bu gül fidanlarına neden para ödendi?
Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü bu konuda bir hayli başarılıymış gibi birde Yıldızkent Kavşağı orta refüjüne yeni gül fidanları diktirmiş. Bu hangi aklı evvelin işi bilmiyorum. 25 metre karelik iki alanının bakımını yapamayanlar sizce böyle çalışmayı neden göze almışlar?
İstanbul’u bir baştan diğer başa lale ve nergizlere bezeyenlerden azda olsa insan haya eder. Yol kenarları değişik desenler, değişik renklerle döşenirken zevali dolan alanlar sadece iki gün boş kalıyor. Ertesi gün aynı yerde bir başka renk tayfını görmeniz mümkün. Bu şekilde kilometrelerce uzayan yeşillikler insanının içini açarken bizim güllerin hali ise maalesef ki içimizi kanatıyor.
Bir bahçenin bakımı sevgiyle olur. Gül aşkla büyütülür, sabırla geliştirilir. Başaramayacaksanız hiç bulaşmayın bu gibi gönül işlerine. Kavurmayın fakir fukaranın parasını desinler için güneşin altında. Onları budayıp, yabancı otlarını ayıklamayacaksanız, heba etmeyin insanların alın terini.
Bu millet sizin samimi olmadığınızı Haziran ayı sonunda gül dikimi yapmanızdan pek ala anlamış bulunuyor. Bu insanlar sizin işinize önem vermediğinizi bir kez olsun seminerlere, mesleki eğitim ve uygulama programlarına katılmamanızdan kestirebiliyor. Lütfen yurt dışı gezileri yerine eğitim programlarına da zaman ayırın. Bunu kendiniz için yapın. Bunu kazancınızı hak etmek adına yapın. Bunu, çocuklarınıza helal lokma yedirmek için yapın.