Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-04-2016 21:33   Güncelleme : 15-04-2016 21:33

Siyaset İmanın Üzerinde Tellaki Ediliyor

Bir söz vardır, "Yavuz hırsız ev sahibini tutarmış" Son zamanlarda ülke gündemine düşen Ensar vakfındaki  çocuklara yönelik cinsel  taciz iddiaları  vatandaşa  unutturulmaya çalışılıyor

Siyaset İmanın Üzerinde Tellaki Ediliyor
Bir söz vardır, "Yavuz hırsız ev sahibini tutarmış" Son zamanlarda ülke gündemine düşen Ensar vakfındaki  çocuklara yönelik cinsel  taciz iddiaları  vatandaşa  unutturulmaya çalışılıyor. Ak Partililer bu rezaleti  vatandaşa unutturmanın yolunu   Ramazanoğu ile Kılıçdaroğlu polemiğine dönüştürmekte bulmuşlar. Bakan, “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz." deyince, Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuklara sahip çıkın vakıflara değil. Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aile Bakanı birilerinin önüne yatmış durumda o zaten hiç konuşmuyor"  şeklinde değerlendirmede bulunmuş. Benim nazarımda mesele Kılıçdaroğlu ile Ramazanoğlu arasındaki polemik değildir. Mesele Kılıçdaroğlu'nu,  bakana atfettiği sözlerinden dolayı eleştirenlerin aynı hassasiyeti  mağduriyet yaşayanlar için ortaya koymamalarıdır. Ülkede yaşanan her olay sonrasında birilerinin hamiliğe soyunmasıdır. Taraf olup, hakkı çiğnemeye zemin oluşturmasıdır.  Hak ve adaletin siyasete kurban edilmesidir. Hukukun işaret edilmesi gerektiği yerde siyasetin ağırlığının ortaya konmasıdır. Kılıçdaroğlu'nun söylediği bu söz nedeni ile basın toplantıları düzenleniyor.  Partide görevi olan herkes adeta bu iş için vazifelendirilmiş.  İyi de kardeşim  bu zulüm rezaletin kaçıncı perdesi?  Söz konusu olan kırk beş çocuğun onuru mu, yoksa Ramazanoğlu mu? Aynı düşüncenin mensupları neden bir kere olsun yaşanan rezaleti lanetlemiyor? Ya da taraf olmayıp bir köşede sessizce oturamıyor? Oturamazlar,  çünkü siyaset denen illet; imanın, ahlakın ve vicdanın üzerinde telakki ediliyor. Bütün bu değerler üç beş oya yada üç beş oy nedeni ile kırıntı ikramlara kurban edilebiliyor.Bu böyle olmasaydı en iğrenç olaylarda bile insanlar taraf olmanın ezikliğini yaşamazlardı. Yüzleri kızarır sonrada görevlerinden istifa ederlerdi. Değil iğrençliklere kılıf bulmak sorumlu oldukları konularda skandal yaşanması nedeni ile kendilerini tecrit ederlerdi. Ensar Vakfında yaşanan rezalet ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Bu derece kayırıp gözeteni olan kurumlardan buna benzer haberler eminim ki eksik olmayacaktır. İslam Dini'nin emirlerini, güzelliklerini anlatmaya çalıştığımız körpecik kuzular ise  vahşetin en akıl almazını yaşamak zorundalar. Onlar birileri tarafından siyasetin ilk basamağı olamaya hazırlanırken, onlara zulmetmedenler siyasete katkıları nedeni ile  aklanmayı hak etmektedirler.
AdminAdmin