Güncel
Giriş Tarihi : 17-05-2017 20:26   Güncelleme : 17-05-2017 20:26

MERKEPLER ALEME SULTAN OLURDU

Nedense insanımız  geçmişi ile kavgalı olmaya özendiriliyor

MERKEPLER ALEME SULTAN OLURDU
Nedense insanımız  geçmişi ile kavgalı olmaya özendiriliyor. Bu kavgada ön plana çıkarılan ve hedef tahtasına oturtulan ise  Türk Ulusunu karanlıktan aydınlığa taşıyan Mustafa Kemal Atatürk oluyor.  Oysaki çamur  sıçratmaya çalıştığımız bu müstesna deha  birçok ulusun  gıpta ile yad ettiği  yegane devlet adamlarından biridir. Söylenilenler  çirkin, iftira  ve iğrençlik kokuyor. İnsaftan, insanlıktan nasipsiz ithamlar. Kültür ve inançlarımızla örtüşmeyen fikirler. Saygı ve sevgiden mahrum ruh hali ile lisana alınan cümleler. Kin ve nefretin ürünü değerlendirmeler.  Ve insan  olmayı henüz başaramayan yaratıkların  lisanlarınca serzenişler. Özellikle dinin karşısında algısı oluşturularak yıpratılmaya çalışılan bu mümtaz insan, inanıyorum ki henüz kelimei şahadetin manasına vakıf olamamış milyonlarca densize nazaran Şeyhülislam derecesinde alim ve dinine bağlıydı. O'nun İslamiyet  anlayışı, Peygamber Efendimizin buyurduğu esaslarla  mücehhez, evrensel niteliklerle  donatılmıştır. "Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır."             Bu sözler Atatürk'ün İslamiyet'e bakış şeklidir. Dini yaşama konusu ise Allah ile kul arasında ki  bir ilişkidir. Bu gün, hiçbir kimse dini inançlarını yaşamadığı için eleştirilmediği gibi, Atatürk'te eleştirilemez. "Gönül isterdi ki yeni bir 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramını kutlarken insanımız geçmişini hayırla yad etmiş olsaydı. Az ya da çok, Türk Milletine hizmet sunan  herkesi rahmet ve minnetle yad etmiş olsaydı.  Geçmişine saygı duyup geleceğine güvenle yön verebilseydi.  Vefaya minnetle, dua ile icabet edebilseydi.  Hayrı dileyip, şerden uzak durabilseydi. Sanıyorum bütün bunlara ulaşabilmemiz için çok daha fazla yol kat etmemiz, milli projeler üzerinde ömür tüketmemiz gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için öncelikle içinde bulunduğumuz nimetlerin gökten zembille inmediği, her nimete   çok ağır bedeller ödenerek ulaşıldığı  bilinci yaygınlaştırılmalıdır. Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında  bir ressam savaşı tasvir eden bir  tablo ile Mustafa Kemal Paşa'nın huzuruna çıkar. Mustafa Kemal Atatürk, tabloyu inceledikten sonra iltifat bekleyen ressama şöyle  der: -Olmadı Efendi, bu yaptığınız olmadı.  Savaşa katılmış kahramanları ve atlarımızı böyle semiz resmetmekle Sakarya Meydan Muharebesinin zorluğunu  görmezlikten geliyorsunuz.  Oysaki biz ve atlarımız bir deri ve bir kemik  kalmış vaziyette  o savaşı kazandık.  Bu resim Sakarya Meydan Muharebesini tasvir etmekten çok uzak.    
AdminAdmin