Güncel
Giriş Tarihi : 07-12-2017 19:31   Güncelleme : 07-12-2017 19:31

Köprülü: Megri Megri Deyip Ağlamışlardı

Cumhuriyet Halk Partisi Kapaklı 2

Köprülü: Megri Megri Deyip Ağlamışlardı
Cumhuriyet Halk Partisi Kapaklı 2. Olağan Kongresi yapıldı. Parti içi hesaplaşmanın yaşandığı kongrede konuşan  CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak 2019 seçim sürecinin zorlu geçeceğini belirterek, "Bundan sonraki zamanlarda  hergün yeni bir olayla karşı karşıya kalacağız. Ve  bir kavganın içinde olacağız. Bu kavga, iktidar ile ana muhalefet partisi arasında olacak. Bu kavga gerçek demokrasiyi isteyenlerle ucube bir başkanlık sistemini bu ülkeye getirmek isteyenler arasında olacak. Parlementer sistemi isteyenlerle, başkanlık sistemi isteyenler arasında çok sert bir kavga olacak"dedi. Önceki gün Ali İhsan Mandalı Düğün Salonunda yapılan olağan kurulun divan başkanlığını Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan yaptı. Program ın açılış konuşmasını yapan Ünal Baysan, Türkiye'nin sıkıntılı bir sürece doğru gittiğini kaydederek, "Türkiye'nin nereden nereye gittiğini söylemeye gerek yok. Zaten yıllardan beri söylüyoruz. Söyleye söyleye dilimizde tüy kalmadı. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik durumunu en iyi gözlemleyen, en iyi takip edenler sizlersiniz. Sizler hak ve hukuk dediğiniz için bir yerden bir yere sürülen insanlarsınız. Sizler bu ülkede birlik ve bütünlük sağlansın diye uğraştığınız için; Çorum katliamlarının, Kahramanmaraş katliamlarının yaşandığını hisseden insanlarsınız. Sizler sırf Atatürkçü olduğunuz, bu ülkede demokratik laik cumhuriyetin devamını sağladığınız için daima belli insanların gözünde karalanan ve dışlanan insanlarsınız. Böyle bir ortamda, ilçe kongremizi yapıyoruz" diye konuştu. "PARTİNİN KAZANIMLARI ÖNCELİĞİMİZDİR" Programın bir diğer konuşmacısı Yönetim Kurulu Üyesi Eşref Kahraman oldu. Atatürk İlke ve İnkılaplarından uzaklaştıkça tehlikelerin arttığına işaret ederek şunları söyledi: "2019'da yapılacak yerel ve genel seçimler hepimiz için son derece önemlidir. Bu seçimlerde demokrasinin kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarılı olması için var gücümüzle çalışacağız. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Altı Ok'un ve 94 yıllık ulu çınarın altında siyaset yapmaya devam edeceğiz. Kişilerin değil, partinin kazanımları  önceliğimiz olacaktır. Atatürk'ün çizdiği aydınlık yolda yürümeye devam edeceğiz. "OLDU BİTTİYE GETİRDİLER" Referandumda da Marmara Bölgesi'nde tek kaybeden ilçenin  Kapaklı olduğunu ifade eden Kahraman konuşmasına şöyle devam etti: "Referandumda  çok büyük oy farkı mevcuttu. Bu sonucun en büyük sorumluları mevcut ilçe başkanı ve yönetimidir. Daha güçlü kadro ve yeni yüzler olmalı ki bu çıkan sonuçlar değişsin diyerek yola çıktık ancak, bizlerin seçime girmemesi için her türlü yolu denediler. Maalesef bir önceki başkanlık seçiminden ders çıkaramayanlar bu seçimi de oldu-bittiye getirmeye çalıştılar" "BUNLAR SOSYAL DEMOKRAT OLAMAZ" Haksızlıklar karşısında susmanın  dilsiz şeytanlık olduğunu sözlerine ekleyen Kahraman konuşmasının devamında, "Bilerek ve kasten, çıkar ve menfaatleri için 94 yıllık kurucu partinin tüzüğünü ayaklar altına aldılar. Hiç kimseye haber vermeden 6 gün önce karar alındı, 5 gün kala 'Aday olmayacağım' diyen mevcut ilçe başkanı aday oldu. Bunun yanlış olduğunu, tüzüğün açık olduğunu söylememize rağmen, partiyi kendi malı gibi gören bu kişiler söylediklerimizi kaale bile almadılar. İl Başkanımızı aradık, durumu anlattık. Tüzüğe bakıp döneceğini söyledi hala dönmesini bekliyoruz. Zamanımız kısa, ekibimiz dar ama inancımız büyüktü. Seçime girdik. Benim ile beraber hareket eden arkadaşlara her türlü baskı yapıldı. İşi ile tehdit edip işten attıracağını söyleyen bir ilçe başkanı var. Bunlar sosyal demokrat olamaz" iddialarında bulundu. "BİR SANDIK BİR ARA KAYBOLMUŞTU" İlçe Başkanının listeleri kendisine vermediğini iddia eden Kashraman, "İl Başkanı'na 'Listeler verilmiyor' dedim. Hallederim' dedi.  Maalesef o da halledemedi. Lütfen, İl Başkanım ve il yönetimi temsilcileri iyi dinlesin. Zarfların hiçbiri mühürlenmemiş, kullanılan oy ile imza sayısı birbirini tutmuyor, üye olmayanlar oy kullanıyor, bir sandık bir ara kayboldu. Tüm bu oyunlara rağmen aldığımız oy %40 olmuştur. Bir mahalleyi 1 oy ile, diğer bir mahalleyi ise kurada kaybettik. Aslında normal bir seçim olsa oyların %80'ini almıştık ve bir tane delege çıkaramazlardı. Biz 4 kişi, onlar 40 kişi çalıştılar. İşte bunların topunun gücü bu. Tüm bunlar yaşanırken önceliğimiz hep partimiz olduğu için sustuk. Bu konuları ne yerel medyada ne sosyal medyada dile getirdik. 27 yıllık partili olarak bu konu içimizde kalmalı ve partimiz zarar görmemeli dedik ve öyle de yaptık. Biz seçime girerken de söylemiştik, kim kazanırsa kazansın bu partinin neferi olmaya devam edeceğiz" "KUKLA BAŞKAN İSTEMİYORUZ" Herkesin ayrı bir hesabı olduğunu belirten Kahraman, konuşmasını şöyle noktaladı: "Herkes 7 Ocak'ı düşünüyor. Bizim tek bir hesabımız var, o da yerel ve genelde Cumhuriyet Halk Partisi'ni Kapaklı'da birinci yapmaktır. Mevcut başkanı iyi tanıyoruz; 120 bin nüfuslu 70 bin seçmenin olduğu ve 5 ilden büyük olan ilçede 12 kişi yönetime bulamadı. Yönetimi meclis üyelerinden oluşturdu. Ne sorsan bilmez, anlamaz, fikri yoktur zaten. Partiyi iyi temsil etmeyen, partiye hiçbir katkısı olmayan, 2 yılda tek bir kez yönetimi  toplayıp toplantı yapamayan, Kapaklı'nın hiçbir sorununu dile getiremeyen, iki tane esnafın elini sıkmayan, partideki gruplaşmanın önüne geçemeyen şahibeli ve kukla bir başkan istemiyoruz. Hele hele 'Ben Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermedim.' diyen birini hiç ama hiç kabul etmiyoruz. "YOL ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR" Kahraman'dan sonra konuşan Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı 90 bin nüfuslu merkezde mağdur konuma düştüklerini belirterek,  "90 bin nüfuslu bir yerde hala Büyükşehir'in 'Ben de şöyle bir park yaptım, vatandaşım bundan faydalansın' deme unsuruna sahip olmadığını görüyoruz. Başkanım 2018'de bunu gerçekleştireceğini ifade etti. 2018 ibaresine de birazdan geleceğim. Yani ne kadar biz arka sıfatlarda eksik yatırım aldığımızı anlatacağım. Tabi bunların içerisinde prestij yollardan bahsediliyor. Herhalde Kapaklı hariç, 11 ilçe içerisinde prestij yolları yapılmayan ilçe kalmadı. Bunu özellikle ifade ediyorum. Nüfusumuz zaten her geçen yıl artıyor. Şuan her ne kadar 110 bin olsa da seneye 125 bin resmi nüfusumuz olacak. Yani gayriresmi nüfusu da katarsak 150 bin nüfusa haiziz" dedi. "ULAŞIM SORUNU HENÜZ ÇÖZÜLMEDİ" Ulaşım sorununun henüz çözülmediğini belirten Mandalı, "Kapaklı halkının bir ayağı Çerkezköy'de. Çünkü Kapaklı'da hastane yok, adliye yok. Kapaklı Halkı arka sokakları dolanmak zorunda bırakıldı. Bu zaman kaybıdır. Bu işi çözebilecek tek yer var o da Ulaştırma Komisyonu Başkanlığı. Onun da başkanı sensin, bizde yetki yok. Biz sadece söylemlerden ibaretiz. Biz Pazartesi'den itibaren Ulaştırma Komisyonu'nda alınmış olan bu kararın düzeltilmesini bekliyoruz.  Sayın Başkanım, bu çok önemli bir konu. Önümüzde bir yerel seçim var. Biz şuan Tekirdağ'da siyasi performans doğrultusunda bu konuşmaları yapmıyoruz. Biz sizin içerinizden, bir aile dostunuz gibi bu eksiklikleri aktarmaya çalışıyorum. Bizim eksiklerimiz varsa sizinle beraber tamamlayacağız. 2019 tarihinde 'Ben ne zaman yanlış yaptım  dememek için dikkatli olmak lazım. 'Keşke ben Sayın İrfan Mandalı'yı dinleseydim de hata yapmasaydık.' İşte o zaman tren geçmiş olacak. "VATANDAŞ SORUNLARA ÇÖZÜM BEKLİYOR" Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak'ın  'Sen değil, siz diyeceksiniz' uyarısından sonra  özür dileyen Başkan Mandalı, konuşmasını şöyle noktaladı: "Biz de köylü çocuğuyuz, böyle hatalar yapmamız mümkün. Özür dilerim.  Biz, sorunlarımızı  Büyükşehir'e anlatmak zorundayız. Biz vergimizi bol bol ödüyoruz, ertelenen borcumuz da yok, vatandaşımız da beyan edilen vergileri vermeye çalışıyor. Spor Alanı diyoruz, yok. Hastane diyoruz, yok. Zaman zaman vatandaşlarımız 'internetim yok' diyor. Sayın vatandaşım siz haklısınız ama benim bu sorunları  çözme şansım yok.  Devlet bu işe el atacak, devlet bu işi çözecek. Sportif konularla ilgili bir tane stadımız var. Başkanım, bu konuda bütçeni zorlamanı bekliyoruz.  Zorla ki bunları hep beraber bir şekilde yapalım çünkü vatandaşımız  'Biz niye ilçe olduk?' diye soruyor" "2018 KAPAKLI'NIN YILI OLACAK" Program Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak'ın konuşması ile devam etti. Başkan Mandalı'nın heyecanlı olduğunu belirten Kadir Albayrak, "İşte Başkan'ın kalitesi burada. Başkan ne diyor? 'Benim Kapaklım için' diyor. Kendini Kapaklı'ya adamış, gayet güzel. Bu yüzden Başkan'ı ve  kendisini ve seçen Kapaklılıları kutluyorum. İnanıyorum ki Kapaklı yine Cumhuriyet Halk Partisi'nin yerelde ve genelde seçim kazanacağı bir ilçemiz olacaktır. Bundan hiç şüphemiz olmasın. Kapaklı'nın 3 bin, 4 bin nüfusundan bugün 100 bin nüfusa kadar her aşamasında görev almış, her aşamasını bilen Belediye Başkanımız Sayın İrfan Mandalı'nın bugünkü heyecanını ve coşkusunu taktirle karşılıyorum. Şunu unutmayınız ki Büyükşehir Belediyesi olarak ne söz verdiysek hepsi yerine gelmiş olacaktır. 10 gün sonra Kapaklı'nın tarihini değiştirecek Kapaklı'da olmayan altyapı su arıtma tesisinin, 21.5 trilyonluk yatırımı hep beraber halka açacağız. 2018 yılı Kapaklı yılı olacak' dedik. Birçok ihtiyacı var gerek üstgeçidinden, gerekse parkından. Şimdi çok güzel bir park yapacağız. Bu Kapaklı'nın da gurur parkı olacak, onun da proje hazırlıkları devam ediyor. Sayın Başkanıma ne söz verdiysek yerine gelecek" ifadelerine yer verdi. "YİNE 12-0 OLACAK" Ak Parti'nin İstanbul'da bastırdığı bir gazeteyi Tekirdağ'ın bütün ilçelerine dağıttığını ifade eden Başkan Albayrak, "Bakın burada bir şey var, 'CHP Belediye'den milyonluk vurgun'. Yazı ve yanında da hayatı dürüstlükle geçmiş Kadir Albayrak'ın resmi var. Biz bunlarla boğuşacağız. Rakiplerimiz bu, hep belden aşağı vuruyorlar. Sormak yok, söylemek yok. Arkadaşlar biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz, bizim ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk. Bize 94 yıl evvel dürüstlüğü gösterdi. Sosyal Demokrasinin olduğu yerde dürüstlük ön plandadır oraya yolsuzluk giremez. Büyükşehir'in genel manada yaptığı hizmetler, Ak Parti'nin buradaki yöneticilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Genel manadaki tesislerden, yapılan yatırımlardan, temel atmalardan son derece rahatsızlar. 3.5 yıldır milletvekilleri var 'Buyurun gelen yatırımları söyleyin' yok. Ne yaparsa yapsınlar. Her gün bir bakan geliyor, isterlerse bakanlar kurulunu getirsinler Tekirdağ yine de 12-0 olacak! "HERŞEY BAŞKANLIK HIRSI İLE BAŞLADI" Kongrede konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ülkenin gelirinin 16 milyon dolar eridiğini ifade ederek, " Ama bir bakıyoruz ülkemizde dolar cinsinden milyarder sayısı 21'den 35'e çıkmış. Dünyada böyle bir ülke yok. Bu, gelir dağılımımızın ne kadar bozuk olduğunu ortaya koyuyor. Yine baktığınız zaman Türkiye bugün dünyadaki tüm ülkelerle kavgalı. Kavgalı olmadığımız hiçbir ülke yok. Bugün bu memlekette tüm devletler Türkiye'ye karşı düşmanlık besliyor, Türkiye'de kötü olan ne varsa bunların hepsi dışarıdan geliyor ya da Ana Muhalefet Partisi yapıyor; ne iyiyse iktidar gerçekleştiriyor. Aslında bu ülkedeki kötüye gidiş, 2014 yılında Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi ile başladı. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı geldi dedi ki, 'Ben benden önceki Abdullah Gül gibi Cumhurbaşkanı olmayacağım, ben yetki istiyorum. Başkan olacağım.' İşte bu başkanlık hırsı ile başladık, 2014'ten beri Türkiye'de her şey çok kötü gidiyor"diye konuştu. "BUNLAR BARZANİ BİLE   ALDATTI" 2017 yılının başında tek adam parti devleti rejimine geçebilmek için hamle yapıldığını hatırlatan Öztrak, şunları söyledi: "Olağanüstü Hal şartlarında Türkiye bir Anayasa değişikliği referandumuna gitti ve hiç adil olmayan, bizim derdimizi yeterince anlatamadığı bir seçim yaptık. O da yetmedi, son dakikada oyunun kuralları değiştirildi. Güvenlik için getirilmiş olan Müdür müessesesi kaldırıldı. Müdür müessesesi'ni kaldırdılar, mühürsüz oyları geçerli saydılar ve bu suretle halk oylamasından gayri resmi ucube bir başkanlık sistemini çıkarmayı başardılar. Bugün geldiğimiz noktada Barzani ile araları çok iyiydi, beraber türküler söylüyorlardı, ama Barzani de onları aldattı. Sonra Reza Zarrab meselesi. Dün baktım mallarına el koymuşlar, arkadaşlar hangi gerekçe ile el koymuşlar biliyor musunuz? Yabancı bir devlet lehine, Türkiye aleyhine casusluk yapmak. Şimdi hatırlayın, 17-25 Aralık'ta o dönemin başbakanı Reza Zarrab'ı bize nasıl tanıtmıştı? Hayırsever bir iş adamı. Türkiye'nin cari açığını kapatan bir iş adamı. Adama kendi yandaşlarının televizyonlarında, Türk Bayrakları'nın önünde program yaptılar.  Şimdi ise yabancı bir devlet lehine casusmuş" "GÜRCİSTAN'DAN SAMAN ALIYORUZ" Türkiye  uzun  bir süredir çok kötü yönetiliyor. Maalesef bu kötü yönetilmenin faturasını da biz ödüyoruz. Nohutun, mercimeğin, fasulyenin ithal vergileri sıfırlanmış. Son 15 yılda bu iktidar döneminde Türkiye'de çiftçimizin ekmekten vazgeçtiği arazi miktarı ne kadar biliyor musunuz? Tam 2 Trakya kadar. Romanya'dan sığırı getiriyoruz, Gürcistan'dan samanı getiriyoruz, Sırbistan'dan eti getiriyoruz. Türkiye bu şartlarda yönetiliyor. Önümüzde ki süreçte öyle bir kavganın içinde olacağız ki yumruk falan sayamayacağız. Ama bu kavga kendi aramızda bir kavga değil. Bu kavga iktidar ile ana muhalefet partisi arasında olacak. Bu kavga gerçek demokrasiyi isteyenlerle ucube bir başkanlık sistemini bu ülkeye getirmek isteyenler arasında olacak. Parlamenter sistemi isteyenlerle, başkanlık sistemi isteyenler arasında gerçekten çok sert bir kavga olacak. Bu kavga verilirken çok açık söyleyeyim. Bu iktidarın seçim güvenliği ile ilgili performansını 2015 yılından beri görüyoruz. Seçim güvenliği, seçim adaleti çok ciddi bir sorun olacak" "HÜKÜMET UYARILARIMIZI DİNLEMEDİ" Son konuşmacı Emre Köprülü, omuzlarında bir yük olduğunu belirterek, "Bu yük, Türkiye'yi AKP'den kurtarma sorumluluğu. Yaşadıklarımız ortada. İnsanların alım gücünün nereye geldiği ortada. 'Kendisine man, vatandaşa gelince iman'. İşte geldiğimiz nokta bu. Oğlanlar, enişteler, dünürler almışlar yürümüşler. Para altında kalmışlar, paraları koyacak yer bulamamışlar, gitmişler Man Adası'nda şirket bulmuşlar. İşte ülkenin geldiği nokta maalesef bu. Dış politikada geldiğimiz nokta ise maalesef çok açık. Partimiz Suriye konusunda defalarca ikazlarda ve uyarılarda bulundu. Ama o ikazları ve uyarıları dinlemeyen hükümet Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Açıkca söyleyelim, Suriye gibi komşumuz olan ve 40 milyonun üzerinde nüfusu olan bir ülkede oyun kurucu konumundan dışarı çıktık. Hiç kabul etmeyeceğimiz bir şekilde oyun yanlış oynandığı, yanlış kurulduğu için ve yanlış hesaplar yapıldığı için Suriye'nin kuzeyinde terörist örgütlerle ilişkili irtibatlı bir yönetim oluştu" ifadelerine yer verdi. "MEGRİ MEGRİ DEYİP AĞLADILAR" Siz bu bölgesel yönetimin oluşacağını tahmin etmediniz mi? Suriye'nin üniter yapısını etnik ve mezhepsel noktada ayrıştıracak bir hamlenin odağında bulunduğunuzda başka devletlerin gelip Suriye'de at koşturacağını hesaplamak zorundaydınız. Irak bir devlettir, bu devletin başkenti Bağdat'tır. Ama Bağdat ile hiçbir diplomatik ilişki yoktu, hepsi Erbil ile kuruluyordu. Bunun sonunda Diyarbakır'da Şivanperver'i de getirip Barzani'nin önünde Megri Megri türküsü eşliğinde beraber hüngür hüngür ağladıkları sahneler oldu. 16 Nisan'daki referandumdan önce oy alabilmek için, Barzani'yi yeniden Türkiye'ye getirdi ve Barzani'nin sözde bayrağını da Türkiye bayrağı ile dalgalandırdı. Bundan cesaret alan Barzani ne yaptı? Referandum yapmaya kalktı. Şimdi bu süreçlerin nasıl geldiğini doğru okumak zorundayız. "DÜN ÖNÜNE YATANLAR BU GÜN CASUS DİYOR" Aynı durumu  Reza Zarrab olayında görüyoruz. Zarrab başladı her şeyi anlatmaya. 'Amerika bize düşmanlık yapıyor, o bizim dostumuz o düşman'. Dış politikada hiçbir ülke sizin dostunuz değildir, hiçbir ülke de sizin düşmanınız değildir. Dış politikada ülkelerin birbiri ile ilişkileri, dostluk ve düşmanlık endeksinde yürümez. Ülkelerin çıkarları vardır. O ülkede yaşayan insanların çıkarları vardır. Türkiye'de 80 milyon vatandaşının çıkarları doğrultusunda bir ülke ile dostluk veya düşmanlık kurar. Bu Amerika için de geçerlidir, diğer dünya devletleri için de geçerlidir. Reza Zarrab anlatmaya başladı, anlatmaya başladıktan sonra 'Reza Zarrab casus' denildi ve mal varlığına el konuldu. Daha en baştan konulması lazımdı. Bu gün Zerrab'a casus diyenler dün yargılanmaması için önüne yatan kişilerdi. "DEVLET BÖYLE YÖNETİLMEZ" Böyle devlet yönetilmez. Böyle devlet yönetilirse Türkiye işte bu zor durumlara düşer. Biz yargılayacaktık Reza Zarrab'ı, ama o komisyon bakanları akladı ve oradaki bir savcı da Reza Zarrab ile ilgili daha meclis komisyon çalışmaları devam ederken takipsizlik verdi. ve bu kararlar bizi bu noktaya getirdi. Bunları yaşadık, ama ileride tekrardan yaşamamak için doğru hamleler yapmak zorundayız. O doğru hamlelerden bir tanesi 29 Ekim, diğeri  10 Kasım'dı.  Çok enteresan gelişmedi mi? Özellikle 10 Kasım'da, resmi bayramlarda çelenk koymayı yasaklayanlar, Mustafa Kemal Atatürk'ün anıtına çelenk koymada neredeyse Cumhuriyet Halk Partilileri ezeceklerdi. Siz bunu yasaklamadınız mı geçmişte? Çelenk koymayı siz önlemediniz mi? Ne değişti de bugün birden Atatürkçü kesildiniz. Siz değil miydiniz 'Cumhuriyet'in kurucu felsefesi 2 ayyaş' diyen. Bugün nasılda birden Atatürkçü kesildiniz? "BİRDENBİRE ATATÜRKÇÜ KESİLDİLER" Bir başka husus yerli, milli tartışmaları.  Geçmişte sen Oslo'da o pazarlık yaparken yerli miydin milli miydin? 'Milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum' derken yerli miydin milli mi? Ya da Barzani ile birlikte oturup Şivanperver'e ağlarken yerli miydin milli mi?  Şimdi 2019'da Cumhurbaşkanlığı seçimi var ya hepsi milli ve Atatürkçü kesildi. . Hesaplar  Atatürkçülerin oylarını alabilmek. Hesap Millyetçi-Ülkücü tabanın oyunu alabilmek. Hikaye bundan ibarettir. Seçimi 1. turda kazanabilmenin hesabını yapıyorlar. Aman ha dikkat. "HASTANEYİ NE ZAMAN YAPACAKSINIZ" Gelelim yerel meselelere: Kapaklı'nın Adliye Sarayı'nı ne zaman yapacaksınız? Kapaklı'nın hastanesini ne zaman yapacaksınız? Vergi Dairesi'ni ne zaman yapacaksınız? Kapaklı Tekirdağ'ın en fazla nüfus göçü alan ilçesi, hani bir hizmetiniz var mı?  Daha Saray  yolu  bile yeni başladı.  Biz biraz kamu yatırımı istiyoruz. Sadece Kapaklı mı? Her tarafta aynı şey. Başkanım haklı bir şekilde 'Okulu da biz mi yapacağız?' dedi, yapmıyorlarsa yapacağız. Sosyal Demokrat Belediyeciliği  bu. Sadece kendi alanımızda değil, vatandaşın sıkıntısı neredeyse orada çözmemiz gerekir. Tekirdağ'da bu hizmet  belediyeler kanalıyla çözülmektedir" Konuşmalar sonrasında ilçe yönetim kurulu seçimi yapıldı. Tek liste ile gidilen  kurulda Kenan Seçkin yeniden ilçe başkanlığına seçildi.
AdminAdmin