Ekonomi
Giriş Tarihi : 10-10-2017 20:11   Güncelleme : 10-10-2017 20:11

"İstediğimi Yaparım Mantığı İle Hareket Edilmemelidir"

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan, TBMM’nin yeni yasama dönemiyle ilgili TBMM’nin demokrasilerde çözümün nihai adresi olduğunu hatırlattı

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan, TBMM’nin yeni yasama dönemiyle ilgili TBMM’nin demokrasilerde çözümün nihai adresi olduğunu hatırlattı. Yeni dönemde yapılan düzenlemelerle TBMM’nin hızlı çalışacağı söylentilerine de değinen Pehlivan, “Biz, Meclis’in hızlı çalışmasını değil düzgün çalışmasını istiyoruz” 80 milyonun 1 kişiden büyük olduğu göndermesinde bulundu. Saadet Partisi Tekirdağ il Başkanı Feti Pehlivan haftalık olağan basın bildirisinde gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu., ABD’nin Las Vegas eyaletiyle aynı gün Suriye’nin başkenti Şam’da gerçekleşen terör saldırılarını lanetleyerek başladı. Las Vegas’taki saldırı sonrası Amerikalıların şaşkın olduğunu kaydeden Pehlivan, “Çünkü saldırıyı Müslümanlar gerçekleştirmedi. Onun için Amerikalılar buna terör diyemediler saldırı dediler. Amerika için bir hadisenin terör olabilmesi için ya Müslümanların ya da başka bir ırktan birinin gerçekleştirmesi lazım. Hayat hakkı en kutsal haktır. İster camiyi, ister kiliseyi, ister Şam’ı, ister Vegas’ı hedef alsın terörün hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bizim inancımıza göre ‘masum bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş’ gibidir” dedi.  DÜNYANIN HİÇBİR YERİ GÜVENLİ DEĞİL Dünya genelinde 2016 yılı içerisinde 13 bin 400 terör saldırısının gerçekleştiğini belirten Pehlivan konuşmasına şöyle devam etti:  “Bu saldırılarda 34 bin kişi hayatını kaybetmiş.  2016 yılında teröre hedef olan ülke sayısı ise104!Bu vahim tablo şunu gösteriyor: Artık terörün kimi, nerede, nasıl hedef alacağı belli değil. Terör bütün insanlığın ortak problemidir. Dünyanın bir bölgesi kaos içindeyken diğer bölgesi güvenlik içinde olamaz. Terörü islamla özdeşleştirme çabalarından vazgeçilmelidir. İslam barış dinidir. Bir takım karanlık örgütlerin bu tür insanlık dışı saldırıları üstlenmiş olması bu gerçeği değiştirmez. Bütün devletler teröre karşı ortak bir duruş ortaya koymalı, bu duruşunda samimi olmalıdır. Gerçekten terör önlenmek isteniyorsa, ortadoğu’da yürütülen vesayetler savaşına son verilmeli,   ‘benim teröristim iyidir, o yüzden desteklenmelidir’ anlayışından vazgeçilmelidir.” ARTAN IRKÇILIK TERÖR KADAR TEHLİKELİDİR Fransa’nın Mulhouse şehrinde çıkan yangında üçü Türk beş kişinin hayatını kaybettiğini de hatırlatan Pehlivan, “1 Ekim, Dünya Çocuk Günüydü.Maalesef  ölenlerden 4’ü çocuktu. Savaşlar, çatışmalar, kin ve nefret ortamı yüzünden her gün 16 bin çocuk hayatını kaybediyor. 2014 yılında aynı şehirde yine yangın çıkmış, üç kişilik Türk aile hayatını kaybetmişti.  1993 yılında 8 Türk vatandaşının yanarak hayatını kaybettiği Solingen faciasını unutmadık.  Fransa’daki bu son saldırı Avrupa’nın yeni Solingenidir.  Avrupa’da son dönemde hızla yükselen faşizm’in, ırkçılığın, İslam düşmanlığı’nın bir sonucudur. Maalesef terör bahanesi üzerinden Avrupa’da ırkçılık çok hızlı bir şekilde yükseliyor. 2011-2016 yıllarında Avrupa’da yaşayan Türkler, 755 ırkçı saldırıya maruz kaldı. Sadece Almanya’da bu yılın ilk üç ayında Müslümanlara karşı gerçekleşen saldırı sayısı 208! Son bir yıl içinde Almanya’da ırkçı saldırılara maruz kalan cami sayısı 42!  Bu yüzden endişeliyiz. Müslümanlara demokrasi, insan hakları dersi vermeye kalkan Avrupa önce kendi utancıyla yüzleşmelidir” diye konuştu. MECLİS HIZLI DEĞİL DOĞRU ÇALIŞSIN TBMM’nin yeni dönemiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Pehlivan, “TBMM millet iradesinin yegane tecegillahıdır. Demokrasilerde çözümün nihai  adresidir. Meclis ne kadar güçlü olursa, Türkiye o kadar güçlenir. Milletin beklentilerine cevap verdiği, milletin lehine kanunlar çıkardığı ölçüde itibar kazanır ya da kaybeder. Biz TBMM’den yeni dönemde bu beklentiye uygun bir çalışma bekliyor ve istiyoruz. Deniyor ki, ‘Efendim Meclis yeni dönemde çok hızlı çalışacak’ Niye? İç tüzük değiştirildi. Milletvekilleri artık öyle istedikleri zaman konuşamayacak. Konuşma hakkı alsalar bile 5 dakikadan fazla uzatamayacak. İyi de Türkiye’nin problemi zaten konuşamamak.  Gazeteci konuşamıyor, akademisyen konuşamıyor, işçi konuşamıyor, işveren konuşamıyor. Artık milletvekili de konuşamayacak. Biz, Meclis’in hızlı çalışmasını değil düzgün çalışmasını istiyoruz. Çünkü bu ülke geçmişte üzerinde yeterince düşünülmeden, konuşulmadan, alelacele çıkarılmış düzenlemelerden çok çekti!” ifadelerine yer verdi. 80 MİLYON BİR KİŞİDEN BÜYÜKTÜR! TBMM’nin uyum yasaları ile ilgili önemli bir sınav vereceğini de söyleyen Pehlivan şunları kaydetti: “Şimdiden uyarıyoruz; uyum yasalarında ‘güç bende, yeterli çoğunluğum var, istediğimi yaparım’ mantığı ile hareket edilmemelidir. Nasıl ki dünya 5’den büyükse, Türkiye’de 1’den büyüktür. Meclis 1 kişinin, 2 kişinin değil 80 milyonun temsilcisidir. Hiçbir kişi, kurum veya makamın vesayeti altına sokulmamalıdır. Bu yüzden Ak Parti’nin değil, Türkiye’nin geleceği düşünülerek hareket edilmelidir. Milleti kutuplaştırıcı değil kucaklaştırıcı bir yaklaşım ortaya konulmalıdır. Gücün hukukunu değil hukukun gücünü koruyan yasaları hayata geçirmelidir.” ALGI OPERASYONLARINDA BAŞARILILAR Türkiye’de bir türlü gündemden düşmeyen Motorlu Taşıt Vergisi tartışmalarına da değinen Pehlivan, İktidarın algı operasyonlarında başarılı olduklarını kaydederek, “Algı operasyonlarında çok başarılılar, çünkü içine düştükleri her hezimeti bir zafer edasıyla sunabiliyorlar. Vergi operasyonlarında da çok başarılılar; kendi başarısızlıklarını,kendi iflaslarını, millete yükleyip bunu da vatanseverlik diye yutturmaya kalkabiliyorlar. Kimse bu millete fedakarlık dersi vermeye kalkmasın. Milletten fedakarlık bekleyenler önce kamu kaynaklarını har vurup harman savurmayı bırakmalı.Önce kendi israf ve şatafatından vazgeçmelidir. Yüzde 40 MTV vergisi maliyenin iflasının itirafıdır. Bir devlet vergi ile büyümez. Üretim ile büyür, ihracat ile büyür, sanayi ile büyür, teknoloji ile büyür, tarım ile büyür. Eğer Türkiye’nin gerçekten kalkınmasını istiyorsanız bunu, milletten fedakarlık bekleyerek değil israfı, yolsuzluğu ve yanlış yatırımları önleyerek yapabilirsiniz” cümlelerine yer verdi. BU TEMASLARI ÖNEMSİYORUZ Genel  Kurmay Başkanı Akar’ın İran temaslarına da değinen Pehlivan konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:  “Bu, 1979 İran İslam devriminden bu yana,genel kurmay başkanı seviyesinde, ilk ziyaretti. Biz bu temasları çok olumlu ve önemli buluyoruz. Her ne kadar geç kalınmış olsa da bu temaslar bizi sevindiriyor. Çünkü Mesele bizim meselemizdir. Çözümde başkalarının telkinleriyle değil bizim irademizle gerçekleşmelidir. Binlerce km ötedeki Washington, Brüksel, Londra, Paris’de değil, Ankara’da, Tahran’da, Bağdat’da, Erbil’de bir araya gelerek çözülmelidir.”    
AdminAdmin