31 Temmuz 2015 tarihi meslektaşımız Şinasi Şahin’in ölüm yıldönümü. Hiçbir hastalık belirtisi yokken bir ay içerisinde dostlarına, hayatta ve en çok sevdiği Gazetesi Kapaklı Postasına veda etmişti.
Aramızdan ayrılalı tam bir yıl olmuş. Kapaklı’da yaşadığı müddetçe, Kapaklı Halkına hizmet sunmayı amaçlayan değerli meslektaşımız, zor şartlar altında sürdürmeye çalıştığı mesleğinin zirvelerinde iken maalesef ki ömrü bir başka baharı görmeye müsaade etmemiştir.
Oysa ki hastalığının seyri değiştiği bir zamanda kendisini İstanbul’da ziyarete gittiğimizde latife olsun diye;
– Şinasi Bey, öyle oyunbozanlık istemem. Hep birlikte üç yerel, iki tane de genel seçim yaşayacağız, dediğimde sanırım o andaki donuk bakışlarıyla bunun imkansız olduğunu ifade etmeye çalışmıştı. Çünkü bizim kadar o da iyi biliyordu ki yakalandığı amansız hastalık onu bir kere daha ayağa kaldırmayacaktı.
O, siyasetin buzdan temelleri üzerinde, sahte alkışlara mazhar olmaktansa fikir harmanına çıkınından bir şeyler katmanın sancısını çeken değerli bir gazeteciydi. Siyasetin içinde olduğu zamanları hayatının en manasız günleri olarak değerlendirirken, “Siyaset yalan ve boş vaatler sanatıdır” diyordu. Gördükleri ve yaşadıkları, belediye meclis üyeliği ile sınırlı olan siyasi hayatında bir dönüm noktası olup, bir dönem daha aynı arenada bulunmamayı tercih etmiştir.
O, kolayı bir kenara iterek zor olanı seçmiştir. Tadı ve lezzeti olmayan kuş sütü eksik sofralardansa, kuru ekmeğin rayihasında fikir sancısı çekmeyi tercih etmişti. Şinasi Şahin o nedenle Kapaklı Postasını yayın hayatına sokarak çarpık düzenin tekerine çomak sokmayı yeğlemiştir. En ince ayrıntılarına kadar çıkar ilişkilerini bildiği için sureti haktan görünen siyasi erkin, insanlığın sırtında kambur olarak kalmaması gerektiğinin mücadelesini vermiştir. Sanırım bu mücadele ve pervasızca söylemleri, mesleği önüne dikilen birer granitten kayaya dönüşmesine neden olmuştur.
O, çok iyi biliyordu ki her ihtişam bin mihnete muhtaçtır. Mihnetin bağrında gül dermektense, dikenli yollarda yalınayak yürümek daha evladır. Şinasi Şahin bunu başarabilen nadide meslektaşlarımızdan biriydi. Kaleminin gücünü onurundan, gerçekleri haykırabilme cesaretini ise sadeliğinden alıyordu. İşte böylesine ilkeli ancak zor şartlar altında “Bir Daha Gel Samsun’dan” manşeti ile yayın hayatına son noktayı koyarken, sevenlerinin umutla bekleyişi arasından sessiz sedasızca ayrılıverdi. Meslektaşım Şinasi Şahin’i bir kere daha rahmetle anıyorum. Yeri nur, makamı Cennet olsun.
