Güncel
Giriş Tarihi : 27-01-2020 21:08   Güncelleme : 27-01-2020 21:08

Görevi Kötüye Kullanmışlar

Çerkezköy'ün tanınmış  siyasetçilerinden Mustafa Ordu'nun 13 yıl evvel minibüs hatları  konusunda açmış olduğu dava sonuçlandı

Görevi Kötüye Kullanmışlar

Çerkezköy'ün tanınmış  siyasetçilerinden Mustafa Ordu'nun 13 yıl evvel minibüs hatları  konusunda açmış olduğu dava sonuçlandı. Mustafa Ordu, iddialarında haklı bulunurken dava zaman aşımına uğradı. Konu ile ilgili açıklama yapan Mustafa Ordu, " Talancılar, dolaylı bir şekilde  adaletten kurtulmuşlar ama ilahi adaletten nasıl kurtulacaklar.? Vicdanlarda nasıl aklanacaklar? İşledikleri, mahkemece de sabit görülen bu suçtan dolayı, bu şehirde, haklarını çaldıkları insanların gözlerinin içine bakarak dolaşabilecekler mi?" ifadelerine yer verdi.

Siyasetin renkli simalarından Mustafa Ordu, bir iddiasında daha haklı çıktı. Mustafa Ordu 13 yıl evvel minibüslere tahsis edilen hatlar konusunda büyük rantlar sağlandığı iddiasıyla mahkemeye başvurmuş, neticede dönemim belediye yetkilileri suçlu bulunmuş ancak dava zaman aşımına uğradığı için söz konusu kişiler hakkında işlem yapılmamasına karar verildi. Dava sonucunu değerlendiren Mustafa Ordu, "Çerkezköy siyasetinin ve sosyal hayatının içerisinde var olduğumuzdan bu yana, yaşadığımız şehre ve insanlarına vefa borcu bilerek, gücümüzün yettiğince, sesimizin ulaşabildiğince bir şeyler katmaya ve haklarını savunmaya gayret göstermiş, bu yolda kim olursa olsun karşımıza almaktan, karşısında durmaktan zerre imtina etmemiş, bizimle aynı yolda olanlarla da, kimliklerine bakmaksızın yan yana gelmişizdir." ifadelerine yer verdi.

"ELİMİZDE BELGELERİ OLMUŞTUR"

Ordu, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Yıllarca, tüyü bitmemiş yetimin hakkı, insanların çocuklarının süt parası, diye diye, avazımız çıktığınca ses vermiş, garip gurebanın haklarını korumak için, öteden beri hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan kim varsa, kimler gelip geçmişse, hepsiyle gırtlak gırtlağa mücadele vermişiz, bunların ipliklerini pazara çıkartmak için var gücümüzle mücadele etmişizdir. Devletin, kamunun, talan edilen, yağmalanan, peşkeş çekilen bir karış alanının bile peşine düşmüş, medyada sürekli dile getirmişizdir. Yetmemiş, elimize dosyalarımızı, belgelerimizi almış, adliye saraylarının yolunu tutmuş, şehrimiz adına, ekmeğimizi, suyumuzu paylaştığımız insanlarımız adına taraf olmuş, yargıya başvurmuşuzdur. Belgesiz, dayanaksız hiç bir iddiamız olmamış, olmayanı olmuş gibi göstermek, şahsi ikballerimiz adına kimseyi karalamak, iftira yolu ile yıpratmak gibi bir derdimiz olmamıştır. İddia ettiğimiz, yargıya taşıdığımız her bir mevzunun elimizde belgeleri olmuştur."

"BÜYÜK PARALAR ALINDI"

Hatlardan elde edilen paranın belediyenin kasasına girmediğini belirten Ordu, "Biz, şehrimiz ve insanlarımız adına, hırsızlarla, yolsuzlarla, talancılarla mücadele ederken, yine insanlarımız arasından bizlere çemkirenler oldu, hakkını savunduklarımız arasından bize karşı çıkışlar oldu. Olsun. Allah herkesin yolunu açık etsin. İşte, şuan elimizde benzer davalardan birinin mahkeme sonuç ilamı var. Bunu da kamuoyu ve hemşehrilerimizle paylaşmak durumundayız. Dedik ki; minibüs hatları satıldı, bu hatlardan büyük paralar alındı, ama bu paralar belediyenin kasasına girmedi. Belediyenin kasasına girmediği gibi, nereye girdiği de belli değildir. Bu paranın akibeti nedir? Bu paralar belediyenin, dolayısıyla, bu şehirde yaşayan herkesin, bakıma muhtaç yaşlısının, iş bulamamış gencinin, dul kalmış kadının, süte muhtaç bebelerin, sokaktaki hayvanların, kuruyan ağaçlarının parasıdır, dedik. Her fırsatta, ve gücümüz yettiğince bu paranın peşine düştük, o günkü belediye yöneticilerine, meclis üyelerine sorduk. İftiracı dediler, çamur atıyor dediler, ortalığı karıştırıyor dediler. Haklarını savunduklarımız arasından da bunları söyleyenler oldu." ifadelerini kullandı.

"KAMUOYUNUN VİCDANINA"

Mahkemenin kendisini haklı bulduğunu belirten Ordu, açıklamasına şöyle devam etti: "İddialarımızın araştırılması sonucunda, yargının verdiği hükme göre, muhataplarımız 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15.maddesinin (f) fıkrası gereğince görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu ortaya çıkmıştır. Ancak işlenen fiil tarihinden 13 yıl geçtiği için zaman aşımı kapsamına girmiştir. Talancılar, dolaylı bir şekilde  adaletten kurtulmuşlardır, ama ilahi adaletten nasıl kurtulacaklardır? Vicdanlarda nasıl aklanacaklardır? İşledikleri, mahkemece de sabit görülen bu suçtan dolayı, bu şehirde, haklarını çaldıkları insanların gözlerinin içine bakarak dolaşabilecekler mi?"  

"YÜZLERİ KIZARACAK MI"

Ordu, açıklamasını şöyle noktaladı: "Peki, biz bunlara karşı mücadele içerisindeyken, kraldan daha kralcı olup, onlara sahip çıkanların yüzleri kızaracak mı? Utanacaklar mı? Yoksa halen daha aynı şekilde sahiplenmeye devam mı edeceklerdir? Hal böyleyse buyursunlar, el ele, kol kola olmaya devam etsinler. Biz, Hak'tan yana, hak arayışında bulunmaya yine devam edeceğiz. Yine hırsızların, yağmacıların, talancıların karşısında olmaya var gücümüzle devam edeceğiz. Bu bize insan oluşumuzun yüklediği bir görevdir. Bu dünyadaki adalete de, öte dünyada ki adalete de inancımız tamdır. Kamuoyunun vicdanlarına sunarız."

AdminAdmin