enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
28,8559
EURO
31,5605
ALTIN
1.890,58
BIST
8.033,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ
Az Bulutlu
20°C
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
21°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Hafif Yağmurlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C


DİNİ BİREYSELLEŞTİRME FANTEZİSİ

23.09.2016
0
A+
A-

Değişimler her zaman yozlaşma yönünde gerçekleşiyor. İnsanımız modern dünya görüşü yerine kendi kafasında oluşturduğu ilkeleri dayatmanın peşinde. Kafasındaki modele uygunsa adı  Tarık Akan da olsa, Yaşar Nuri Öztürk’de olsa  o kişi yere göğe sığdırılamıyor.  Yok değilse işte o zaman dananın kuyruğu kopuyor. Sosyal medyadan tutun en ücra kahvehane köşelerine kadar herkes topluma mal olmuş o gibi insanları karalamanın  uğraşı içerisinde oluyor.

Toplumun çoğunluğunu oluşturan  böylesi  düşünce sahiplerinin odaklandığı bir esas vardır o da sorgulamayan, eleştirmeyen, düşünmeyen ve yargılamayan bireyler ordusunu  oluşturmaktır. Fikir yumağı  yerine siyasi erkin belirlediği esasların ön planda bulundurulduğu tek tip beyinler.  Ne din kavramı ile bire bir örtüşen ne de ilimle uzaktan yakından alakası olmayan bir toplum özlemi. Dinin ilmi esas alan evrenselliği insanımız tarafından gerektiği şekilde özümsenmiş olsaydı zaten dar  kalıplara sıkıştırılmak istenen  toplum yerine engin düşünceye kucak açan ilmiyle amil  millet şuuruna erişebilirdik.

Bunu her nedense başaramadık.  İnsanların siyasi eğilimlerine odaklanarak dini konumlarına kaftan biçmeye alışmışız bir kere. Aynı eylem ve aynı söylem içerisinde olmayan herkes için “zinhar dinsizdir” denilebiliyor. Oysaki dinin, siyasetin dar kalıpları, menfaatin iğrenç dokusu kapsamında değerlendirilmesi İslam Dinine karşı yapılan en büyük ihanettir. Dini evrensellikten soyutlayıp bireyselleştirme fantezisidir.

Böylesine bir  ilişkilendirme sadece işini yapamayan siyasilerin işine yaramaktadır.



Böylesine bir kafa yapısı, çıkar ilişkilerine atılan kör düğümden başka bir şey değildir.

Böylesine  bir yapılanma din değil bilakis dinsizliktir.

Eleştirel yaklaşımdan ziyade farklı siyasi düşünce sahiplerini bir köşeye sıkıştırmayı amaçlayan   fikir fukaralarının hayatına bakmak gerekir. 1450 sene önce sunulan  aydınlığın henüz ne olduğunu anlayamayanlar,  dinin sosyal hayatın ta kendisi olduğunu idrak edebilirler mi?  Onlar çıkarları doğrultusunda  kurguladıkları din anlayışı ile hüküm verirken beyinlerinde müennes  ilahlar ve som  altından  haçlar bulundurmayı asla ihmal etmezler.  Hak, hukuk kavramlarını umursamayıp, haramı din elastikiyeti içerisinde mütalaa edenler elbette ki  sosyal içerikli eserleri vasıtası ile  hayatı sorgulayanları din düşmanı olarak tanıtacaktır.  Bundan daha doğal ne olabilir ki?

Böylesi tablolarla karşılaşınca meşhur bir düşünürün şu dörtlüğünü hatırlıyorum:

Bir elde kadeh, bir elde Kuran

Bir helaldir işimiz, bir haram.

Şu yarım yamalak dünyada

Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.