Meclis hummalı bir çalışma sonucunda anayasanın çok önemli birkaç maddesini değiştirmeyi başarmış
Meclis hummalı bir çalışma sonucunda anayasanın çok önemli birkaç maddesini değiştirmeyi başarmış. Birinci turda olduğu gibi 2. turda da aynı kolaylıkla maddeler kabul edilmiş durumda. Geriye sadece halk oylaması kalıyor. Bu da sanırım işin en kolay tarafı.
Devlet Bahçeli en sert muhalefeti sergilerken 15 Temmuz sonrasında farklı bir üslupla hükümetin yanında olmaya devam ediyor.
Bu ani ve sert dönüşün elbette ki çok önemli nedenleri bulunmaktadır. Tek adam endişesi, hukukun siyasallaştırılması ve demokrasinin rafa kaldırılması çıkışlarına rağmen bunları söylememişçesine Bahçeli'nin Anayasayı değiştirmek adına Binali Yıldırım'dan daha çok bir mücadele içerisinde bulunması, değişik şekillerde yorumlanabilir. Ancak bu nedenler arasında en mantıklı olanı meclisin topyekun değiştirilecek olmasıdır.
Düne kadar milli iradenin tek bir kişinin tekelinde bulundurulamayacağını belirten Bahçeli'nin bu gün meclisi fesh yetkisini Cumhurbaşkanına veriyor olması; meclisin çoğunluğunun ihanetin içerisinde yer aldığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Öyle ya…
15 Temmuz sonrasında binlerce kamu çalışanı, cemaat içerisinde yer aldığı için görevlerine son verilmedi mi?
Elbette ki bunun birde siyasi ayağı olmalı…
Bu adamlar elini kolunu sallayarak mı devlet kademelerinde yer aldılar?
Ancak, ihanet şebekesini, Türk Milleti'nin hayatından silip atmak adına yapılmak istenenlerin ürpertir niteliklere büründürülmemesi gerekirdi. Hiç değilse Devlet Bahçeli'nin bildiklerinin ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de paylaşılması gerekirdi. Milli mutabakat sağlandıktan sonra maddeler halka indirgenmeliydi. Kılıçdaroğlu cemaatin korkunç yapılanmasına rağmen yeni yol haritasının daha beter sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyorsa bunun es geçilmemesi gerekirdi. Meclisi feshetme ve yargı üyelerini atama yetkisi Cumhurbaşkanına verilmemeliydi. Bir tarafta kaş yaparken diğer tarafta göz çıkarılmamalıydı.
Cemaatin siyasi ayağını oluşturanların umumiyetinin AKP içerisinden çıkacağı düşünülebilir. Bu yanlış olmayan tespit aslında bundan sonraki siyasi seyrin, ne şekilde olacağına ışık tutmaktadır.
AK Parti bir kısım milletvekillerini parlamento dışından oluştururken diğerlerini de seçilmişlerden oluşturacaktır.
Peki ya MHP, onun durumu nasıl olur dersiniz?
İşte, Devlet Bahçeli'nin hesap etmediği husus da zaten bu soru içerisinde saklı.
Bahçeli bir mitinginde Apo'yu asmaları için iktidar partisini işaret ederek halka gösterdiği ipi şimdi kendi boğazına geçirmesi için Cumhurbaşkanına takdim ediyor. Yani MHP uzun bir müddet siyasi tarihimizde yer alamayacak.
Öyle ya da böyle, artık dananın kuyruğunun kopma vakti yaklaşıyor. 550 milletvekilinin kaç tanesinin sırça saraylarda oturup, vatandaşa ihanet ettiğini yakın zamanda görebileceğiz.
Ne kadar kuzu postuna bürünmüş kurt ve çakalın, sureti haktan görünerek melanete ortak olduğuna şahit olabileceğiz. Birçoğunun tutuklanmasına tanık olurken, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de silüetten ibaret görüntülerine bakakalacağız.
Admin
