Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 18-11-2015 21:57   Güncelleme : 18-11-2015 21:57

CHP ve MHP Yollarını Şaşırmış

Türkiye'de hiç bir partde demokratik temayüller dikkkate alınmıyor

CHP ve MHP Yollarını Şaşırmış
Türkiye'de hiç bir partde demokratik temayüller dikkkate alınmıyor. Genel Başkan bir kere koltuğa oturmuşsa onu o kıoltuktan ayır ayırabilirsen. Bu durum ülkemizdeki bütün partilerde mevcut. Bu hali ile bir parti kendi içerisinde demokrat olamıyorsa bu partinin ülkeyi demokrasiye hele hele ileri demokrasiye taşıması kabil mi? Bence söylenenler külliyen yalan. Zaten çok iyi anladık ki yalan olmadan da siyaset olmuyor. 7 Kasım genel seçimlerinden sonra rahatlayan AK Parti için ufukta yönetim değişiklikleri görülmüyor. Halk olabildiğince yüklenerek partiye bir dört yıl daha güç kazandırdı. İster partili ister muhalif gözüyle bakın çıkan sonuç en üst birimden en alt kademeye kadar herkese bir paye yüklendiğidir. Gelelim diğerlerine. Onlar öylesine yollarını şaşırmışlar ki ömrü billah bu sisli havada yönlerini  bulabilmeleri kabil değil. Kendilerine haziran genel seçimlerinde sunulan imkanlara aldırış etmemekle hayatlarının hatasını ettiler. Bu sonucu çok iyi tahlil eden AK Parti ise her iki muhalefet partisinin vaatlerine yenilerini ekleyip, miktarlarını çoğaltarak  7 Kasım seçimlerinden zaferle çıkmıştır. Bu sonuç bana karga ile tilkinin hikayesini anımsattı. Hani karga kapmış olduğu peynir parçası ile bir ağacın tepesine konar. O esnada oradan geçmekte olan tilki kargaya: -Sesiniz ne kadar da güzelmiş, lutfedip bir şarkı söyleseniz de kulaklarımızın pası silinse dediğinde, karganın bütün yağları eriyip, başlar şarkısını söylemeye ancak bu arada peynir parçası da ağzından düşer. Tilki düşen peynir parçasıyla karnını doyururken karga aptallığına üzülür durur. Her iki muhalefet partisi de fabl'da olduğu gibi zafer sarhoşluğuna kapılıp sunulan imkana aldırış etmemişlerdir. Meclis Başkanı seçiminde ilk fiyaskoyu  yaşarlarken onu Bahçeli'nin olmazsa olmazları izledi. Hala nedenlerini anlamakta zorlandığımız olmazların olması ise iki dünya bir araya gelse yine de gerçekleşemeyeceği malum. Bahçeli HDP'yı dışlayan söylemlerden uzak kalarak CHP ile koalisyonu kurmalıydı. Ancak Cumhurbaşkanının buna imkan tanımayacağı varsayımı da göz ardı edilmemeliydi. İşte bu noktada halkın vereceği cevap 7 Kasım seçimlerinde olduğu gibi AK Partiden yana bir tablo olarak ortaya çıkmayacaktı. Şimdi Meral Akşener üzerinde yoğunlaşan Genel Başkanlık çalışmaları MHP'ye ne kazandırır onu düşünmek gerekir. Katı söylemlerin siyasette kazanım sağlamadığını sandıklarda gördük. Kürt milliyetçiliği üzerinden pirim yapmaya çalışan HDP' de, Türk Milliyetçiliğini dar kalıplara hapseden  MHP de aynı hezimeti yaşadı. Yapılması düşünülen genel kurul öncesinde oluşturulması planlanan tüzüğün  ve sonrada belirlenmesi gereken parti programının makro milliyetçilik eylem ve söylemlerinden uzak, evrensel değerlerle iç içe ve her kesim insanı kucaklayan bir ruh hali ile hazırlanması gerektiğine inanıyorum.       CHP bu sonucu hak etti mi diye sorarsanız ben CHP' nin daha ağır bedeller ödemesinden yana olduğumu söyleyebilirim. Anladık ki eleştiriler  CHP'nin üst kademesinde ninni etkisi oluşturmaktadır. Lakırdılar  ve seçmenin fikirleri bir kulaklarından girip diğer kulaklarından çıkıyor. Her şeyden evvel parti içerisinde uyum sağlanabilmiş değil. Seçmenin beklentileri ile örtüşmeyen fikirler,  halka selam vermeyen vekiller emri vaki bir tarzla listelerde yerini alıyor. Söz sahibi vekillerin bölgelerinde ki bu hegemonyası devam ettiği müddetçe, CHP'nin burnunun uzun zaman daha sürteceği söylenebilir.  
AdminAdmin