enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
28,8613
EURO
31,5736
ALTIN
1.892,36
BIST
8.025,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ
Az Bulutlu
20°C
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
21°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Hafif Yağmurlu
11°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C


BÜYÜK ZAFER

Mustafa Kemal Atatürk’ün emir ve komutasında  yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi de denilen Büyük Taarruz, Müslüman Türk Milleti’nin yeniden doğuşudur.

Zafere götüren yol, Büyük Taarruzla gerçekleşir. Büyük Taarruz ise Kurtuluş Savaşı’nın en önemli ve bir o kadar da gizli yürütülen planlı bir parçasıdır. Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında başlatılan Büyük taarruz öncesinde; Ordu’nun güçlendirilmesi gerekiyordu. Bunun için asker sayısı fazlalaştırılırken, İstanbul’da ki silah depolarından Anadolu’ya silah ve cephane aktarılmış; Fransız ve İtalyanların geri çekilirken bıraktığı silahlar Türk Ordusuna dağıtılmıştır. Bütün bunlar daha önce yapılmış antlaşmalar nedeniyle son derce gizlilik içerisinde gerçekleştirilmiştir.

Büyük Taarruz, işgal güçlerine indirilen son darbe ve Müslüman Türk Milleti’nin  İstikbal azmidir. Bağımsızlık mücadelesinin sadece Emperyalist güçlere karşı verdiğini düşünmek doğru değildir. Her bölgede onlarca komite, kendi  güçlerine dayalı bir nizamı yerleştirmeye çalışmakta, bazıları bunu başarabilmek adına  işgalci birliklerle işbirliği yapmaktaydı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1920 yılında; “TBMM, milletin hayat ve istikbaline suikast eden emperyalist ve kapitalist düşmanların saldırılarına karşı savunma ve amaca aykırı hareket edenleri cezalandırma amacıyla kurulan bir orduya sahiptir. Emir ve komuta yetkisi TBMM’nin manevi kişiliğindendir” şeklinde bir bildiri yayımlar.



22 Temmuz 1922 yılında Mustafa Kemal Atatürk, kendisine  dördüncü kez ve süresiz  verilen Başkomutanlık yetkisi ile 26 Ağustos günü akşamın geç saatlerinde  Afyon Dumlupınar’da Büyük taarruzu başlatır. Türk Ordusu tarafından Dumlupınar’da kuşatılan Yunan Ordusu dağılır. Dağılan Yunan birliklerinin bir kısmı İzmir, bir kısmı Bandırma ve Yalova’ya doğru kaçışır. Yeni bir güç oluşturmalarını önlemek amacıyla Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, her sözü gibi buram buram istiklal kokan, “Ordular, ilk hedefiniz, Akdeniz’dir, ileri” emrini verir.  Ve Türk Ordusu 9 Eylül  1922’de İzmir’e girer.

30 Ağustos zafer Bayramı ilk kez 1922 yılında Dumlupınar’ın Çal Köyünde kutlandı. Atatürk burada düzenlenen törende yaptığı konuşmada:

Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.” ifadelerini kullanır.

Ne acıdır ki bu gün özgürlüğümüzü ve bu cennet vatanı bizlere armağan etmek adına sefaletten silüete  dönmüş bedenlerini  hayasız akınlara kahramanca siper etmiş  mümtaz Ecdadımızı gerektiği gibi  yad edemiyoruz.  Büyük Meydan Muharebeleri sonrasında kazanılan Zafer Bayramı sadece  çelenk sunumu ile geçiştirilmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.