Yaşın 40 ise kartlar açık demektir, dikkat! Bir rivayete göre, yaşı 40 olmuş kadınlar için şöyledir, böyledir diye bir sürü şey yazılmıştır… Bir de benden dinleyelim bakalım. Bak azizim! Yaşı 40 olmuş kadın önce aklı başındadır, sonra ‘‘ağır başlı, korkusuz, cesaretli, özgür ve delidir’’ Mesela sevdiklerini ulu ortada öpebilir, kimin ne düşündüğü umurunda bile olmaz.
Arabada hızı sever artık çünkü ölümden korkmaz… Bir yere gittiğinizde ona baktın, şuna baktın diye kafa ütülemez 40 yaşında bir kadın, güler hatta dalga bile geçer kendiyle o an… Amma ve lakin dikkat edin ‘‘tek olumsuz bir şey sezdi mi oracıkta gereğini yapar’’ Bırakmaz sona… Üzülürsünüz! Kafasına koyduysa hiiiiç uğraşma, dünya durur o durmaz. Dolayısıyla teslim olman yararına olacaktır, boşa enerjini harcama…
Dobra konuşur ‘‘açık kart’’ oynar. Senin duymak istediklerini değil, gerçekleri söyler… Rol, kur yapmaz,istiyorsa alır, seni de, aklını da, istemiyorsa net söyler, düşüncenin canı cehenneme, takmaaaz! Sen kızsan da ne düşündüğüne cevaben iplemez bir gülüşle uzaklaşır yanından baka kalırsın ardından. Ennn iyi dert ortağıdır, sesinden anlar iyi olmadığını seni sabaha kadar dinler tek kelime etmez… Sen kendini dünyanın merkezi sanıp konuşuyorsun ya kesintisiz hani, ha işte kendini övdüğünü anladığı anda ‘‘verimsiz bir gecenin mahsulü’’ olduğunu tokat gibi yüzüne çarpar afallarsın…
Bonkör olur sevgi konusunda. Birçok kişiye artık iltifat edebilir. Abuk sabuk şeylerle seni yıpratmaz. Doğrucu ve dürüsttür… Çünkü ‘Adı Güven’dir tecrübedir artık onun… Maçın varken yanında dır dır etmez, sık sık televizyonun önünden geçmez, aşkitom maşkitom gibi basit sözlerle seni germez, gider kendine bir kadeh şarap veya bir kahve yapar kitabını alır, çekilir; kısar insan sesini yükseltir iç sesini kafasını dinler…
40 yaşında bir kadın sizi gece yarısı uyandırıp ne düşünüyorsun diye sormaz çünkü gereksiz bir soru olduğunun bilincindedir… Ama hiç üşenmez gece yarısı kalkar ve sizi sever. Çünkü o birçok şeyi yaşamış kadar yaşlı, her şeyi yapacak kadar da gençtir… Şikâyet etmez, her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu bilmesi gibi onu kabullenmiştir artık… Rica ediyorum dikkat edin bak, siz anlatırken o sadece sizi izler, deriiin derin bakar ve usulca tebessümle başını ara ara yere eğer çünkü: Sen cıyk cıyk hararetli anlatırken o der ki içinden ‘‘Ah acemilik, ah çıraklık’’
Size bir dost tavsiyesi: Haz etmediği veya takmadığı bir konuyu ısrarla konuşmaya devam edip yorulmayın oracıkta kesin derim çünkü bunun sonucu ona ikinci sigarayı yaktırtmak olacaktır. Dikkat et üçüncü sigarayı yaktırtma! Ona bu şehri yaktırtma! Gözü karadır 40 yaşında bir kadının. Ondandır bu yaşta onlara ‘‘sen çok değiştin’’ denmesi. Değişmedi ki pişti sadece. Artık onu anlayana daha lezzetli, daha kaliteli oldu sadece bu! “Onu anlayana dedim ama”! Size çok samimi bir itirafta bulunmak istiyorum:
KEŞKE TÜM KADINLAR 40 YAŞINDA KALIP ÖLÜMSÜZ OLSALAR!
İnanın her şey o kadar güzel olurdu ki… Bu yazım da selam olsun o gözü pek kimliği pembe ama yüreği mavi olan delikanlı kutsal kadınlara! Beyler alınmayın, lütfen sizi de aldık listeye, önümüzdeki haftalarda da sizi anlatacağız elbet. Sonuçta bu yaşam iki cins üzerine kuruldu, her ikisi de bir diğeri olmadan, olmaz, olamaz. Her zaman delikanlıdır, baş tacıdır, babalarımız, erkeklerimiz… Saygı ve sevgilerimi sunuyorum nice yıllar diliyorum. Birlik, beraberlik, içinde “sevgi” dolu yıllar olsun efendim. Şenay KOBAK
