Güncel
Giriş Tarihi : 07-12-2018 06:46   Güncelleme : 07-12-2018 06:46

 “Aynı Evin Çocukları” Buluştu

 “Aynı Evin Çocukları” Buluştu
Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ile Yunan Dimitris Mavridis’in geçmiş kuşak ailelerinin bir dönem yaşadıkları ev, Tekirdağ tarihine ışık tutacak Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi olarak hizmete açıldı.  Müzenin açılışını, Yunanistan’dan açılış töreni icin Tekirdağ’a gelen Dimitris Mavridis ile Başkan Eşkinat birlikte yaptı. Tekirdağ’ın tarihi açısından oldukça büyük önem taşıyan ve yaklaşık 1500 fotoğrafın yer aldığı Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi büyük bir katılım ile hizmete açıldı. Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın ev sahipliğinde gerçekleşen açılışa onur konuğu olarak Dimitrios Mavridis ve ailesi,  AB Parlamento Milletvekili Miltiadis Kyrkos, Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Eski Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler, TESKİ Genel Müdürü İbrahim İçöz, Süleymanpaşa Belediye Meclis üyeleri,  Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ İl Başkanı Mehmet Ali Işıkgör, İl ve ilçe protokolü, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

"ÇOK ÖZEL BİR EV”

Saygı Duruşu, Türk ve Yunan milli marşları okunması ile başlayan törende tarihi binanın müzeye dönüşme hikayesi katılımcılarla paylaşıldı. Açılış konuşmasını  Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat yaptı. Başkan Eşkinat; “Biz Mavridis’in evini ziyaret ettiğimizde yaşadığımız olağanüstü anı sizlere kelimelerle tarif etmem mümkün değil. Aynı evin çocukları, aynı hissiyatı yaşayarak, birbirlerine sarılarak bir bütün olmanın verdiği güç ile neleri hissettiklerini ancak yaşayarak öğrenebilirler. Bu ev Mavridis ailesinin 1914 yılında yaptırdığı ve 1922 yılında mübadele ile ayrılmak zorunda kaldığı çok özel bir ev. Aynı şekilde benim ailemde kendi topraklarından ayrılıp Türkiye’ye geldiğinde yerleştirildiği ev burası ve biz bugün müzemizi özellikle açmak istedik. Çünkü Dimitrios Mavridis’e doğum günü hediyesi vermek istedik.” dedi.

"MÜZELER BÖLGESİ HALİNE GELECEK"

Eşkinat, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu bölge özel bir bölge. Bu mahallede bugün 3. müzemizi açıyoruz. Müzik Teknolojileri Müzesi ile başlayan arkadan Balaban Müzesi ile devam eden seri bugün Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi ile sürüyor. Arkası da gelecek. Arkamda bulunan 3 adanın kamulaştırma kararı Süleymanpaşa Belediyesi tarafından alındı. Bu adaların iki tarafındaki yollar yayalaştırılıp beton binalar yıkıldıktan sonra iki tane kalan eski eser de restore edilip müze haline getirildikten sonra Tekirdağ’ın müzeler bölgesi haline gelecek.”

“YURTTA SULH CİHANDA SULH"

İki toplumun  aynı coğrafyada yaşayıp sonra da yer değiştirdiği ancak  o yerlere memleketim, vatanım dediğini kaydeden Eşkinat, konuşmasını şöyle noktaladı: "Bu çok önemli bir şey. Aynı mutfağa, aynı duygulara sahip, aynı coğrafyanın etkilerinde yıllarca beraber ve bir arada yaşamış bu iki topluma bedel ödettirenler birbirlerine düşmandır diye silah aldıranlar utansın. İşte o utancı yıkmak için Dimitrios Mavridis ile beraber yola çıktık. Sadece Türk – Yunan dostluğunu değil, balkanlarda hatta tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yurtta sulhu cihanda sulhu sağlamak için biz bu dünyada yaşayan çağdaş insanlar olarak kararlıyız.”

"ZİHNİMDE CENNET GİBİ BİR YER OLUŞTURDUM”

Eşkinat’ın konuşmasından sonra aynı evin bir diğer çocuğu Dimitrios Mavridis kürsüye davet edildi. Konuşmasında Tekirdağ’a ilgisinin çok küçük yaşlardan itibaren oluşmaya başladığını belirten Mavridis, “Çok küçük yaşlardan beri Tekirdağ için hikayeler dinlemekteydim. Bu bilmediğim yer için zihnimde romantik bir resim canlandırmıştım. Babamın hasretini çektiği bu yerin değerinin farkına vardım ve zihnimde cennet gibi bir yer oluşturdum. Tekirdağ’ın geçmişini ve güncel halini öğrenmek için yoğun bir istek duymaktaydım. 60 yıl önce Atina ve İstanbul’daki fotoğrafçılardan Tekirdağ’ın fotoğraflarını biriktirmeye başladım. Böylece 20. yüz yılın başındaki Tekirdağ’a ait neredeyse tüm fotoğrafları topladım ve babamın o dönemde yaşadığı evi didik didik aradım. 1912 yılında dedem tarafından inşa edilmiş evimiz hayallerimin ve araştırmalarımın ilk sırasında yer alıyordu.” Dedi.

“KÜLTÜRLERİ YAKINLAŞTIRMAK İÇİN ÖNEMLİ”

Fotoğrafların Tekirdağ’a gelişi konusuna temas eden Mavridis, “Bu tarz koleksiyonların tarihsel ağırlığı özellikle kimlik sorunu yaşayan milletler için büyük öneme sahiptir. Yunanistan böyle bir ülke. Sahip olduğum koleksiyonu insanlıktan mahrum bırakmak istemiyordum. Bu sebeple Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi’nin başkanı bireysel çabalarıyla beni bulduğunda bana böyle bir onur yaşattığı için hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Ayrıca fotoğraf müzesi olarak dedemin inşa ettirdiği, babamın doğduğu ve saygıdeğer belediye başkanı Ekrem Eşkinat’ın da uzun yıllar yaşadığı bu eski evi müzeye dönüştürdüğü için çok teşekkür ederim. İşte bu nedenle de koleksiyonumu Süleymanpaşa Belediyesi’ne armağan ettim. Çünkü bu fotoğraflar oraya ait. Ayrıca İstanbul’dan Tekirdağ adlı kitabımın Türkçe’ye çevrilmesini sağladığı için Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’a teşekkürlerimi sunarım. Gururluyum. Çünkü gerçekleşmesi için büyük öneme sahip olan bu girişim gerçek oldu. Bu müze sembolik bir anlam taşısa da kültürleri yakınlaştırmak için önemli bir yere sahip olacak.” ifadelerini kullandı.

KATKI VERENLERE PLAKET VERİLDİ

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak'ında katıldığı programda Ekrem Eşkinat;  Dimitrios Mavridis, AB Parlamento Milletvekili Miltiadis Kyrkos, tarihi fotoğrafların bulunması ve müzenin açılışına katkı veren Eyüp Ataman ve Orhan Çebi’ye plaket takdim etti. İbrahim Müteferrika Parkı’nda gerçekleştirilen program katılımcıların müzeyi gezmesi ile son buldu.

MÜZESİ’NİN HİKAYESİ

1922 yılında Lozan Mübadelesi nedeni ile Tekirdağ’dan Yunanistan’a göç eden Mavridis ailesinin terk ettiği evlerine Selanik’ten gelen Eşkinat ailesi yerleşir. Mübadil olarak yer değiştiren ailelerin bir zamanlar yaşadığı evin çocukları Dimitrios Mavridis ile Ekrem Eşkinat,  aslında aynı evin çocuklarıdır.

TEKİRDAĞ HAKKINDA 12 KİTAP YAZDI

Mavridis’in çocukluk yılları Atina’da geçmiştir. Babasının ölüm döşeğinde sayıkladığı 'Tekirdağ’daki evimiz' sözlerinden etkilenip 50 yıl boyunca Tekirdağ’ı araştırmış, hiç kimsede olmayan yüzlerce eski Tekirdağ fotoğrafını toplamış, Tekirdağ hakkında 12 kitap yazmıştır. Tekirdağ’daki aile evini yıllarca arayan Mavridis, Tekirdağ gelişlerinden birinde fotoğraftaki evlerini bulur.

AYNI EVDE YAŞADIKLARI ORTAYA ÇIKAR

Ekrem Eşkinat ise yıllar sonra Eski Tekirdağ Fotoğraflarını araştırırken fotoğrafların altındaki imzadan Mavridis’e ulaşır. Eşkinat tarihine ve barışa sahip çıkmak adına hemen harekete geçer. Mavridis’in Atina’daki evine gider. Mavridis’in yaklaşık 1500 Tekirdağ  fotoğrafının yer aldığı koleksiyonunu inceler. O ziyaretlerin birinde mübadil olarak yer değiştiren ailelerin aynı evde yaşadıkları ortaya çıkar. Eşkinat Mavridis’e “Bu fotoğrafları bize vermen lazım. Çünkü artık ne ben Türk’üm ne sen Yunan’sın. Biz aynı evin çocuklarıyız.” der.

SÜLEYMANPAŞA BELEDİYESİ’NE BAĞIŞLADI

Köşk Süleymanpaşa Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülür. Köşkün müze için seçilmesindeki en büyük etken 150 yıllık ve 1500’den fazla Tekirdağ’ın fotoğrafından oluşan dev bir koleksiyonu olan Dimitrios Mavridis’in bu köşkte yaşamış olmasıdır. Mavridis bu paha biçilmez koleksiyonu Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi’ne bağışlamıştır.
AdminAdmin