CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun TBMM'de yaptığı konuşmada Tekirdağ'a dair sorunları dile getirdi. Tekirdağ’ın sorunlarının ağır, iktidarın yaklaşımının ve yatırımlarının ise hafif kaldığını belirterek, "Trakya’nın kalbi konumundaki Tekirdağ, üzgünüm ki verdiğinin yarısını kadar bile alamamaktadır. Tekirdağ; verimli toprakları, tarımsal katkısı, ülke ve bölge sanayisine sağladığı hammadde, 12 Organize Sanayi Bölgesi ve Avrupa Serbest Bölgesi ile 1160 fabrikanın yer aldığı Türkiye’nin gözbebeği bir kenttir" diye konuştu.
"EN ÇOK VERGİ TAHSİLATI YAPILAN 6. KENTİZ"
Tekirdağ'ın daima vergi ödemede ilk 10’a girdiğini ancak merkezi yatırımlardan her yıl daha az pay aldığını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Merkezi yönetimde 2014’te tüm iller arasında 32. Sırada olan Tekirdağ, 2018 yılında 41. Sıraya düşmüştür. Eğitim ve okul yatırımlarında ise 47. Sıradayız. Tekirdağ bunu hak etmiyor. 2018 yılında 6.54 milyar TL vergi vermişiz. Tahsilat oranı yüzde 86. Yani Tekirdağlı vergisini kaçırmıyor. En çok vergi tahsilatı yapılan 6. kentiz. Bundan gurur duyuyoruz. Ama iktidarın bu durumu dikkate alarak Tekirdağ’ı ödüllendirmesi gerekiyor. Oysa ödüllendirmeyi bırakın, adeta üvey evlat muamelesi görüyor.""İKTİDARIN BÜYÜK AYIBIDIR"
Konuşmasına Tekirdağ’ı Hayrabolu yolunu örnek göstererek devam eden Aygun, "Topu topu 45 km olan Tekirdağ Hayrabolu yolu 2016 yılından bu yana bitirilemedi. Ödeneklere baktım, bu yıl da yeterli kaynak ayrılmamış! Yani 2019 sonunda da bitemeyecek. İktidarın büyük ayıbıdır. İtibardan değil, yoldan tasarruf olmaz" ifadelerine yer verdi."SANAYİLEŞMENİN TÜM YÜKÜNÜ TEKİRDAĞ ÜSTLENİYOR"
İstanbul’daki fabrikaların üretim üssünün Tekirdağ olduğunu kaydeden Aygun, "Bu konuda bir rakam vereyim. İstanbul’da merkezi olan şirketlerin yüzde 65’inin fabrikası Tekirdağ’da bulunuyor. Yani sanayileşmenin tüm yükünü, atık sorununu, kirliliğini Tekirdağ üstleniyor ama fabrikaların merkezi İstanbul’da olduğu için vergi ödemeleri İstanbul’a gidiyor. Şirketlerin vergisinin yüzde 6’sı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kalıyor. En azından stopajın Tekirdağ’a bırakılmasının hakkaniyetli olacağını düşünüyorum. Böylece, Tekirdağ sanayileşmenin bu kadar yükünü taşırken kalkınmada pozitif ayrımcılığa uğrar. Çünkü Tekirdağ bunu hak ediyor." şeklinde konuştu."CEZAEVİ DEĞİL, FABRİKA AÇILMASINI İSTİYORUZ"
Sürekli göç alan, nüfusu artan Tekirdağ’ın İstanbul ve Avrupa arasında köprü olduğunu hatırlatan Aygun, "Tekirdağ, ülkemizin yatırım konusunda yükselen değeri olmak zorundadır. Bu yüzden iktidarı Tekirdağ’a hak ettiği yatırım yapmaya davet ediyorum. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip Tekirdağ’da tarlaları ya imara açıyoruz ya rant kapısı haline getiriyoruz, ya da cezaevi yapıyoruz. Türkiye’nin üçüncü büyük cezaevini Tekirdağ’a yapıyorsunuz. 297 bin metrekare alanda 425 milyon TL’ye yapılacak. Biz Tekirdağ’a cezaevi değil, fabrika açılmasını, işsizliğin giderek yükseldiği bölgemizde gençlere umut olunmasını isterdik" diye konuştu."MEVCUT CEZAEVLERİ BUNA YETMİYOR"
En çok gazetecinin ve düşünce suçlusunun cezaevinde olduğu bir ülke haline gelindiğini kaydeden Aygun, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Tweet atmaktan dolayı onlarca insan cezaevinde. Bakan’ın dediği gibi “Herkesin kendini özgürce ifade ettiği ” bir ülkede yaşasaydık, bugün 260 bin 144 kişinin cezaevinde olduğu bir ülke olmazdık. Artık mevcut cezaevleri buna yetmiyor! Cezaevine bu kadar kaynak ayrılıyor, ama 45 kilometrelik Hayrabolu Yolu yıllardır bitirilemiyor! Muratlı Yolu, Saray Yolu, gerekli yatırım yapılmadığı için, ışıklandırma sıkıntısı olduğu için, çağa uygun yol düzenlemeleri yapılmadığı can almaya devam ediyor.""KAZMA VURULMAMIŞ"
Tekirdağ'ın turizm cenneti olması gerekirken, altyapı sorunları ve gerekli yatırımlar yapılmadığı için hak ettiği payı alamadığını iddia eden Aygun, "Şarköy'de mavi bayraklı plaj sayısı 7’ye ulaştı. Ancak yollarına bile yatırım yapılmamaktadır. Şarköy-Karıştıran duble yol projesi yapılmış, ancak bir kazma vurulmamış. Ekonomik kriz dönemlerinde bacasız fabrika olan turizm çok önemlidir. Ancak potansiyelinizi kullanmıyorsanız, bölge ekonomisini de canlandıramazsınız." ifadelerini kullandı."KAZIK BİLE ÇAKILMAMIŞTIR"
İktidar'ın Tekirdağ konusunda çok mahcup olması gerektiğini kaydeden Aygun, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2015 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Başbakanı Davutoğlu, Tekirdağ’a yakışır 20 Bin kişilik stat ve sosyal tesis yapılası için söz vermiştir. Bu sözün üzerinden 4 yıl geçmesine karşın tek bir kazık bile çakılmamıştır! Oysa yeterli spor salonları imkânları olmayan Tekirdağ kendi öz gücüyle çocuklarımızın inançlı çalışmaları ile büyük başarılar elde ediyor. Ergene Velimeşespor bu yıl 2. Lige çıkarak gururumuz olmuştur. Çorlu Belediyespor Kulübü, basketbolda 2. Lige çıkarak, yüzümüzü ikinci kez güldürmüştür.""GÖÇ DURUMUNU ÖZETLEMEKTEDİR"
En çok göç alan kentlerden biri olan Tekirdağ’ın derslik ihtiyacının her geçen gün arttığını belirten Aygun, "Tekirdağ'da her yıl 5 bin öğrenciye yeni derslik ihtiyacımız ortaya çıkıyor. Türkiye’de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ortaokulda 16 iken Tekirdağ’da 18’dir. Bu da kentteki göç durumun en iyi şekilde özetlemektedir"dedi."UYUŞTURUCU SORUNU GİDEREK BÜYÜMEKTEDİR"
"Diğer yanda kentimizde uyuşturucu sorunu maalesef giderek büyümektedir. Bu konuda Tekirdağ’ın Avrupa’dan yasa dışı uyuşturucu trafiğinin geçiş üssü olması da etkilidir. Emniyet güçlerimiz Tekirdağ’da 134 kilo Captogon ve 138 kilo kimyasal esrar ele geçirdi ise üzerinde düşünmek lazım. Haliyle aileler endişelidir. Tabi tiner ve bali satışının serbest olması, bu kadar kolay elde edilebilir olması uyuşturucu kullanımını arttırmaktadır."CİDDİ ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDAYIZ"
İktidara buradan sesleniyorum. Tiner ve bali satışına bazı kriterler getirilmelidir. Emniyet güçleri tiner ve bali kullanımının çok rahat olduğunu, çocukları yakaladıklarında da bir şey yapamadıklarını anlatmıştır. Ortadaki bu yasal boşluğun giderilmesi gerektiği kanaatindeyim. Çocuklarımızın geleceğini şansa bırakamayız. Sadece yakalamak değil, çocuklarımızı da uyuşturucu batağından kurtarmak zorundayız. Bu yüzden tedavide çok önemlidir. Ne yazık ki bu konuda ciddi eksiklikler vardır. Çocuklara uyuşturucunun tehlikeleri konusunda iyi eğitim vermek, uyarmak ve uyuşturucu satışını engellemek için çok ciddi önlemler almak zorundayız.""EN ÇOK KANSER GÖRÜLEN 4. KENTİ"
Tekirdağ'ın sağlık yatırımları konusunda da sınıfta kaldığını ifade eden Aygun, "Şarköy, Süleymanpaşa, Malkara, Saray, Hayrabolu başta olmak üzere tüm ilçelerimizde hem yatak hem de uzman hekim eksikliği bir türlü giderilememektedir. Tekirdağlılarımız, tedavi için Edirne ve İstanbul’a gitmek zorunda kalmaktadır. Şu anda ilimizde kadar termik santral yoktur. Ancak iktidar buraya santral yapmak için her fırsatı kollamaktadır. Bu da Tekirdağlıları tedirgin etmektedir. Ergene Nehri’ndeki aşırı kirlilik nedeniyle Türkiye’nin en çok kanser görülen 4. Kenti olan Tekirdağ’da ciddi sağlık sıkıntıları yaşanmaktadır. Hal böyle olunca bölge halkı sanayileşmenin tüm yükünü taşırken, bir de Termik Santral’in yarattığı çevre sıkıntıları ile karşılaşmak istememektedir.""TEDİRGİNLİK DEVAM ETMEKTEDİR"
Aygun, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Daha önce Çerkezköy-Kapaklı arasındaki Pınarça’da ve Tekirdağ’ın turizm cenneti Marmaraereğlisi’nde yapılmak istenen Termik Santral, tepkiler sonucu seçim öncesi rafa kaldırıldı. Mahkemelerin de aynı yönde karar vermesi ile Termik Santral defteri kapanmış gibi görünse de iktidara olan güven olmadığı için tedirginlik devam etmektedir. Nitekim mahkeme kararlarını uygulamayan, halka sağır olan bir iktidarla karşı karşıyayız""NE KADAR DOĞRU OLUR SİZLERE SORUYORUM"
Aygun, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: "Yine başka bir bilgi vereyim. Süleymanpaşa ve Marmaraereğlisi arasına Katar ortaklığı ile petrokimyo tesisi yapılmak isteniyor. Bu kadar sağlık sorunu olan bölgeye petrokimya tesisi ne kadar doğru olur sizlere soruyorum! Tekirdağ’ın öylesine ağır sorunları var ki, 5 dakikaya sığdırmam mümkün değil. Ancak ana hatlarıyla özetlediğim gibi Tekirdağ, hak ettiği yatırımları almalı ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmaya örnek kenti olmalıdır. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, Yüce Meclisi ile saygı ile selamlıyorum."
