Uluslar Arası İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ULU-DER) Başkanı Tuna Altay ve Türkmen Ajansı Genel yayın Yönetmeni Hüseyin Bozan, Suriye'ye yardım çalışmaları kapsamında SATİVES Yönetim Kurulu Başkanı Erol Buz'u ziyaret etti
Uluslar Arası İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ULU-DER) Başkanı Tuna Altay ve Türkmen Ajansı Genel yayın Yönetmeni Hüseyin Bozan, Suriye'ye yardım çalışmaları kapsamında SATİVES Yönetim Kurulu Başkanı Erol Buz'u ziyaret etti. Suriye'de yaşanan savaş nedeni ile insanların bir lokma ekmeğe muhtaç olduğunu ifade eden Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Bozan, "Beşar Esad'ı İran yönetiyor. Zaten Esat yanında savaşan güçlerin Esat ile hiçbir alakası yok. Rejime bağlı askerlerin sadece yüzde onu Suriyelidir." Dedi.
Suriye'
de açlık ve sefalet içerisinde bulunan halka yardım sağlamak amacıyla Kapaklı'da ki çalışmalarını sürdüren Uluslar Arası İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ULU-DER) Başkanı Tuna Altay ve Türkmen Ajansı Genel yayın Yönetmeni Hüseyin Bozan, SATİVES Başkanı Erol Buz'u ziyaret etti. Ziyaret sırasında Suriye'de yaşananlar konusunda sorularımızı yanıtlayan Türkmen Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Bozan, Suriye Savaşının Suriye Halkı ile pek fazla alakası kalmadığını belirterek, "Karada savaşan İran askerleri. Suriye'de Esat'ın askeri diye bir şey kalmadı. Esat saflarında savaşan askerlerin sadece yüzde onu Esat yanlısı. Diğer çoğunluğu ise Mezhepsel bir savaşı devam ettiriyor. İŞID askerleri öldürdükleri asker sayısını işaretleyerek cennet anahtarı oluşturmaya çalışıyorlar." Diye konuştu.
"SURİYE SURİYELİLERİN DEĞİL"
İran Askerleri'nin de aynı şekilde mezhep farklığı esası ile savaştığını belirten Hüseyin Bozan, "Suriye'de 25 bin civarında İran Devrim Muhafızı savaştırılıyor. 20 bine civarında Iraklı Şii mevcut. Afganistan dan gelen Hazara Türkleri var. Lübnan Hızbullahı zaten baş aktör. Yemen'den gelenler var. Buna ilave olarak Ermeni Çeteleri var. Amerika'dan gelen Arap çeteleri var. Türkiye'den giden ve sayılarının 6 bin olan DHKP-C örgütü mensubu olup Esat'ın yanında savaşanlar var. Zaten Sultan Dağında Manyas Katliamı denilen ve çoluk çocuk demeden yüzlerce insanı öldürenler de DHKP-C'lilerdi." Diye konuştu.
"DÖRT FARKLI AKTÖR MEVCUT"
Mevcut savaşın Suriye'yi parçalamak ve İsrail'in güvenliğini sağlamak için başlatıldığını belirten Hüseyin Bozan , "Şu anda Suriye'de dört farklı aktör bulunmaktadır. Türkiye, Amerika, Rusya ve İngiltere. Bu dört güç arasında sadece Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyuyor. Diğer devletler başta Suriye olmak üzere Ortadoğu Bölgesini yeniden şekillendirmeye çalışmaktalar. Irak, Suriye ve Türkiye üçgeni üzerinde oluşturulması planlanan bölge ile İsrail'in güvenliği garanti altına alınmak isteniyor." Değerlendirmesinde bulundu.
"KEHANETLERİN GERÇEKLEŞMESİ BEKLENİYOR"
(ULU-DER) Başkanı Tuna Altay da yaptığı konuşmada çeşitli kehanetlerden kaynaklanan bir amacın gerçekleştirilmek istendiğine dikkat çekti. Tuna Altay, "Suriye'de uluslar arası bir savaş başlatılmak istenmektedir. O bölgede bulunan ABD, Rusya ve İngiltere'nin farklı amaçları mevcuttur. ABD ve İngiltere İsrail'in güvenliğini garanti altına almaya çalışırken diğer küçük guruplar kehanetin gerçekleşmesi yönünde bir çaba harcamaktalar. Ne kadar doğrudur bilmediğimiz çeşitli hadisler olduğu ve bu hadislere göre Şam'da çıkacak bir savaş ve bu savaşta yer alacak doğu'dan geleceğine inanılan siyah sancaklı Allah'ın orduları bekleniyor. Bu sadece İslami inanışla sınırlı değil. Evnanjelistler'de İsa'yı Şama bekliyorlar. İsa'nın Şama gelmesi içinde bazı evrelerin yaşanması beklenmektedir. Diğer tarafta İran Mehdi'yi bekliyor. İsrail Büyük Krallığı kurmak için Kuzey'den gelecek bir Orduya odaklanmış."İddialarında bulundu.
"SİLAH BARONLARININ İŞİNE YARIYOR"
Batı Devletlerinin Kıyamet savaşına hazırlandığını iddia eden Tuna Altay, "Batı şimdilerde Armageddon dedikleri Kıyamet savaşına hazırlanıyor. Yani Suriye'de yapılmak istenen Kıyamet savaşı ile Suriye'de başlamış olan savaşı birleştirmek istiyorlar. İŞID' DA buna çanak tutuyor. İŞID'ın Dabık adlı bir dergisi var. Dabık Bölgesinde İslam Ordusunun yani kendilerinin düşmanla karşılaşacağını, bu savaştan galip geldikten sonra Konstantaniye'yi yani İstanbul'u fethetmek amacındalar. Suriye işte bu fikirlerin ve kehanetlerin hayat bulacağı yer olarak sahiplenilmektedir. Bütün bunlar silah baronlarının işine yaramaktadır. Ne kadar terör yanlısı örgüt varsa bu bölgeye yönlendirilmiştir." İfadelerine yer verdi.
