Güncel
Giriş Tarihi : 27-06-2017 13:02   Güncelleme : 27-06-2017 13:02

Adil Düzenin Kurulmasına Yardımcı Olmalıyız

Kapaklı'da son iftar programlarından birine Saadet Partisi İlçe Başkanlığı ev sahipliği yaptı

Adil Düzenin Kurulmasına Yardımcı Olmalıyız
Kapaklı'da son iftar programlarından birine Saadet Partisi İlçe Başkanlığı ev sahipliği yaptı. Programda konuşan  SP İl Başkanı Feti Pehlivan,  "Eğer memleketimizde iş ortamımız, aile, üretim ve  dış ilişkiler itibarı ile komşularımızla güzel geçinmek istiyorsak, önce adil bir düzenin Türkiye'de kurulmasına  yardımcı olmamız gerekiyor. " dedi. Saadet Partisi ilçe Başkanlığı, Ramazanı Şerifin son gününde  iftar programı düzenledi.  Programın açılış konuşmasını  SP Kapaklı ilçe Başkanı Hasan Karakoç yaptı. Programa katılanları selamlayan Başkan Karakoç, "Selamların en güzeli olan Allah'ın selamının üzerinize olmasını diliyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ateşten kurtuluş  olan ramazanın son günlerini yaşıyoruz. Allah inşallah Ramazanı şerifi hepimizin kurtuluşuna vesile kılar. Biz, ramazandan hoşnut olduk, inşallah o da bizden hoşnut olur. Ramazan Bayramının tüm İslam Alemine, Kapaklı Halkına hayırlar getirmesini diliyor, Ramazan Bayramınızı  tebrik ediyorum." diye konuştu. "DEMEKKİ BİR SIKINTI VAR" Programın bir diğer konuşmacısı  SP Tanıtma  Başkanı Murat Vakitçi oldu. Allah'a hamt  ederek konuşmasına başlayan Murat Vakitçi, "Bizleri bu sofralarda buluşturan Alemlerin Rabbine hamt ediyor,  sizleri saygıyla selamlıyorum. Bu sofraları bizler  için hazırlayan kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Allah'ım İslam Alemine huzur ihsan eylesin.  Her şey için herkes için huzur ve afiyet dilememize rağmen galiba bir şeyleri eksik yapıyoruz ki duamıza icabet edilmiyor. Biz burada bu güzel yemekleri yerken, Dünyanın dört bir köşesinde Müslümanlar zulüm altında inlemekte ve  Afrika'da açlıktan ölen insanlar mevcut. Eğer biz bunları düşünüp, gözümüzün önüne getirmiyorsak , bunları düşünmüyorsak ve imanımızın en düşük hali olan kalbimizle buğz etmiyorsak,   bizlerde bir sıkıntı var demektir" diye konuştu. "AZAR AZAR MÜSAİT HALE GELDİ" Her   anormalliğin azar azar hayatımıza yerleştiğini kaydeden Vakitçi, "Günümüzde  her şey azar azar müsait  hale geldi.  Ve biz bunun farkında değiliz toplum olarak. Bizler bu mübarek ramazan gününde oruçlarımızı açarken maalesef aklı başında olmayan, çeşitli bağımlılık maddelerine müptela olup sağda solda yuvarlanan gençlerimiz var. Sigara ve uyuşturucu kullanma yaşı orta okul sıralarına düşmüş. Gençliğimiz heba olmuş durumda" ifadelerini kullandı. "BÜYÜK ŞEYTAN AMERİKA" Türk Milletinin kendi hayatını yaşamadığını ifade eden Vakitçi, "Biz şu anda kendi hayatımızı yaşamıyoruz. Nasıl ki ecdadımız bu vatanı  bizlere bıraktı gitti, bizde burada bu gençlerin hayatını yaşıyoruz.  Bizlerin bu emanete iyi sahip çıkması lazım. Ecdat bize nasıl bir memleket bıraktıysa onu daha ileri taşıma şuuru ve azmi ile ve ümmet bilinci ile ümmet şuuru ile bunu daha ileri götürmeliyiz. Onun için bana ne diyemeyiz, bize ne diyemeyiz. Dikkat ederseniz Türkiye dahil İslam ülkelerinin başına durmadan çorap örüyorlar.  Soyu sopu, dini inancı  ve kültürü bir olan insanları  ve ülkeleri birbirine düşürüyorlar. Ve geri çekilip diyorlar ki bakın size silah lazım, size silah satalım. Bunu yapan büyük şeytan Amerika. Ve biz bu Amerika ile dost olmaya çalışıyoruz" değerlendirmelerinde bulundu. "AYASOFYA'YA AYAKKABI İLE GİRİYORUZ" Ülkemizde idam yasasının çıkmasının engellendiğini sözlerine ekleyen Vakitçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:   "Bizim 30 bin insanımızı katleden, 15 Temmuz'da 250 insanımızı şehit eden, binlerce insanımızı gazi bırakan, insanlarımıza kast eden, insanları  kendi memleketlerinde olsa idam edenler maalesef bize bu hakkı vermiyorlar. Niçin çünkü bir şeyleri imzalamışız. Ecdat yadigarı, Fatih Sultan Mehmet'in hatırası olan Ayasofya Camisine ayakkabı ile girmek zorunda kalıyoruz çünkü bir yerlere imza atmışız. Yasalarımızı, İsviçre'den  ve Londra'dan alırsak sonumuz elbette ki böyle olur. Yasalarımızı Kuran'dan alırsak, ilhamımızı Kurandan alırsak işte o zaman toplumumuz gerçek manada  huzura kavuşacaktır" "İNSANIMIZIN TANKA KAFA ATTIĞINI GÖRDÜK"

Vakitçi, konuşmasını şöyle noktaladı: "Arkadaşlar, biz sizi Amerika'dan daha çok seviyoruz. Biz sizi Almanya'dan daha çok seviyoruz. Sakın ha bunların aranıza fitne ve fesat sokmasına müsaade etmeyin.  Bunlar güçlüler diye düşünmeyin. Onların topu var, tankı var tüfeği var, Aziz kardeşlerim 15 Temmuz'da gördük ki bu millet F 16'lara kafa atıyor. Bu millet kurşuna kafa atıyor. Bunlar şaka değil, yaşanmış gerçek olaylar. Biz bunu daha önce de başarmıştık. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında, İstanbul'un Fethinde   ve Kıbrıs Savaşında başardık.  Çünkü ecdadımız  bunu Allah'ın ipine sımsıkı  sarılmakla başarmıştı. Şimdi biz bunu niye başarmayalım ki? Allah bize fırsat verdikten sonra, Allah bize destek verdikten sonra kim bize galip gelebilir ki? Bunun için tekrar geriye dönüp imanlarımızı yoklamamız gerekiyor. Bizim rızık endişesine düşmememiz gerekiyor. Rızkı veren Allah'tır. Bizler  O'nun mülkünde yaşıyoruz.  Tekrar İslam şuurunu kazanmamız gerektiğini ifade ediyor, mübarek Ramazan Bayramınızı kutluyorum"

"YA CENNET YA CEHENNEM" Programın son konuşmacısı  SP Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan oldu.  Ramazanı Şerifin oruç ayı olduğunu hatırlatan Feti Pehlivan, konuşmasında şöyle dedi.  "Ramazanı şerif oruç ayımızdı. Oruç, bedenimizin zekatıdır. Allah cümlemize sağlıklı vücut ihsan etsin. Çünkü vücutlar bizim hayatımızı çoluk çocuğumuzla birlikte yaşamamızı , memleket meselelerini düşünmemizi  kısacası her şeyimizi vücudumuzla yapıyoruz. Bu vesile ile insanoğlunun doğup  ve ölmesi arasında bir hayatı var. Doğdu ve öldü diyoruz. Fakat insanı dikkatlice incelediğimizde, insanın ölümsüz bir varlık olduğunu görüyoruz. Hakikaten insanoğlu ölümsüzdür, insanoğlu ölmez. Doğar bu dünyada görevi vardır. Bu dünyada ki görevi ya Cenneti ya da Cehennemi kazanmaktır. İkisinden birini kazanır, sonrada ebedi olarak orada kalmak üzere bizim bu dünyada  ölüm dediğimiz ama gerçek manada hayata transfer olur" Bu dünyadaki  zamanı  güzel geçirebilmek ve bu nimetleri adaletli bir şekilde üretmek, adaletli bir şekilde tüketmek gerektiğini sözlerine ekleyen Pehlivan konuşmasını şöyle noktaladı: " Bunun içinde devlet gerekiyor, devlet için de hükümet gerekiyor. Hükümetler siyasi partiler vasıtasıyla oluşuyor. Bizlerde eğer memleketimizde ailece, iş ortamımız münasebeti ile üretim, dış ilişkiler itibarı ile komşularımızla güzel geçinmek istiyorsak önce adil bir düzenin Türkiye'de kurulmasına  yardımcı olmamız gerekiyor. Eğer iktisadi düzen adil değilse sosyal düzeniniz adaletli olmaz. İşte bundan dolayıdır ki önce ahlak ve maneviyat kavramı  önemlidir. Ama yine bütün bunlar adil iktisadi bir düzenden geçiyor. Eğitim, eğitim ve ondan sonrada anne ve baba olarak çocuklarımıza akrabalarınıza komşularınızla iyi ilişkiler kurun, güzel muamele edin, çoluk çocuğunuzun adaleti öğrenmelerine yardımcı olun. Ev halkınızın da huzur ve mutluluk içerinde olmasına özen gösterin. Bu vesile ile Ramazanı şerif ve bayramınızı kutluyorum"  
AdminAdmin