enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
28,8960
EURO
31,4606
ALTIN
1.923,44
BIST
8.026,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ
Az Bulutlu
20°C
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
12°C
Salı Çok Bulutlu
12°C
Çarşamba Yağmurlu
11°C


18.04.2015
0
A+
A-

Siyaset biraz da yalan dolan işi. Bu sanatla uzaktan yakından alakası olanlar, siyaseti  çok güzel götürebiliyorlar.  Dobra dobra bir düşünce anlayışı ile halkın karşısına çıkanlar ise iktidar koltuğunu görmeyi unutmalılar.  Zira geçmişten başlayarak günümüze kadar bu kervan bu şekilde yoluna devam etmiştir.

Hem şimdiye kadar yalandan kim öldü ki? Bırak yalandan ölmeyi bu yalan dolanlarla iktidar koltuğuna oturan birçok siyasetçimiz vardır. Kimler mi? Sıralayalım efendim.

Birçoğumuz Süleyman Demirel’in ‘Kim ne veriyorsa, ben beş lira daha fazlasını vereceğim’ sözüne şahit olmuştur. Hatta bu sözü nedeni ile kendileri 1991 de iktidara nail olmuştu. Halk kimin ne vereceğini bilmesine rağmen beş kuruş fazlasını alamamıştır. Çünkü selametlik babaya, verdiği sözler hatırlatıldığında utanmadan ‘dün dündür, bu gün bugündür’ pişkinliği ile halkı aldattığını itiraf etmiştir.

Gelelim Çiller Hanım’a. Usta söylerde çırak ondan aşağı kalır mı? Hem boynuz kulağı geçmiyorsa bunun adına siyaset ustalığı  denir mi arkadaşlar? Baba herkesten beş lira fazla vaat ederken Hanımefendi habbeyi kubbe yapmaktan imtina etmemiş. Her mahallede yüz trilyoner insan oluşturmayı, sonra da herkese bir ev ve bir de araba anahtarı sözünü vermişti.



Bahçeli ‘Başörtüsü sorununu çözmek ürkeklerin değil, erkeklerin işidir’ diyerek meclise ikinci parti olarak girmeyi başarmıştı. Ama meclisin ilk kurul toplantısında Nesrin Ünal’ın başının açılmamasının önüne geçememiştir. Sonra seçimde başarılı olamazsam giderim sözü vardı. Ama görüyoruz ki Bahçeli genel başkan koltuğuna yapışıp kalmış.

Erbakan Hoca, her ile bir havaalanı ve 5 bin tank üretme sözü ile Başbakanlık koltuğuna oturmuştu. İktidarda kaldığı 8 aylık dönemde işçi memur ne varsa yüzde ellinin üzerinde zam alarak kısa bir zaman da olsa nefes alabilmişti. İşin doğrusu Demirel ya da Ecevit kadar iktidarda kalmış olsaydı belki de söylediklerini yapabilirdi. Tabi 28 Şubat süreci Erbakan Hocayı test etmeye mani oldu.

Rahmetli Ecevit’in çok vaatte bulunduğu söylenemez. Garibim sıradan bir vatandaş gibi yaşayıp, onuru ile dünyasını değiştirmiştir. Öğrencisi Baykal ise üniversite sınavlarını kaldırmayı ve bir milyon insana iş vaadinde bulunmuştur.

İktidar olduğunda Erdoğan’ın balkon konuşmasını lütfen hatırlamaya çalışın. Öyle bir tablo çizmişti ki nerdeyse o yalanlara ben bile inanacaktım. Kardeşçe kucaklamak, paylaşım, halkla devlet erkanı arasındaki duvarların yıkılması, sadece iki yıl müsaade edilesi, bu iki yıl sonunda ülkenin batı devletleri seviyesine çıkarılacağı, yolsuzluk, yoksulluk ve … mücadele gibi birçok vaat.  Ne gariptir ki söylediklerinin hiç birini yapmadığı gibi insanların tekmelenmesine, kesimlerin hedef tayin edilmesini sağlamıştır.

 

 

Bütün bunları anlatmakla siyasetçilerin söylediklerine inanmanın doğru olmayacağına dikkat çekmek istiyorum.  25 yıldır hep yalan dolanla kandırıldık. Aynı yalanlar bu günde devam ediyor. Ancak arada bir farkla. Eskiden siyasiler öyle devlet malını talan etmezlerdi. Elbette bazılarının arsız yakınları bu kuralı onların iradesi dışında ihlal etmişlerdir. Kendileri böyle bir şaibeye karışmaktan son derece imtina etmişlerdir. Örtülü ödenek başbakanların istedikleri gibi tasarruf edebilecekleri özel bir bütçe olmasına rağmen Tansu Çiller başbakanlığı döneminde örtülü ödenekten para harcadığı için çok zor zamanlar yaşamıştır.

2015 seçimleri yanaşırken diğer seçimlerden farklı olarak Kılıçdaroğlu birkaç vaatte bulunmuş. İki bayram için maaş miktarında ikramiye, çocuklara süt dağıtımı, engelli ve bayanlara yönelik sosyal hakların genişletilmesi.  Bunlar çok afaki vaatler değil. Tabi AK Parti taraftarları yaftayı yapıştırmakta gecikmiyor.

Kaynak nereden?

Canım bu güne kadar ülkemizde kaynak sıkıntısı mı yaşandı? Bu ülkede Suriyeli vatandaşlar mı barındırılmadı, Iraklılar mı? Yoksa devlet korumalı altın tüccarları mı? Kaynakta sıkıntı olması mümkün değil. Bu ülke akıl almayacak kadar zengin, kaynakları bitmeyecek derecede geniş. Vaatlere gelince AK Partili bir gençlik kolları başkanın ‘2071 yılında uzayda kahvaltı edeceğiz’ vaadi yanında Kılıçdaroğlu’nun pirim vaadinin sözü mü olur Allah aşkına!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.