Güncel
Giriş Tarihi : 29-07-2019 06:56   Güncelleme : 29-07-2019 06:56

Varma: "İnsanlık Dramı Boyutuna Ulaşmıştır "

Kamusen il Temsilcisi Kamuran Varma, kamu çalışanlarının öncelikli sorunlarını dile getirerek, kayıpların telafi edilmesini istedi

Varma:

Kamusen il Temsilcisi Kamuran Varma, kamu çalışanlarının öncelikli sorunlarını dile getirerek, kayıpların telafi edilmesini istedi. Varma, "Türkiye Kamu sen olarak 2020 Ocak ayından itibaren taban aylığa seyyanen net 600 TL telafi ödemesi, buna ek olarak 2020 için yüzde 10+10, 2021 için yüzde 8+8, ve her yıl için yüzde 3 refah payı ödemesi şeklindeki mali taleplerimiz vardır" dedi

Kamusen Tekirdağ İl Temsilcisi Kamuran Varma Toplu Sözleşme Görüşmeleri konusunda yayımladığı basın bildirisinde taşrada görev yapan memurların gelişmiş imkanlara sahip olmadığını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarında alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri 1 Ağustos Perşembe günü başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme süreciyle ilgili olarak çalışmalarını tamamlamıştır. Her şeyden önce, belirtmek isterim ki, memurlarımız yaklaşık 800 bin kilometrekarelik alana sahip vatanımızın en ücra köşelerine kadar hizmet götüren yegâne çalışanlardır ve ülkemizin her noktası, büyük şehirler kadar gelişmiş imkânlara sahip değildir" ifadelerine yer verdi.  

"MEMURLAR ADETA UNUTULMUŞ DURUMDADIR"

Memurların yetersiz araç ve gereçlerle görev yaptığını belirten Varma, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Birçok kamu kurum ve kuruluşunun özellikle taşra teşkilatlarında, elverişsiz çalışma ortamlarında, yetersiz araç gereç ve kısıtlı kaynaklarla, görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canını dişine takıp çalışan memurlar adeta unutulmuş durumdadır. Bu durumdaki birçok memurumuzun sorunu ekonomik olmanın da ötesinde, insanlık dramı boyutuna ulaşmıştır.

"SESLERİ YETERİNCE DUYULMAMAKTADIR"

Yerel yönetimlerde aylardır maaşını alamayan, sigorta primleri yatmayan kamu görevlileri bulunduğunu belirten Varma, "Toplu sözleşme görüşmeleri, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin bir kangrene dönüşmüş bulunan sorunlarının çözülebileceği tek yerdir. Ancak 4688 sayılı Kanunun eksik ve yanlış hükümleri; toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta; memur meselelerini adeta masadan kaçırmaktadır. Kanundaki bu sınırlama yetmiyormuş gibi, idareciler tarafından yetkilendirilmiş çakma sendikaların, iktidara payanda olma gayretleri sonucunda memurlar, toplu sözleşme masasında gerçek anlamıyla temsil edilememekte, sesleri yeterince duyulmamaktadır" cümlelerine yer verdi  

"KENDİ KASALARINI DOLDURMA PEŞİNDELER"

2015 yılında %1,8’lik enflasyon farkının gasp edilmesinin, kamu görevlilerinin ekonomik olarak iflasına neden olduğunu iddia eden Varma, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Şimdi ise artan enflasyonu, düşen alım gücünü, eriyen maaşları bir kenara bırakıp masaya tek başına oturmayı talep ederek pazarlıkları sulandırma gayretine düşmüşlerdir. Kamu görevlilerinin ve emeklilerin eriyen maaşları için bir şeyler yapmaya cesaret bulamayanlar, dayanışma aidatı talebini toplu sözleşmenin odağına oturtarak yalnızca kendi kasalarını doldurma peşinde koştuklarını da bir anlamda itiraf etmektedirler."  

"DAHA ETKİN HALE GETİRİLMELİDİR"

Toplu sözleşmelerin, daha etkin hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken varma, "Türkiye Kamu-Sen olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en önemli talebimiz, kamu görevlilerinin hakkı olan toplu sözleşmenin, grev ve siyasete katılma ile birlikte kullanılabilmesi ve uluslararası ölçekte bir toplu sözleşme sistemine geçilmesi yönündedir. Bunun sağlanabilmesi için de genel toplu sözleşme görüşmeleri ile hizmet kolu toplu sözleşmeleri birbirinden ayrılmalı, farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmeli, bu yolla sendikaların gerçekleştirdiği hizmet kolu toplu sözleşmeleri daha etkin hale getirilmelidir." ifadelerini kullandı.  

"BÜYÜK ZARARA UĞRATILMIŞTIR"

Yerel yönetimlerde çalışanlar için getirilen sosyal denge sözleşmelerinin yerel yöneticilerin keyfiyetine bırakılmasının kamudaki ücret adaletini ortadan kaldırdığına işaret eden Varma, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sosyal denge sözleşmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleştirilecek hizmet kolu toplu sözleşmeleri ile tüm memurların sosyal denge sözleşmesinden faydalanması sağlanmalıdır.   Mevcut düzende toplu sözleşmeyi imzalamaya veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmaya yetkili yegâne merci çalışanlar adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak belirlenmiştir.  Bu hükmün, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkına nasıl bir darbe vurduğu geçtiğimiz toplu sözleşmede ortaya çıkmış, memur ve emekliler bir tek kişinin keyfi kararı nedeniyle büyük zarara uğratılmıştır."

"HAKEM KURULU’NA BAŞVURU HAKKI DA TANIMAMAKTADIR"

Kamu görevlilerinin tamamını temsil etmeyen bir konfederasyona bütün kamu görevlileri ve emekliler adına bağlayıcı karar alma yetkisinin verilmesinin, toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırı olduğunu söyleyen Varma, "Kanuna göre, bir sendikaya üye olan kamu görevlileri hakkında toplu sözleşme yapma yetkisi, bir başka sendikaya devredilmektedir ki, böyle bir durum ne örgütlenme özgürlüğü ne de kişilerin tercih haklarına saygı sınırları içinde değerlendirilemez.  Kaldı ki, Kanun toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı elinden alınan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru hakkı da tanımamaktadır.  Böyle bir uygulamanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıktır. Bu amaçla; masada bulunan her bir konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalı, Kurul, Hükümetten bağımsız karar verebilecek bir şekilde yeniden düzenlenmelidir" ifadelerine yer verdi.

"KABUL EDİLEN ENFLASYON ÜZERİNDE GERÇEKLEŞMEKTEDİR"

Daha fazla demokrasi için başta sendikalar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarının etkinliğinin artırılması, karar alma sürecine dâhil edilmesi ve yönetişim anlayışının geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Varma, açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi: "Çalışanlara, masa başında hazırlanan enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yapıldıktan sonra çalışanların ve vatandaşların gerçek enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakılması kabul edilemez.  Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir.  Bu nedenle kamu çalışanlarının ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimektedir.  Geçtiğimiz dönem imzalanan toplu sözleşme gereği 2018 yılı için memurlara %4+3,5 zam yapılmıştı.  Enflasyon farkı da eklendiğinde memurlara geçen yıl toplam %14,8 zam yapıldı ama enflasyon %20,3 oldu.  Dolayısıyla resmi enflasyona göre bile 2018 yılında memur maaşları %5,5 eridi." 

"MAAŞLAR % 17,3  ERİDİ"

Varma, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Zengin kesim ile yoksul kesim arasında ki farkın sürekli açıldığını ifade eden, "2013 yılında 1049 dolar olan ortalama memur maaşı 710 dolara düştü; memur maaşı aylık 339 dolar eridi.  2002 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 9,7’ye geriledi.  Sadece 2018 yılında 4 kişilik ailenin zorunlu harcamaları tam bin 32 lira artarken memur maaşındaki artış enflasyon farkı da dahil aylık ortalama 441 lirada kaldı.  Yani harcamalar bin 32 lira, gelir ise 441 lira arttı; aile bütçesi 2018’de aylık 591 lira açık verdi.  Maaşlar %17,3 eridi.  Durum böyle iken, sermaye sahiplerine sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor.   İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır"

"GÖSTERİLECEK İRADEYE BAĞLIDIR"

Taleplerinin karşılanmamasında tek engelin sözde sendikaların masa başında siyasiler karşısında teslim bayrağını çekmesi olduğnu ifaden Varma, açıklamasını şöyle noktaladı: "Kamu görevlilerinin hakları için verilecek her türlü yasal mücadelede, yetkili konfederasyonun sonuna kadar arkasında ve destekçisi olacağız.   Kamu görevlilerini mutlu etmek, gösterilecek iradeye bağlıdır.  Ekonomik tercihler, vatandaşlarımızı mutlu etme ve geliri adil paylaşma yönünde kullanılırsa kamu görevlilerinin yüzü bir nebze olsun gülecek ve kayıpları karşılanacaktır. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak kanunların bizlere tanıdığı yetkiler ölçüsünde, kamu görevlilerinin masa başı oyunlarla haklarının gasp edilmesinin önüne geçmek için elimizden geleni yapmaktan geri durmayacağız.  Memurları masada satmaya kalkan olursa, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da onların ipliğini pazara çıkarmak bizim asli görevimizdir.   Tüm kamu çalışanlarının beklentilerine cevap vermesi umuduyla, toplu pazarlık sürecinin hayırlara vesile olmasını diliyorum."

AdminAdmin