Güncel
Giriş Tarihi : 27-03-2019 21:30   Güncelleme : 27-03-2019 21:30

Şark Kurnazlığı

Şark Kurnazlığı
              Nasreddin Hoca'nın eşeği kaybolur. Konu komşu hep birlikte başlarlar aramaya. Ancak komşular bir hayli üzgün olmasına rağmen Hoca Efendi gayet neşelidir. Tabi komşulardan biri dayanamayıp sorar: -Hoca Efendi, maşallah gayet neşelisiniz, adeta kaybolan eşek sizin değil de bir başkasınınmış gibi bir haliniz var. Hoca cevap verir: -Komşu, eşeğimi  şu tepenin arkasında  bulacağımı ümit ediyorum. Oraya varır da şayet eşeği orada bulamazsam işte o zaman izle bendeki feryat, figanı. Seçim, ülke genelinde bütün taraftarlar için bir ümit. Seçim sonrasında sihirli bir değnek etkisiyle her şeyin çok daha iyi ve güzel olacağına, bir oyla Cennetin kapısının aralanacağına inanlar kadar, geleceğin geçmişten çok fazla bir farkı olmayacağını düşünenler de var. Geleceğe karamsar bakanların çoğunlukta olduğu söylenebilir. Çünkü seçmen her seçim sonrasında alım gücünü aza indirgeyen bir fiyat artışı yaşayarak bu günlere gelebilmiş. Bu tırmanış, içinde bulunduğumuz seçim sürecinde çok daha anormal bir şekilde devam etmiş, bunun neticesinde  tüketim mallarında ki ÖTV ve KDV  fiyatlara yansıtılmayarak  durum kurtarılmaya çalışılmış. Ancak  çok iyi biliyoruz  ki seçim sonrası  piyasanın doğal seyrine terk edilecek olması sıkıntı yaşayan insanımızın canını daha fazla acıtacak. Bunlar alışılmadık ve yeni şeyler değil. Cumhuriyet kurulduktan sonra üretimin esas alınmasıyla gelişme kaydeden Türkiye, daha sonra bu çizgisinden ağır ağır uzaklaşarak nihayet tüketim toplumu olma aşamasına getirildi. Alışılagelmiş yerel seçim geleneği çerçevesinde henüz  yeni olan bu husus  konuşulmaması gerekirken, yani yerel seçim, genel siyasi söylemlerden uzak tutulması gerekirken, baş aktörlerin maharetlerine dayalı bir seçim stratejisi şeklinde seçmenin karşısına çıkarıldı. Seçmende  oluşturulan kötü de olsa benim partim algısı maalesef ki yerel seçimlerin genel siyasetin gölgesinde yapılmasına kapı araladı. Ancak son bir yıl içerisinde yaşanan ekonomik dar boğaz evdeki hesabın çarşıya uymadığını gösteriyor. Her şey bir önceki seçim döneminde ki gibi olsaydı, genel siyasi söylemler seçmeni etkilemekte etkili olabilirdi.Şimdi bazı  gerçekler; bir çok yalan ve afaki söylemin önüne geçmiş bulunuyor. Yani vatandaş boş vaatlere çok da aldırış etmiyor. Siyasi parti temsilcilerinin söyledikleri mantık kuralları çerçevesinde analiz edildiğinde vaat edilenlerin sadece yüzde birinin gerçekleşebileceğine ihtimal  verilebilir.  Zira elli senedir vaat edilenler yerine getirilmiş olsaydı zaten bu günkü siyasiler vaat edecek hiç bir şey bulamazlardı. Ancak insanımız o derece masum ve saf ki bu masumiyetten faydalanmak isteyen pek çok şark kurnazı,  işi biraz daha ileri seviyelere taşıyıp, her bir oy'un  Cennet'te Berat Belgesi olacağını söyleyebiliyor. Yani Dünya'yı parsel parsel satanlar,  şimdilerde Cennet arsaları için  emlakçılığa soyunmuş. Keşke ideolojisi inancının önüne geçmiş olan bu ve bunun gibi zevat ne söylediğinin bilincinde olsaydı.  Hz. Muhammed'in  görev ve sorumluluğuna soyunmamış olsaydı. Milleti Cennetle müjdelerken kendisinin nelerle karşılaşacağını az da olsa kestirebilseydi.
AdminAdmin