Güncel
Giriş Tarihi : 15-04-2018 08:29   Güncelleme : 15-04-2018 08:29

Ölçü Hizmet Olmalıdır

Kapaklı'nın gündeminde  belediye Başkanlarının büstleri var

Ölçü Hizmet Olmalıdır
Kapaklı'nın gündeminde  belediye Başkanlarının büstleri var. Bir çok yerde bu konu konuşuluyor. Vatandaşın hakkı yok değil. Gönül isterdi ki  sadece önceki dönemlerde görev yapmış başkanların büstü dikilmiş olsaydı. Mandalı'nın büstünü de kendisinden sonra gelen başkan dikmiş olsaydı.  Tabi büst dikmeyi gerektirecek derecede hizmet söz konusu  olmuşsa..! Benim değer yargılarıma göre Mandalı bunu hak edebilmiş değil. Çünkü Mandalı kendisini hizmete adayamamış.  Kapaklı'ya yeni bir şeyler kazandırmak adına kendisini yormadığı gibi, başkan yardımcıları ve müdürlerini de bu hantallıktan kurtaramadı.  Yani Mandalı, resmiyetin mecbur kıldığı derecede varlık gösteren bir başkan. Mandalı değil de bir başkası başkan olsaydı durum ne kadar farklı olurdu sorusunu sormadan geçmek doğru olmaz. Bu sorunun cevabı  sanırım sadece Mandalı değil; biraz da Mandalı'yı hizmete zorlamayan halkla alakalı. Kapaklı Halkı bu kadar çok hizmete aç olmasına rağmen benim partim ve benim adamım saplantısından kurtulamıyor... Bu husus Mandalı'yı  efsaneleştirirken karşı cenahın  ümit vadeden  şahsiyetleri ise partinin karanlık  yelpazesinin kurbanı olmaktan kurtulamıyor. Beyin jimnastiği yapan insanımız Mandalı'nın yerine oturttuğu kişilerin parti hegemonyasından kurtulup hizmet edebileceğine inanamıyor. Vatandaş, kişiselleştirilen teşkilat hizmetinin bir benzerinin  belediyede  yaşanacağı endişesini taşıyor. Genelde yapılmayan hizmetlerin yerelde yapılacağına ihtimal veremiyor. Bir kere daha siz değerli okurlarımla paylaşmadan geçemeyeceğim şu yaşanmış idarecilik anlayışı, yerelde ve de genelde bizi yönetenlerin ne kadar aciz ve basiretsiz olduklarının somut bir dayanağıdır. Göktürkler zamanında yaşamış olan Sasani hükümdarı Nuşirevan, adaleti ile ün yapmış biridir. Öyle ki bir oğlunu  hırsızlık olayına karıştığı için kale burçlarından astığı rivayet edilir.  Kırk sekiz sene hükümdarlık yapmış olan Nuşirevan’ın Göktürkler ’den kız aldığı ve bu hanımından olan üç kızı Hz. Ömer devrinde sahabe çocukları ile evlenmişlerdir.  Kendisi İslamiyet'le müşerref olamamıştır. 579 yılında hastalanıp yatağa düşen ünlü hükümdar, evlâtlarını toplayıp onlarla vedalaşırken çocuklarından bir tanesi: -Baba, senin derdinin çaresini bulamaz mıyız, diye sorar. Nuşirevan: -Var tabi yavrum, olmaz olur mu? Her derdin bir çaresi olduğu gibi benimde derdimin bir çaresi var ancak benim derdimin devası viranede öten baykuş etidir. İran’da bir harabede öten baykuş bulur, bana getirirseniz, ben onu yer ve dirilirim, der. Nuşirevan’ın çocukları bu cevaba bir hayli sevinirler. Birçok guruplar halinde memleketin dört bir tarafında harabe aramaya koyulurlar. Ne gariptir ki koca İran’da tek bir harabe bulamazlar. Geri dönüp harabe bir mekân bulamadıklarını söylediklerinde Nuşirevan bıyık altından güler ve: -Şayet ülkemde tek bir harabe bulabilseydiniz işte o zaman ben vicdan azabıyla ölmüş olacaktım, der. Ölçü hizmet olmalıdır, eğer ölçü hizmet değilse isteyen herkes kendi büstünü oturduğu evin bahçesine dikebilir.  
AdminAdmin