Güncel
Giriş Tarihi : 04-01-2019 19:08   Güncelleme : 04-01-2019 19:08

Muhammed Yaman: "Devlet Zulüm İle Ayakta Duramaz"

Muhammed Yaman:
Saadet Partisi Çorlu İlçe teşkilatı, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) konusunda basın açıklaması yaptı. Çorlu Belediye Meydanında yapılan açıklama  Saadet Partisi Gençlik Kolları Tekirdağ İl Başkanı Muhammed Yaman tarafından okundu. Düzenlenen programa  Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan, İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi,  Çorlu ilçe Başkanı Aytuğ Aslan, Çerkezköy ilçe Başkanı Mehmet Kalyon, partililer ve vatandaşlar katıldı. "ÜLKE İÇİN HAYATİDİR" Açıklamasına adalet kavramına vurgu yaparak başlayan Muhammed Yaman, şu ifadeleri kullandı: "Yeryüzünde, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda böylesine kritik bir dönemde, ülkenin problemlerini bilen, ülkenin içinden geçtiği süreci yakından takip eden, ülkenin problemlerini çözebilecek yegâne reçeteyi elinde tutan Saadet Gençliğinin olduğu görülmektedir. Saadet Gençliğinin gayreti bu ülke için hayatidir."

"HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Yaman, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Aralık ayı denildiği zaman akıllara “İnsan Hakları” gelmektedir ve insan hakları denildiğinde de yine akıllara; genelde dünyamızın ve özelde ülkemizin ihtiyaç duyduğu en hayati kavram olan ”ADALET” gelmektedir. Adalet tesis edilmedikçe, hukuk tam manasıyla herkesi kapsamadıkça bizler buradan haykırmaya devam edeceğiz. Bugün bu haykırışımız; “KHK Kıskacında İnsan Hakları” üzerine olacaktır.

"TÜRLÜ VESAYETE KARŞIYIZ"

Devletin, zulüm ile ayakta kalamayacağına dikkat çeken Yaman, "Devlet zulüm ile ayakta duramaz. Bu sebeptendir ki adalet mülkün temelidir. Mülk ise devlettir. Devlet ise adalet temeli üzerine kuruludur.  Adaletten yoksun olanların sebep olduğu talihsiz bir gece yaşandı ülkemizde. 15 Temmuz darbe girişimi.  15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe kalkışmasını kınıyor ve Saadet Partisi olarak 50 yıllık mücadele tarihimizde olduğu gibi bugün de her türlü vesayet uygulamasının karşısında olduğumuzu yineliyoruz." Şeklinde konuştu.

"AYIP OLARAK TARİHE GEÇTİ"

15 Temmuz’dan sonra yaşanan sürecin, Türkiye için bir ayıp olarak tarihe geçtiğine vurgu yapan Yaman, açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi: "15 Temmuz tarihi bize her şeyden çok daha fazla olarak hukuka, adalete, insan haklarına karşı duyarlılığa olan ihtiyacımızı göstermiştir. Bu olay, birlik içinde, barış içinde bir arada yaşama irademizin de hakka ve hukuka dayanması gerektiğini bize göstermiştir. Ne var ki 15 Temmuz’dan sonra yaşanan süreç, aynı zamanda Türkiye için bir ayıp olarak da tarihe geçmiştir."

"TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİNİ KISITLAMAKTADIR"

İki yıl süreyle devam eden OHAL uygulaması aracılığıyla hukuk ve temel insan haklarının askıya alındığını belirten Yaman, "Ve bu iki yıllık süre içinde adeta seçimlere OHAL koşulları altında girilmiştir. Yargıya güvenin %20’lere düştüğü , Meclisin  yanı sıra yargının da iktidara bağlandığı bu günlerde Türkiye bir hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaşmaktadır. Bunun bir göstergesi olan Kanun Hükmünde Kararnamelerle insanların temel hak ve hürriyetlerini kısıtlamaktadır." İfadelerini kullandı.

"125 BİN 800 KİŞİ İHRAÇ EDİLMİŞTİR."

Çıkarılan KHK’lar ile yaklaşık 100 binin üzerinde ihraç edilen kişi olduğunu hatırlatan Yaman, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu insanların bir kısmı somut delil olmaksızın şüphe gibi öznel yargılarla, bir kısmı sosyal medya paylaşımları nedeniyle, bir kısmı da sadece hükümete muhalif insanlar olmaları nedeniyle ihraç edilmişlerdir. Üstelik bu ihraçlara karşı etkin bir itiraz yolu da açılmayarak hukuk kat be kat çiğnenmiştir. OHAL kapsamında bugüne kadar yayımlanan 32 KHK ile 125.800 kamu görevlisi meslekten ihraç edilmiştir."

"ÖNGÖRÜLEN SÜRE BEŞ YIL"

Soruşturmalar kapsamında 446 bin kişi hakkında işlem yapıldığını kaydeden Yaman, "Halen 100 bin 661 soruşturma, 48 bin 390 dava bulunmaktadır.  OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu adı altında kurulan komisyon, bir yılı aşkın bir süredir yapılan 125 bin ihracı incelemekte olup şu ana kadar daha 50 bin dosyayı bile görmüş değildir. Adeta bir onay makamı gibi çalışan Komisyon, inceleme için bir zamanla da sınırlandırılmış değildir. Ne yazık ki dosyaların tamamının incelenip mahkemeye gitmesi için öngörülen süre beş yıldır." Diye konuştu.

"SUÇU OLUP OLMADIKLARI BİLİNMİYOR"

Cezai soruşturmaya uğrayan mağdurların %46’sı hakkında henüz iddianame bile düzenlenmediğini iddia eden Yaman, açıklamsının devamında şunları söyledi: "Önümüzdeki beş yıl boyunca, ihraç edilmiş 100 bin kişinin, henüz suçlu olup olmadıkları bile belirsizken ve henüz suçluyu belirleyecek bir ölçüt, adil bir şekilde ortaya konulmamışken, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun raporuna göre, cezaevlerinde 743  annesiyle kalan bebek olmak üzere toplam 3 bin çocuk varken, doğum yaptığı gün ceza evine konulan anneler varken, komisyon ve mahkeme kararıyla beraat etmelerine rağmen binlerce kişi halen görevlerine iade edilmemekte, beraat alan insanların yaşamlarını nasıl idame ettirecekleri ise bilinmemektedir."

"ÖNCE CEZALANDIRMA  SONRA GEREKÇE BULMA"

İnsanların hukuki, ekonomik ve sosyal haklardan mahrum bırakıldığını kaydeden Yaman, " Bunca kişinin, pasaportlarını kullanamadan, bir işe girip çalışamadan, toplumdan dışlanarak yaşamaları beklenmektedir. Ülkemizde normalleştirilmek istenen, “önce cezalandırıp sonra gerekçe bulma” uygulamasının artık son bulması gerekmektedir. Şayet bir hukuk devleti olabilmek istiyorsak artık OHAL uygulamasına son verildiği gibi OHAL aracılığıyla işlenen insan hakları ihlallerini, hukuksuzluğu ve her türlü yanlış uygulamayı da sonlandırmak zorundayız." Dedi.

"MAZLUMLARIN YANINDA SAF TUTACAĞIZ"

Adaletin  devletin temeli ve özü olduğunu hatırlatan Yaman, açıklamasını şu cümlelerle noktaladı:  "Binlerce yılın bilgeliği bize şunu öğretti ki; adalet devletin temeli ve özüdür. Adaletten ve hukuktan saptığımız ölçüde kendimizi bir belirsizliğe ve karanlığa mahkûm ediyoruz demektir. Saadet Partisi olarak buradan ifade etmek isteriz ki bizler; adaletin ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Her nerede bir mazlum varsa, dili, rengi ve inancı ne olursa olsun, biz orada saf tutacağız. İktidar sahiplerine açık çağrımızı tekraren yinelemekte fayda görüyoruz: “Devlet zulüm ile ayakta duramaz.” Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyor ve basın açıklamamıza katılımınızdan ötürü de teşekkürlerimizi sunuyoruz."  
AdminAdmin