Ak Parti İktidarı döneminde kelime haznemiz bir hayli zenginleşti. Özellikle Ak Parti ile özdeşleştirilen vizyon kelimesi adeta yeni bir dünyanın kapılarını aralamak derecesinde insanı çekip çeviren bir mana içeriyordu. İçeriyordu diyorum çünkü bu kelimenin de lider ülke, dünya lideri gibi benzetmelerden pek bir farkı kalmadı. Yıllar sonra insanımız anladı ki ortaya atılan ideal, bir adım ileri, üç adım geriye gitmekmiş.
Kelimelerin ışıltılı dünyasında 15 yıl sörf yapan Ak Parti, bu gün yine benzer kavramlarla varlığını sürdürmeye çalışıyor. Mesela beka meselesi. Sanki Türk Milleti ve Türk Yurdunun istikbali Ak Partiye endekslenmiş. Ak Parti varsa, Türkiye var, yoksa yok. İktidarın el değiştirmesi durumunda koca ülkenin yerinde yeller eseceği algısı oluşturuluyor.
Hele 2023 vizyonu unutulur gibi değil. Pek çok insan 2023 yılında devletin, tarihinde hiç olmadığı kadar zengin, halkının Avrupa İnsanı derecesinde müreffeh olacağını hayal edip durmuştu.
Sonra bir de 2073 vizyonu ortaya atılmıştı. Ak Partiye gönül verenler, hayal gücünü son raddesine kadar gererek ütopik bir dünya yaratmış, insanımız da buna bal gibi inanmıştı.
Kelimelerin de bir gücünün olduğu, bu gücün zamanla tükeneceği pek dikkate alınmadı. Seçim şarkılarından, salon karşılamalarına, açık hava mitinglerinden gazete manşetlerine kadar her şey bir plan dahilinde işletilmişti. Hem de en uzman, en mahir ve yalaka kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından.
Hata ve yanlışlar yapılırken, kanaat önderleri, fikir adamları, yazar çizer gurubu, ekonomi uzmanları ve daha pek çok kişi ve kesim gıkını çıkarmadı. Ancak takke düşüp, kel görününce birileri kalkıp, söylediklerimiz kadar 'söylemediklerimizden de sorumluyuz' diyebilme cüretini gösterebilmiş. Eh buna da şükür. Şimdi çok geç. Bu feryat kıyamet günü amel etmeye benziyor. Keşke, açık, şeffaf ve özgür olabilseydik. Hatalar yapılırken, geriye dönmenin kazanç olduğunu hatırlatabilseydik. Hükmedenlere yanlış yaptıklarını söyleyebilseydik.
Suriye kaosunun ilk zamanlarını hatırlayın. Zamanın başbakanı ve Cumhurbaşkanının 'Suriye'nin bir haftalık işi kaldı', 'Cumayı Emevi Camiinde kılacağız' sözleri çok enteresandır. Bu yanlışa kaç kişi yanlıştır diyebildi.
Yanlış demek bir tarafa pek çok insan alkış tuttu.
Ya şimdi?
Şimdi Suriye topraklarında terör örgütlerine leblebi değil mermi attığımız gerçeğine uyandık.
Oysa ki 2023'e topu tomarı üç yıl kaldı.
2023 vizyonu bu olmamalıydı.
2023 vizyonu, atılan merminin leblebi olmadığı, ekonomik darboğaz ve alım gücü yok olan bir sosyal hayat şeklinde karşımıza çıkmamalıydı.
