Türkiye Kamu Sen Tekirdağ İl temsilcisi Kamuran Varma, haftalık basın açıklamasında Doğu Türkistan'da yaşanan insanlı dramına yer verdi. 250 yıldır Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya kör, sağır kesildiğini belirten Kamuran Varma, "İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdabında cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz." Dedi.
Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerin yandığını kaydeden Başkan Varma: "Neredeyse 250 yıldır Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya kör, sağır, dilsiz; bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken başta İslam ülkeleri ve Birleşmiş Milletler yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir." Şeklinde ifadeler kullandı.
"TECRİT ALTINDA TUTULMAKTA"
Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş milyonlarca cana kimsenin gözlerini kapatma hakkı olmadığını hatırlatan arma, açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi: "Türkmen soydaşlarımız, toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır. Ne hikmetse bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu için akan Türk kanı haber değeri dahi taşımamaktadır. Ne Batı’da ne de Türkiye’de işgal altındaki Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmamakta, akan kan Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmaktadır.""TARİHİ BİR SORUMLULUKTUR"
Varma, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Birleşmiş Milletler; Temel İnsan Hakları Sözleşmesi, Soykırımın Önlenmesi ve Savaş Suçlularının Cezalandırılması Sözleşmesi ve Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi ile tüm insanların can ve mal güvenliğini teminat altına almıştır. Oysa bugün Birleşmiş Milletlere üye devletlerin gözleri önünde Müslüman kanı akıtılmakta, insanlık suçu işlenmektedir. Birleşmiş Milletler insanlığın etrafında mı yoksa küresel güçlerin ortak çıkarları etrafında mı birleşmiştir? Doğu Türkistan’da akıtılan bu kanı durdurmak, yaşanan insanlık dramına son vermek insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur.""DERHAL HAREKETE GEÇMELİDİR"
Birleşmiş Milletlerin yaşanan vahşet karşısında sustuğu ve gerçeklere gözlerini kapattığını ifade eden Varma, "Birleşmiş Milletlerin görevi, olayları takip etmek değil, olaylara müdahale etmektir. Birleşmiş Milletler üyelerinin vicdanlarının sızlaması için daha kaç Müslüman’ın kanı akmalı, kaç çocuk zehirli gazlarla boğulmalı, kaç kadına tecavüz edilmeli, kaç genç parçalanmalıdır? Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olayların önlenemez noktalara gelmesinin önüne geçmek ve bu soykırıma son vermek için derhal harekete geçmelidir. Unutulmamalıdır ki, Birleşmiş Milletler, egemen güçlerin siyasi, ekonomik ve ideolojik emellerine alet olmak için değil; adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamak için vardır." Şeklinde konuştu."İNSANLIK SUÇUNA ORTAK OLACAKTIR"
Türklüğün sancağını, güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerin ilgisizliğin girdabında cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ettiklerini kaydeden Varma, açıklamasını şöyle noktaladı: "Türkiye Kamu-Sen olarak insanlık katledilmeden, yaşanan trajedi daha da büyümeden önce Türk Hükümeti’ni ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, Doğu Türkistan’da yaşanan bu katliamı durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Aksi halde bu katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülke, işlenen bu insanlık suçuna ortak olacaktır."
