AKP nihayet İstanbul'da seçimlerin tekrarlanmasını sağlamış bulunuyor. Bu sonucun ortaya çıkması iktidar partisi hele hele AKP için hiçte zor olmayan bir şeydi. Zaten öteden beri korkutulup, sindirilen Yüksek Seçim Kurulu Üyelerinin farklı bir karara imza atması da beklenemezdi.
Peki ya bundan sonrası nasıl olur?
İşte asıl mesele de bu..!
24 Haziran'da tekrarlanması kararlaştırılan seçimin ülkeye neler getirip, neler götüreceğini düşünmek gerekir. Varsayalım yenilenen seçim sonrasında AKP mevcut seçim sonucuna yakın bir farkla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmış olsun, bu sonuç ülkeye istikrar getirir mi?
Her şeyden önce CHP'nin yapacağı her türlü itiraz, uygun kılıflara büründürülerek reddedilecektir. Bu güne kadar iktidar lehine alınmış bütün kararlar, ayrıştırıcı söylemler, Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimi, kazanılmış seçimin yok sayılması ve bazı bürokratların şerre rıza davranışları, aklıselim olmayan insanları farklı arayışlara sevk edebilir.
Daha öncede söylediğimiz gibi, ekonomik darboğazdan kaynaklanan sosyal sıkıntılar bir ülke için kayda değer meseleler değildir. Yarım asırdır alınyazısı haline getirilen sefalet de elbet bir gün yakamızdan düşüverecektir. Asıl endişe duyulması gereken husus milli birlik ve beraberliğimizi sekteye uğratacak eylem ve söylemlerdir. İşte bu noktada herkese düşen görev ve sorumluluk son derece aklıselim davranmaktır..!
Ancak halkın yüreğinde hissettiği endişeleri, kanaat önderleri umursamıyor bile. Siyasi parti yöneticilerinden, tarikat liderlerine, aydın geçinen yazar çizerlerden sanat camiasına kadar pek çok kişinin hayali ülkede kaos ortamının oluşması. Kimi meydanlara beş bin kişi çıkarmanın hayaliyle yaşıyor kimisi de kendi gibi düşünmeyenlerin katli vacip esasıyla. Böyle bir durumda kime ve neye güvenebileceğiz?
Mesele ülkenin geleceği, insanımızın huzuru ve müreffeh yarınlar olmalı.
Mesele halka hizmet, hakkı üstün tutma, fakir fukaraya kol kanat germe ve adil bir paylaşım olmalı..!
Mesele, hukukun üstünlüğü olmalı.
Mesele adalet ve dürüstlük olmalı...
Gerginliklerle başlayan 2019 yılının ve gelecek günlerin en büyük avantajı, Ekrem İmamoğlu olduğu kanaati her geçen gün daha çok yaygınlaşıyor. Haksızlığa ve hukuksuzluğa rağmen demokrasi adına sergilediği duruş aklıselim vatanseverlerin yüreğine su serpti. Kavgadan ve çatışmadan medet umanlarsa hayal kırıklığına uğradı.
O, sevgi diyor, kardeşlik diyor.
O, mutlu yarınlar diyor, huzur diyor.
O, ülkem diyor, kalkınma diyor.
En önemlisi o, her şey çok daha güzel olacak diyor.
