Bir Reza Rezzap meselesidir sürüp gidiyor. Türkiye'de yargılanması gündeme geldiğinde bakanın biri tutuklamanın ancak bedeninin çiğnenmesi durumunda gerçekleşebileceğini söylemişti. Yani önüne yatarım demişti. Bir başkası milli damat, bir başka kesim ise hayırsever işadamı olarak nitelendirmişti onu. Ne garip bir tecellidir ki şimdilerde adamın adı birdenbire ittifakçıya, itirafçıya ve de ihanetçiye çıkıverdi.
Hayatında ilk kez ayna ile karşılaşan bir Erzurumlu elindeki bu garip cisme bakınca karşısında yıllar önce ölmüş olan kardeşinin yüzünü görür. Erzurumlu ah, vah ederek saatlerce kardeşi için ağıtlar döktürür. Akşam geç saatlerde evine dönünce elinde ayna olduğu halde yatağında uyuyakalır.
Ev işlerini tamamlayan hanımı da bir müddet sonra yatak odasına girer, kocasının elindeki aynayı görür. Usulca aynayı alan kadın ne olduğunu anlamaya çalışırken kendi görüntüsünü görür. O güne kadar kendi yüzünü hiç görmemiş olan kadın, kocasının kendisini aldattığını düşünerek:
-Vay şerefsiz adam, demek ki beni bu şırfıntı ile aldatıyorsun, der ve sabah olmasını bekler. Gün ağarınca Erzurumlu gelin, Kadı Efendinin huzuruna çıkarak:
-Kadı Efendi işte bak kocam beni bu or..pu ile aldatıyor, artık gereği neyse onu yapmanı istiyorum, der.
Kadı Efendi eline alıp incelemeye başladığı aynada kendi yüzünü görünce Erzurumlu hanıma dönüp şöyle der:
-Yok ya bacı, bu senin dediğin gibi bir or..pu değil, bu daha çok bir gavata benzir.
Aslında yaşananlar ciddiyetten ziyade bir komediye benziyor. Söylenenlerin sağlam bir esası olmadığından her söz havada kalıyor, söyleyenleri aciz konumuna düşürüyor. Reza Zerrap konusunda Naci Bostancının söylediklerine bakar mısınız?
Efendim daha önce hırsız değildi, şimdi hırsız oluverdi.
Artık tiyatro yada komedi film izlemek için salonlara gitmeye gerek kalmadı. Çünkü bazı insanların konuşmalarını dinlemek bu ihtiyacı karşılayacak derece mizah unsurlarıyla süslenmiş. ABD'ye gidinceye kadar milli kahraman olan Zerrab, demir parmaklıklar arasında ansızın hırsız oluvermiş. Buna değil akıl sahipleri kargalar bile güler.
İçimizden böylesi densizliklere gülmek gelse de mesele milli menfaatler olunca ne yazık ki gülemiyoruz. Hatta içten içe alevlenen vatan sevgisi ile ülkemizin haline acıyor ve üzülüyoruz.
Aslında ABD'de yargılanan Zerrab değil düpedüz Türkiye'dir. Zerrab'ın şahsında küçük düşürülmeye çalışılan benim ülkemdir. Bütün bunlar izlenen yanlış politikaların bir sonucudur. Türkiye hiç bir zaman böyle bir konuma düşürülmemeliydi. Her ülkede bir hukuk olduğu gibi uluslar arası bir hukukunda var olduğu ilkesiyle hareket edilmeliydi.
Asim YAVUZ
Admin
