"İLK MECLİS ÜYELERİ"
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile kadınlara önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme ve en son milletvekili seçme ve seçilme hakları verildiğini hatırlatan Firidin, açıklamasına şöyle devam etti. "Kadınlarımızın belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkı 3 Nisan 1930 da Belediye Kanununun kabul edilmesiyle tanındı. Bu seçimde şehir meclislerine girebilen ilk kadınlarımız İzmir’de Hasane Nalan ve Benal Nevzat; İstanbul’da Rana Sani Yaver, Seniye İsmail, Ayşe Remzi, Nakiye ve Latife Bekir hanımlardı.""MECLİSE 17 KADIN MİLLETVEKİLİ GİRMİŞTİ"
26 Ekim 1933 tarihli ve 2329 sayılı kanunun çıkarılmasıyla da kadınların muhtar ve ihtiyar heyetlerine seçilme hakkı tanındığını kaydeden Firidin, "Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı oldu. 1923 yılında Nezihe Muhiddin önderliğinde ilk kadın partisi “ Kadınlar Halk Fırkası” nı kurma girişimi “Türk Kadınlar Birliği” adlı derneğe dönüşmesi ile sonuçlanmıştı. 1924 Anayasası hazırlanırken TBMM genel kurulunda bu hakların yalnızca erkeklere tanınması fikri ağır bastı. Gerekli yasal değişiklik 1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin sunduğu Anayasa ve Seçim Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa önerisi sonucu gerçekleşti. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM V.dönem seçimleri 8 Şubat 1935’te yapıldı.17 kadın milletvekili ilk kez TBMM ‘e girdi. Ara seçimde bu sayı 18 e çıktı."EN YÜKSEK ORANDI"
Bu oranın, Cumhuriyet tarihinde kadınların TBMM de en yüksek temsil oranlarını olduğunu kaydeden Firidin, açıklamasının devamında şu cümlelere yer verdi. "Türkiye’de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına rağmen, ülkemizde yapılan 2014 yılı yerel ve 2015 yılı genel seçimlerinde, seçilmiş kadınlarımızın %14 ü milletvekilliğine, %10,7 si belediye meclis üyeliğine, %4,3ü İl genel meclis üyeliğine ,%3 ü belediye başkanlığına ve %1,2 si muhtarlıklara seçilmişlerdir.""EŞİT SAYIDA YER ALMASINI İSTİYORUZ"
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin okul öncesi eğitimden başlayarak, çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında, toplumun tümünde , kurum ve kuruluşlarda hayata geçirilmesi, ülkenin ilerlemesi açısından zorunlu olduğunu kaydeden Firidin, konuşmasını şöyle noktaladı: "Biz nüfusun yarısıyız. 5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı bu meşaleyi bir adım öne götürmek ve ilerletmek adına; nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında ve mecliste eşit sayıda yer almasını istiyoruz. Seçme ve Seçilme Hakkımızın 84.yılında, yaşam tarzımıza, kadın-erkek eşitliğine, geleceğimize, Cumhuriyetimize sahip çıkmak için, Adalet için, özgürlük için,demokrasi için , barış için, eşitlik için ve bu ülkenin geleceği için tüm renklerimizle umut olmaya geliyoruz."