Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 09-06-2015 21:47   Güncelleme : 09-06-2015 21:47

Etme bulma dünyası

  Harun er-Reşid'e , yaşadığı zamanda  Fransa Kralı bir gül fidanı hediye etmişti

Etme bulma dünyası
  Harun er-Reşid'e , yaşadığı zamanda  Fransa Kralı bir gül fidanı hediye etmişti.  Harun Reşid, o gül fidanına çok itibar göstererek bahçıvana vererek: -Buna iyi bak. Bahçeye dik. Yetiştiği zaman da ilk çiçeğinden bana getir, der. Bahçıvan gülü bahçeye diker.  Bir müddet sonra  fidan   gonca  verir. Goncanın gül açtığı  zamanda  Bahçıvan gülü koparmak için o tarafa doğru giderken, gülün dalına konmuş bir bülbülün yanık yanık öttüğünü görüp onu seyre dalar. "Nasıl olsa uçar gider. Ben de ondan sonra koparırım" diyerek bülbülün ötüşüne kendisini kaptırır.  Fakat  ne yazık ki  bülbül,  bir hayli öttükten sonra gülü darmadağın eder.  Bahçıvan çok üzülür. Diğer taraftan Harun Er Reşid'e durumu nasıl izah edeceğini kara kara düşünmeye başlar.  Ne diyecekti şimdi padişaha. Nihayet  cesaretini toplayarak  padişahın huzuruna çıkar ve  meseleyi anlatır. Sonucun bu şekilde olmasından dolayı çok üzüldüğünü ifade eder. Padişah  üzülmemesini söyledikten sonra: - Bu dünya etme bulma dünyası derler. Bülbülün yaptığı bülbüle de kalmaz.  Senin canın sağ olsun, üzülme  der ve bahçivanı affettiğini bildirir. Aradan zaman geçer.  Bahçıvan bir gün o bülbülü bir yılanın yutmakta olduğunu görüp doğruca Harun er-Reşid'in  huzuruna çıkıp vaziyeti anlatır. - Efendim, keramet gösterdiniz. Hakikaten dünya bülbüle kalmadı, der. Padişah: - Bu dünya yılana da kalmaz. O da bir gün belasını bulur evladım, der. Zaman geçer ve bahçıvan bir gün bahçenin içinde çalışırken yılanla karşılaşır. Yılan bahçıvana saldırmaya yeltenince, bahçıvan elindeki kürekle yılanı ikiye ayırır. Yılanın öldüğünü gören bahçıvan yine padişahın huzuruna çıkar ve: Padişahım siz çok büyüksünüz, hakikaten bana saldırmakla  yılan da belasını buldu, onu öldürdüm, der. Harun Reşit: -Bu dünya sana da kalmaz. Sen de bir gün belanı bulursun, der. Dünya bu, insan yaşadıkça neler neler görmüyor ki? Bahçıvan bir gün bir kabahat işler ve padişah'ta onun idamına karar verir. Cellatlarını çağırarak onun kellesinin kesilmesini emreder.  Cellatlar adamı alıp götürdüler. Fakat hüküm infaz edilmeden önce Bahçıvana  bir isteği olup olmadığını sorarlar. Bahçıvan : -Bir isteğim var ama, onu ancak padişaha söylerim, başkasına söylememin  hiçbir manası olmaz, der ve  kendisini padişaha götürmelerini ister. Bahçıvanın bu isteği cellatların çok acayibine gider ve durumu halifeye haber verirler.  O da görüşmeyi kabul edip Bahçıvana ne söylemek istediğini  işaret eder.
AdminAdmin