Güncel
Giriş Tarihi : 20-04-2018 11:40   Güncelleme : 20-04-2018 11:40

Dış Borç 900 Milyar

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Tekirdağ'da vatandaşa seslendi

Dış Borç 900 Milyar
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Tekirdağ'da vatandaşa seslendi. Yolsuzlukların AK Parti iktidarının karakteri haline geldiğini belirten Temel Karamollaoğlu, "Daha önceki zamanlarda ülkemizin en önemli meselesinin  kutuplaşma olduğunu söylemiştim. Şimdi ise adaletsizlik kutuplaşmanın da önüne geçti. Bir yerde mazlum varsa orada zalimde vardır. İktidardakiler abat olduklarını düşünüyorlar. Oysaki zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur." Dedi. Partisinin 6. olağan  il kongresine katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun hedefinde hükümet vardı. Ülkenin ateşten bir çember içerisinde olduğunu belirten  Karamollaoğlu, "Ülkemiz adeta ateş çemberine dönüştü. Bunları söylerken iktidarı zora sokmak istemiyoruz. Biz sadece onları uyarmak istiyoruz. İktidardakiler zaten  istediklerini yapabiliyorlar. OHAL hukukun rafa kaldırılması demektir. Bunun da gerekli olduğu zamanlar vardır. Mesela 15 temmuz gibi. Bunun dışında OHAL olağan hale getirilirse hukuku rafa kaldırırsınız. Adaleti sağlayan hukuktur, saraylar değil." Şeklinde konuştu.

"BU BİR ZULÜMDÜR"

15 yol evvel  OHAL ile ülkenin yönetilemeyeceğini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisinin söylediğini iddia eden Karamollaoğlu, "Bu sözü söyleyen o günün Başbakan'ı R.Tayyip Erdoğan'dı. Kişinin söylediği unutulsa da zamanı geldiğinde söylediklerini önüne getirebiliyorlar. İşte şimdi biz bu durumla karşı karşıyayız. Bu kurşunu kendi ayağına sıkmak demektir. Çünkü insanlar haklarını arayamıyorlar. Oysa ki  mazlumun ahı yerde kalmaz. Allah adildir. Hak, er ya da geç tecelli eder. Arkadaşlarımız bu gerçeği unutmuşlar. O yüzden ülkede ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Binlerce mağdur  ortaya çıktı. Kurtulmak içinde itirafçılar çoğaldı. Suçla alakası olmayan kişiler suçlu diye ihbar ediliyor. Bu bir zulümdür. Ülkeyi yönetenler, korkunun ecele faydası olmadığını defalarca söyledik. Bu söylemlerimiz karşılık bulmadı." İfadelerine yer verdi.

" ZULÜM İLE ABAT OLANIN MUTLAK SURETTE  AHİRİ BERBAT OLUR "

Ülkede en önemli sorunun adalet olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkemizin en önemli sorunu adaletin rafa kaldırılması, olağanüstü halin olağan hale getirilmesidir. Özellikle yargı doğru karar vermede endişeler yaşıyor. Eğer hukuk adamları adaletten saparsa, bunun vebalini Allah'ın indinde ödeyemezler. Bu dönem elbet bir gün değişecek. İşte o zaman iğneden ipliğe kadar her şey yargıya taşınacak. Hakimlerden isteğim  hükümetin istediği  bir hususta sizi yerinizden edecek olsalar da bu ülkede hakimlerde var dedirtecek kararlar vermeleridir.  Bundan önce ülkemizin en önemli meselesinin  kutuplaşmanın olduğunu söylemiştim. Şimdi adaletsizlik kutuplaşmanın önüne geçti. Bir yerde mazlum varsa orada zalimde vardır. İktidardakiler abat olduklarını düşünüyorlar. Oysaki zulüm ile abat olanın mutlak surette  ahiri berbat olur"

"AYNI HATA IRAK'TA YAPILDI"

Farklı düşüncelerin  zenginlik olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, konuşmasını  devamında şunları söyledi: "Farklı fikirler olmalı.  Bunun en çok iktidara faydası vardır. İktidar düşündüğü zaman hatasını düzeltme imkanı bulur. Bizler bu ülkede huzur ve barış olmasını istediğimiz için eleştiriyoruz. İşte eleştirdiğimiz diğer bir konu.  Miraç kandiliydi. Suriye'ye saldırdılar. Bunu neden yaptılar dersiniz. Sorsanız Esat zehirli gaz kullanmış. Bu elbette suçtur. Lakin zehirli gazdan ölenlerin sayısı 2 bin, Suriye'de ölenlerin sayısı ise 500 bin. Esat'ın zehirli gaz kullandığı ispat edilmiş değil.  Rusya ve ABD, BM'ye önerge verdi. Güvenlik konseyi tarafından çalışma yapılmadı. Bir başka gurup ise zehirli gaz atılıp atılmadığı konusunda çalışmalara  başlamış. Neticeyi beklemek  isabetli sonuca ulaştırır. ABD'nin  ne kadar zalim olduğunu biliyoruz. BM'nin gözüne baka baka Irak'a saldırmışlardı. Sonrada hata yaptık demişlerdi."

"TÜRKİYE'YE GÖZDAĞI VERİYORLAR"

ABD'nin terör örgütlerine destek verdiğini kaydeden Karamollaoğlu, "Strateji müttefik olduğumuz halde  YPG ve PKK'ya  silah vermediniz mi? Bunlara destek veren ABD değil mi? Bu nasıl müttefiklik diyen bizim Cumhurbaşkanımız  değil miydi?  ABD Suriye'yi  ülkeyi vuruyor,  Cumhur başkanı kalkıp az bile oldu diyor. Allahtan kork, Allah'tan. Şükürler olsun ki ölen olmamış. Aslında burada başka bir numara var. Rusya ve ABD nerelerin bombalanacağını görüşmüşler ve bu yerleri boşaltmış sonrada bombalamışlar. Bununla Türkiye'ye göz dağı veriyorlar." İfadelerini kullandı.

"ERDOĞAN ORTADOĞU EŞBAŞKANIYDI"

Bunu anlamak için bugüne nasıl geldiğinin bilinmesi gerktiğni ifade eden Karamollaoğlu, "Bunun için de önce  ABD'nin İsrail'i nasıl kurduğuna bakmalıyız. ABD dünyanın patronluğuna soyuldu. Ortadoğu haritaları Pentagonda çizildi. Türkiye ve diğer ülkelerden  itiraz gelince 'Bunu bir kişi çizdi' diyip ABD'nin politikası olmadığını söylediler. Tabi bizimkilerde bu numarayı yuttu. Sonra bizim o zaman ki başbakanımız Ortadoğu'nun  eş başkanlığını kabul etti. Bu bir gaflettir. Sonra nereden çıkardınız bunu dedi. Bunu da ekrana getirenler olunca kabul etmek zorunda kaldı. Yani BOB İsrail'in bir projesidir. Irak,  Suriye, Pakistan ve Afganistan bölündü. Sıra Türkiye ve İran'da. Bu bir hikaye değil. Gidin İsrail'de bunu arzı mevut haritasını görebilirsiniz." Cümlelerine yer verdi.

"HÜKÜMETİN YANLIŞLARI"

Irak'ta yaşanan  ölümlerin vebalinin 16 yıldır iktidarda olan AKP yöneticilerinin olduğunu sözlerine ekleyen Karamollaoğlu, "27 yıl önce Rahmetli Erbakan Hoca kendilerine 'Irak'ta ölen insanların vebalini değil siz,  yedi göbek sülalenizde ödeyemez' demişti. Eş başkan şimdi Suriye, yarın İran ve sonrada Türkiye parçalanacak. Bu proje 27 sene önce çizildi. Ben size hikaye anlatmıyorum. Hükümetin politikasının çok kısa zaman önceki yanlışlarından  bahsediyorum. 1991 yılı ve 2018 yılı arasından sadece 27 sene geçti.  Ve o gün çizilen proje bu gün uygulanmaya kondu. Kudüs'te işlenen cinayetler bu projenin  bir parçasıdır." İddiasında bulundu.

"DENİZ BİTTİ, DUVARA TOSLADILAR"

Ekonominin içinden çıkılmaz bir hal aldığını kaydeden Karamollaoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bunun için hep şunu söylüyorum. Deniz bitti, duvara tosladılar. Bundan sonra bizim hiç bir problemimize çözüm üretemezler. Özellikle şimdi ekonomi hususunda yapılan hatalara dikkat çekmemiz gerekir. Ekonomide hakikaten bütün imkanları bitirdiler. Ama iş lafa geldiği zaman helikopterler kalkacak, uçaklar havalanacak, Afrin'de zafer elde edilecek deyip duruyorlar. Kendi silahımızı kendimiz yaptık  deyip durdular. Ağlar mısın güler misiniz bu halimize bilmiyorum.  Bir fabrika nasıl kurulur, sanayi nasıl canlandırılır, hele uçak konusunu ele aldığınız zaman onun yüzlerce değil, binlerce parçasının imal edebilmek için nasıl bir hazırlığa ihtiyacımız var bunu bile bilmiyorlar. Milleti bir kere aldatırsınız, iki kere aldatırsınız ama üçüncüde asla  aldatamazsın."

"SAMAN İTHAL ETTİK, ET İTHAL ETTİK"

Hükümetin her şey yolunda gidiyor diyerek halkı aldattığını ifade eden Karamollaoğlu, şunları söyledi: "Eğer her şey yolunda gidiyorsa bu üç buçuk milyon işsiz neden var? Bunun hesabını vermek icap eder. Eğer biz kalkınıyor, sanayide devrimler yapmak istiyorsak işe tarımdan başlamak gerekemez mi?  O zaman 45 milyon ton buğdayı neden ithal ediyoruz.  Sanayiyi , uçağı bıraktık da biz tarımda bile dibe vurmuşuz. İnsan karnını doyurmadan hayatını idame ettiremez.  Biz bundan 8- 10 sene öncesine kadar dünyanın kendi kendine yeterli gıda üreten 7 ülkesinden biriydik. Geçen yıl 5 milyon ton buğday ithal ettik. Göreceksiniz bu sene bu 7 milyon tona çıkacak. 2 senede 2 milyon büyükbaş hayvan ithal ettik. Sonra et ithal ettik. Tabi hayvanları besleyeceğiz diye de saman ithal edecek duruma düştük."

"ÇİFTÇİ OLMAZSA ÜLKE BATAR"

AKP Hükümetlerinin  her şeyi sattığını kaydeden  Karamollaoğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. Şimdi şeker fabrikaları özelleştiriliyor. Şeker Fabrikalarının arazisinin ne için kullanılacağını söylemiyorlar. Emin olun oralara AVM'ler,  yüksek binalar yapacaklar. Bu kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Arkasından küspe ithalatı gelecek. Yem ithalatı başlayacak. Tarım kendisine bir şey verdiğiniz  zaman onu ek kısa zamanda geriye ödeyen sektördür. Çiftçinin herhangi bir ürünü pahalıya mal etmesi, girdilerinin yüksek olmasındandır. Çiftçi mazot kullanıyor yüzde 70 vergi ödüyor. Gübre kullanıyor vergi ödüyor. İlaç kullanıyor vergi ödüyor. Avrupa'da çiftçinin kullandığı mazotun vergileri düşük olmasına rağmen mazottan vergi alınmıyor. Orada vergi,  kırmızıdır. Bizimkiler kalkıp bir de bu kıyağı unutmayın diyorlar.  Çiftçi ayakta kalmazsa bu ülke batar."

"YANLIŞ YAPMAK İKTİDARIN KAREKTERİ HALİNE GELMİŞ"

"Yanlışlıklar bu iktidarın karakteri hakline geldi. Bir yatırım kendisini üç beş senede amorti ediyorsa o yatırım güzel bir yatırımdır. Ama hükümetin yaptığı yatırımların kar etmediğini gördük. Osman Gazi Köprüsü ve tüneller kazanmıyor. Zarar hazineden karşılanıyor. Avrasya Tünelinden geçen de ücret ödüyor geçmeyen de. Adeta Deli Dumrul hikayesinde olduğu gibi. Bir gün nasip olurda iktidara gelirsek kurulmakta olan bütün yatırımları durdururuz. Buna hayret ediyorlar. Ben de onlara hayret ediyorum. Biz neyi durduracağız? Bittiği zaman bu ülkenin ekonomisine külfet olan yatırımları durduracağız. Oradan elde ettiğimiz parayla üretime yönelik yatırım yapacağız."

" SADECE   FAİZE 77 MİLYAR ÖDEDİK"

"Ekonomik politikada Kemal Derviş modelinin uygulandığını hatırlatan Karamollaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Hükümet tıpa tıp Kemal Dervişin ekonomik politikasını uygulamaya devam ediyor. Bir ülkede faiz yüzde 8'i geçmişse o ülkede yatırım yapılamaz. Bırakın yüzde 8'i bizde faiz oranları yüzde 18'i bile geçmiş durumda. İç borç  900 milyar, dış borç almış başını gidiyor. Geçen yıl dış borcun faizine verdiğimiz miktar ise 77 milyar lira. Milletimizin kazancı iç ve dış borç faizlerine gidiyor. Oysaki yolsuzluklar ve israf önlenmiş olsa yılda 60 milyar tasarruf etmiş olacağız."

Haber: Asim YAvuz

 
AdminAdmin