Eğitim
Giriş Tarihi : 09-11-2017 00:11   Güncelleme : 09-11-2017 00:11

BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİNE VE TEŞKİLAT YÖNETİCİLERİNE SIKIŞTIRILMIŞ DERS PROGRAMI

Konu: Görev

BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİNE VE TEŞKİLAT YÖNETİCİLERİNE SIKIŞTIRILMIŞ DERS PROGRAMI
Konu: Görev. Belediye meclis üyelerinin görevleri yerel siyasettir. İlçe belediye meclis üyesi iseler ilçe ile alakalı konularla ilgili politika üretirler, eksiklikleri dile getirirler, yeri geldiğinde itirazlarda bulunabilirler. İl meclis üyesi iseler ilçelerinin sorunlarını büyükşehir belediyesine taşır, tartışırlar. Her türlü seslerini yükseltebilir, ilçesiyle alakalı her türlü çıkışı yapabilirler. Konu: Kınama. Örneğin, Süleymanpaşa Belediye Başkanı'nın yapmış olduğu bir konuşmayı Çerkezköy ve yahut da Kapaklı Belediye meclis üyeleri kınayamaz. Süleymanpaşa Belediye Başkanı'nı ancak Süleymanpaşa Belediye meclis üyeleri kınayabilir. Haklıda olabilirler, haksızda olabilirler, bu siyasettir, kınayabilir, itiraz edebilir, muhalefet edebilirler, ama bunu ancak kendi meclisleri içerisinde yapabilirler. Böyle bir durum yaşanmış mıdır bilemiyorum, ben örnek olarak dile getiriyorum. Bir ilçe belediye meclisinde ya da ilçe içerisinde gerçekleşen bir konuşmaya ancak o ilçenin teşkilatları ya da meclis üyeleri cevap verebilirler. Başka başka ilçelerden çıkan sesler abesle iştigaldir, çoluk çocuk çıkışıdır, evcilik oyunudur. Konu: Adap. Belediye çalışmaları haricindeki bir konuyla alakalı mesele belediye meclisi toplantısında dile getirilmez, yukarıda da belirttiğimiz gibi, belediye meclisi yerel işlerle uğraşır. Basın açıklaması meclis salonunda değil, ya kendi teşkilatının uygun bir salonunda ya şehrin her hangi bir meydanında ya da belirlenmiş bir kapalı alanda da yapılabilir. Buna kimse karışamaz. Bu tür basın açıklamaları siyasi partilerin en doğal hakkıdır. Ancak, adaba uygun bir şekilde olmalıdır. Konu: Samimiyet. Yapılan itirazların mensubu olduğu belediyeye ve bağlı olduğu ilçeye bir getirisi olmalı. Sırf bir yerlere yaranmak için, şov amaçlı, alakasız meseleleri meclise konu etmemeliler. Konu: Zamanlama. Ülkede 8 şehidin olduğu bir günde şehitler, aileleri ve ordu adına  üzüntüler dile getirilir, saygı duruşunda bulunulur, dualar edilir. Böylesi bir günde birileri kınanacaksa, terör ve teröristler, yardım ve yataklık edenler kınanır, tel'in edilir. Kıldan tüyden meseleler 8 değil 1 şehidin dahi önüne geçemez. Konu: Literatür. Faşist, diktatör gibi deyimlerin siyasi literatürde yerleri vardır. Siyasiler bu tür ithamlarda bulunabilirler. Bunlar zaman zaman haksız ithamlarda olabilir ama siyasette yeri vardır. İtiraz edilecekse siyasi dille cevap verilir. Literatüre uymayan söylemlere geçmişte çok şahit olduk. Örneğin, yakın geçmişte AKP'nin her organından, her kurulundan, her yetkilisinden, MHP'lilere ve MHP Genel Başkanı'na yönelik benzeri yakıştırmalar üst perdeden seslendirilmiş, ''Irkçılar, faşistler, kafatasçılar, dişlerinden kan damlıyor, eli kanlı katiller'' gibi sert ifadeler kullanılmıştı. Konu: Dil. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, her türlü cevap hakkı ve itirazlar siyasi dille kullanılmalıdır. Örneğin, birisine 'faşist' benzetmesi yapan birine ''şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz'' gibi ifadeler kullanılamaz. 'Faşist' ifadesini kullanan birinin terbiyesizlik yaptığını öne sürerek en ağır küfürlerle karşılık veren biri daha terbiyeli değildir, hatta terbiyesizin önde gidenidir. 'Faşist, diktatör' gibi söylemler siyaset dilidir, 'şerefsiz, adi, puşt' gibi söylemler ise sokak dilidir. Konu: Hizmet. Belediye meclis üyeleri ve yerel teşkilat mensupları yaşadıkları mahallin sorunlarına çözüm adına hareket ederler, genel siyaset onların işi değildir. Üstlerine yaranmak yerine yaşadıkları yerin halkına yaranma gayreti içerisinde olmaları daha doğru olanıdır. Haydi şimdi teneffüse. Ama, teneffüste abur cubur atıştırılmasın, sağlıklı düşünmek ve hareket edebilmek için sağlıklı besinler tüketilsin.            Hayri VAROL
AdminAdmin